Ateş'ten
Beyazlarla örtülü ağaçlık yolda ilerleyen otobüsün içi sıcaktı. Etrafımdaki insanların sesleri bir uğultu gibi kulağıma çarpıyordu. Birden titreyen telefonumun sesi de bu uğultuya dahil oldu.
Kimden: Lara
Düşündüm de... Bir köpek yavrusu yardımcı olabilir.
Mesajını okuduğumda gülümsemeden edemedim. Yardımcı olmak istiyordu. Lara, attığı mesajdan önce yanıma gelip bir şeyler söylemek ister gibi bir tavır takınmıştı. Peri, benimle özel olarak konuşacaksa Çilde'nin yanına gidebileceğini söylese de hemen itiraz etti. Okulun öğrencileriyle tıklım tıklım dolmuş bir otobüste ne anlatabilirmiş ki? Çekip gitmesinden sonra Peri ile birbirimize bakıp gülmüştük. Aklımın bir köşesi Lara'da kalmıştı. Zarf meselesi ortaya çıktığından beri daha gergindi. Birlikte geçirdiğimiz zaman da azalmıştı. Peri yüzünden değildi. Bu sefer Lara, benden ve Peri'den uzak duruyordu. Yine de iletişim halindeydik, mesajlaşıyorduk. Dün gece ona Peri'yi mutlu etmek istediğimi yazmıştım. O da az önce okuduğum mesajı atmıştı.
Lara, Peri için bir köpek sahiplenmemin ona iyi geleceğini düşünüyordu. Evinde ne kadar yalnız olabileceğini düşündüm. Ben her şeye rağmen bir ağabeye sahiptim. Annemin hatırası vardı. Onun ise annesinin de en az babası kadar sorunlu biri olduğu anlaşılıyordu. O evde yapayalnızdı. Onu mutlu eden hatıraları var mıydı peki? Bunu düşününce göğsümün üzerinden bir sızının geçip gittiğini hissettim. Pencereden manzarayı izlemeye dalan Peri'nin kıvrılan dudaklarını görünce yüzümde oluşan tebessüm sızının üzerini örttü. Camdan dışarı doğru baktığımda kar kampının yapılacağı otele yaklaştığımızı fark ettim. Ağaçların arasından yükselen bina olduğumuz yerden görünmeye başlamıştı.
Lara neye dayanarak bu tavsiyeyi verdi bilmesem de Peri'yi test etmem gerekecekti. Onun mutluluğunu garanti altına almak istiyordum. Telefonumu çıkarıp internetten bir sahiplendirme sitesine giriş yaptım.
"Çok tatlı değiller mi?"
Peri'nin dikkatini çekmek için böyle bir soruyu mu bulmuştum gerçekten? Kendime hayret ettim.
Bakışlarını izlediği manzaradan çekmeden yanıtladı. Gerçekten kar manzarası izlemeyi seviyordu. Belki de bir kar küresi almalıydım. Hayır, hayır. Kalbine sıcaklık lazımdı, soğukluk değil. Ayrıca, klişeydi ve ben klişelerin adamı değildim.
"Ağaçlar mı?"
Kahkaha attım.
"Hayır, baksana." Bana doğru dönen bakışları telefonumu buldu.
"Ağabeyim bir köpek sahiplenmeyi düşünüyor. Bana da şu siteyi atmış. Ücretsiz bir şekilde hayvanlar sıcak bir yuvaya sahip olabiliyor."
"Ne kadar tatlılar," derken telefonumu elimden tereddüt etmeden çekip aldı. Köpekleri gerçekten seviyordu. Ben bunu nasıl bilmezdim?
Birkaç dakika sonra otobüsümüz yavaşladı. Görevli öğretmenimiz kamp yerine ulaşmış olduğumuzu söyleyince herkes gibi biz de hareketlendik. Peri bana bakmıyordu. Dikkati hala telefonumdaydı. Otobüsün koridorundan geçerken ona rehberlik ettim. Aniden yerinden kalkan bir çocukla onun yerine ben çarpıştım. Otobüsten inmeden onun önüne geçtim.
"Peri, bakmaya biraz ara mı versen? Yoksa bu gidişle bir yerini kıracaksın." Dikkatini anında bana çekti.
"Dalmışım." Adımını dikkatlice yere attı. Telefonumu bana geri verirken gülümsedi.
"Hepsinin bir hikayesi var. Onları okumaya dalmışım."
Bana anlık bir bakış atsa da başını gerisin geriye ters tarafa çevirdi. Geldiğimiz otelin büyük bahçesine adımımızı atarken gözlerinin dolup dolmadığını sorguladım. Çevremizdeki öğrencilerin sesleri, hepimizi yönlendiren öğretmenin komutları bir gürültüye dönüştü. Algılayabildiğim tek ses, uzaklardan gelen havlama sesleriydi. Zihnime düşen sesler beni geçmişe savurdu. Periyle ayrıldığımız sınıra. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı günlerden birine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZARF (2022 Wattys Kazananı)
Novela Juvenil✨2022 Wattys Genç Yetişkin Kazananı✨ Beş yakın eski arkadaş. İçlerinden biri, okula geri dönünce ortaya dökülen sırlarla dolu zarflar. Günün sonunda kimler sırlarının altında ezilecek, kimler o sırrı sırtlayıp etkisiz hale getirecek? Bu mücadeleden...