16. Bölüm - Öğrenilmesi Gereken Şeyler

780 66 40
                                    

"Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı."
~Cemal Süreya

🎵 The Weeknd - Save Your Tears

🧡 Hoş geldiniz, Keyifli Okumalar

Herkesin aşk hikayesi özeldir. Kıymetlidir. Değerlidir.

O ilk bakış, ilk tanışma, ilk temas. Her şeyin en ilki. Kalbin atışlarını değiştiren o ilkler.

Akif ve Esma'nın aşkı da öyleydi.

Birdenbire, ansızın fakat asla tesadüf olmayan, sanki her adımları bu ana hazırlanmak için atılmış gibi.

Akif, mühendislik derslerinden biri için kampüs içerisinde bir hocasının peşinden hızlıca koşarken görmüştü Esma'yı. Bir panonun önünde duran kadın asılı olan ilanları ve bilgilendirme kağıtlarını inceliyordu.

Koşturması o an bıçak gibi kesilmişti. Elindeki kitap ve defterlerini kadından bakışlarını çekmeden, omzunda asılmış olan çantanın içine tıkıştırmış ve farkında olmadan yanına doğru yürümeye başlamıştı.

Vurulmak böyle bir şeydi sanırım. Ani ve geri dönülemez.

Kısacık, kulağının altında biten koyu renk saçları, dar fakat dolgun dudakları, dik burnu ve minicik suratı. Yüzünde bulunan her bir noktasının nizamlı bir şekilde hizalandığı kadın bu zamana kadar gördüğü en güzel şeydi.

Omzuna asılı olan çantasını düzelterek adımlarını kadının yanına ulaşana kadar kesmedi. Ulaştığında da gözlerini bir an olsun kadından çekmedi. Ne kadar süre öylece baktı ve sustu. Bilmiyordu.

Fakat biraz sonra kadın bundan rahatsız olarak ona döndüğünde bir kere daha vurulmuştu. Yine tam kalbinden.

Kadının gözlerini görmesi inanılamaz bir kalp çarpıntısına sebep olmuştu. Böyle bir şey nasıl olabilir diye düşündü içinden Akif. Nasıl böyle hipnoz olmuş gibi çekildiğini anlamadı.

Gözlerini kırpmak bile istemiyordu. Hala tek kelime etmeden kadına bakmayı sürdürdü.

İçinde bu durumu halletmeye çalışıyordu fakat asla başarılı değildi.

Esma, bu kendisine öküz gibi bakan adamın ne iş peşinde olduğunu anlayamadığından kaşları çatıldı ve bir adım geri attı. Çünkü dibine kadar girmişti resmen izbandut gibi boyuyla.

Kolundaki çantasını sıkıca tuttu ve önüne doğru çekti. Ardından konuşmak için ağzını açtı.

"Buyrun?" diye nazikçe sordu. Bu adam bu okulun delisi olabilir miydi? Veya sapığı? Çünkü bu hiç normal değildi.

Akif, kadının o kuş gibi ağzını açıp, bir şey sorduğunun farkına varamamıştı. O güzel kaşlarını çattığını görmüştü, kendisinden bir adım uzaklaştığının da farkındaydı. Fakat ne söylediğini kulakları duyamamıştı. Bir şey mi sormuştu? Yoksa sadece o güzel ağzını açmak mı istemişti? Bilmiyordu.

Esma, iyiden iyiye içini korku kaplaması sebebiyle bir adım daha geriledi ve arkasını döndü. Buradan uzaklaşmak istedi. Fakat uzaklaşamadı. Arkasındaki adam seri bir hareketle önüne geçmişti.

Akif, kadının arkasını dönmesiyle kendine gelmişti. Mal gibi deminden beri bakıyordu. Haklıydı gitmekte. Kim bilir ne sanmıştı. Yine de gitmesini istemediğinden hızlıca kadının önüne geçti ve bu sefer doğru olanı yaparak elini uzattı ve "Merhaba." dedi, en kibar sesiyle.

Saka Kuşu (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin