Biliniz ki, yanlış insana karşı duyulan sevgi
çabuk unutulur.
~Dostoyevski / Beyaz Geceler❝
🎵 Can Bonomo - Güneş
🧡 Hoş geldiniz, Keyifli Okumalar
❝
Aşkın her zaman doğru insana karşı olduğu söylenemezdi. Bazen yanlış insanlara da aşık olduğumuz hatta aşık olduğumuzu sandığımız zamanlar olurdu. İki güzel davranışa, ilgiye, hoşluğa kanıp, aşık olduğumuzu düşünebilirdik. Bu saflık değildi. Bu aşka ihtiyaçtandı. Sevilme ihtiyacından.
Zeynep'in durumu da buna örnek olabilecek bir seviyedeydi. Aşık olduğunu düşünüyordu fakat kendini kandırıyordu. Güvenini ve aşkını yanlış yerde kaybediyordu. Özellikle güvenini. Bir daha yerine koyması çok zor olan güvenini, yanlış yerde tüketiyordu.
Sinan ile arasındaki ilişkiyi anlatmak gerekirse, aslında olay tam olarak şöyle gerçekleşmişti. Zeynep, üniversite yıllarında çok büyük bir yanılgıyla Sinan'a gerçekten aşık olmuştu ve güvenmişti. İlk zamanlar Sinan ile geçirdikleri her an çok güzeldi. İnanılacak gibi değildi. Sinan, Zeynep'e karşı hem nazik hem de oldukça ilgiliydi. Elinden gelen her şeyi yapıyordu. Zeynep'in güvenini ellerinde tutuyordu.
Fakat zaman zaman Sinan, değişik tavırlar sergileyebiliyordu. İlişkileri ilerledikçe de bu tavırlar daha net olmaya başlamıştı. Bazen çok iyiyken bazen paranoyak davranışlara başvuruyordu. Başlarda Zeynep, bu davranışları anlamaya yöneldi. Belki kıskanıyor veya bir derdi var diye düşündü. Fakat sonra aslında bunlarla hiçbir alakası olmadığını anladı.
Sinan, ilişkilerinin bir seneyi geçmesinin ardından madde kullanımını Zeynep'ten gizlememeye başladı. Zeynep, tabi ki bu durumdan rahatsız olduğunu, bırakması gerektiğini Sinan'a sürekli söylüyordu. Destek olacağını, yanından ayrılmayacağını temin ediyordu. Fakat Sinan'ın böyle bir düşüncesi yoktu.
Zeynep, son koz olarak eğer bırakmazsa ondan ayrılacağını söyledi. Sinan, bunu istemediği için bir süre Zeynep'e bıraktığını, bir daha asla kullanmayacağının sözünü verdi. Yine mutlu olduklarını sandıkları döneme giriş yaptılar. Sinan, göstermelik bırakmış gibi devam ediyordu. Gizli gizli yine kullanıyordu. Bir gün Zeynep, bunun farkına varınca gerçekten dediğini yaptı ve Sinan'dan ayrıldı.
Sinan bunu kaldıramadı ve Zeynep'i rahatsız etmeye başladı. Sürekli karşısına çıkıyor, ne kadar aşık olduğundan bahsediyor, kendisini affetmesini istiyordu. Fakat asla ağzından bıraktığına dair bir söz çıkmıyordu. Zamanla bu hal Sinan'da takıntı haline dönüştü. Zeynep'e karşı baskılayıcı ve zorlayıcı olmaya başladı. Tam Zeynep, gerçekten dayanamayacak noktaya gelmişti ki birden Sinan ortadan yok oldu.
Gerçek anlamda yok oldu. Sanki hiç var olmamış gibi. Zeynep'in hayatından çıktı ve gitti. Nasıl ve neden olduğunu Zeynep anlayamadı fakat kurtulduğu için rahatlamıştı.
Sonra ise hayatına devam etti. Güven duygusunu kaybederek. Güven, herkes için tek kullanımlıktı. Yanlış zamanda yanlış insanlar için tüketilen güven, doğru insan geldiğinde tereddütte neden olurdu ve öyle de oldu.
Bir haftadır günlerimi yarı baygın yarı uyanık bir şekilde geçirmiştim. Ara ara kendimi kaybediyor ve kriz geçiriyordum.
Hafta boyunca düzenli bir şekilde ilaçları kullanıp, terapilere başlamış olmama rağmen krizlerin devam etmesi içimi sıkıyor ve zoruma gidiyordu. Bir an önce bitmesini istiyordum.
Fakat bir süre daha hastanede kalmam gerekiyordu. Yani en azından doktorun bana en son söylediği buydu. Çektiğim bu acının ardındaki sebebi bilmiyordum. Bunu bana yapan insana hiçbir şey yapmamıştım. Gerçek anlamda hiçbir zararım dokunmamıştı. Yine de ben zarar görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saka Kuşu (Askıda)
Ficción GeneralBir dedektiflik şirketinde çalışan Zeynep, daima işlerini tek başına halleden biriydi. Onlarca iş yapmış ve sadece kendi çalışmıştı. Hepsinin de başarıyla sonuçlanmasına sebep olmuştu. Fakat bir gün başka bir iş geldi ve bu sefer biriyle birlikte ç...