Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bileğimdeki sert el her defasında canımı yakıyor ve ayaklarım onun attığı adımlara doğru yol alıyordu. Yoongi beni öpmüştü fakat yine suçlu olan ben olmuştum. Beni şimdi sürükleyerek okul koridorundan geçiyorduk. İnsanların şaşkın bakışlarını görebiliyordum. Henüz gözlerim bulanıktı. Gözlerim her defasında doluyor ve yavaşça yüzümden süzülüyordu.
Yoongi çok sinirliydi. Öğretmenler onu durdurmak istiyordu ama ona dokunmaya bile korkuyor gibiydiler. Sanki buranın bir patronuydu. Bana ne yapacaktı bilmiyordum. Sadece tuttuğu bileğimi çekiştirerek yürümemi sağlıyordu. Adımlarımı yukarı atamıyordum ve her an tökezleyecek korkusundaydım.
Gözlerim karşıdan gelen Namjoon'a ilişti. Çok endişeli görünüyor ve korkuyordu. Yanıma geldi. Durdurmak istedi ama Yoongi ilerlemeye devam ediyordu. Namjoonda benim ile beraber yürüme başlamıştı.
“Lanet olsun Yoongi!” Namjoon Yoongi'yi durdurmak için önüne geçtiğinde Yoongi gözü hiçbir şey göremeden ilerlemeye devam ediyordu.
Namjoon yine durdurmak istedi ama Yoongi bu sefer Namjoon'u üzerinden sert bir şekilde yere itti.
Namjoon durdu ve bizim ilerlememizi korku ile izlemeye devam etti. Ona üzgün gözlerle bakarken Yoongi sağ koridora saptı ve hafif dengem sarsılmıştı. Bileğimi hissetmiyordum. Ağrıdığını biliyordum ama hissetmiyordum. Herhangi bir sınıfın kapısında durduğumuzda Yoongi hızla kapıyı açarak içeri girdi.
Sınıftaki öğrenciler şaşkınca bize bakıyorlardı. Yoongi nefesini dışarı verdi ve gözlerini teker teker sınıftaki öğrencilerde gezdirdi.
“Dışarı çıkın!” dedi sakin bir şekilde. Burnundan nefes alıp burnundan nefes veriyordu. Onu kızdıracak birşey yapmamıştım ama neden bu kadar kızgındı. Çatıda aniden kendine gelmiş gibi kafasını salladı ve beni hızla itmişti. Bir süre sinirli dolandıktan sonra bileğimi kavramıştı ve işte tam buraya getirmişti.
“Size çıkın dedim.” Yoongi'nin bağırışı üzerinde ürkerek geri doğru gittim ve arkamdaki çöpten habersiz aniden kıçım çöpün içine girmişti. Sınıftan korkarak çıkan öğrenciler bana bakıp kahkaha atmamak için kendilerini zor tutuyordu. Kıçım çöpe girmiş ve ben çıkmak için çabaladığımda daha fazla içine gidiyordum.
Yoongi sinirle yakamdan tutup beni hızla çektiğinde kıçım çöpten çıkmıştı. Çöp kovası yerde yuvarlanırken Yoongi sinirle ayağı ile çöpe vurmuş ve kutudaki tüm çöpler dağılmıştı. Yoongi çöplerden ne istiyordu böyle.
Daha ne olduğunu anlamadan benim yakamdan tutup hızla tahtaya yapıştırmıştı. “Söyle bana? Ne yaptın da ben seni öptüm?”
Yüzü yüzüme çok yakındı ve nefes almaktan korkuyordum. Yutkunmak istiyordum ama lanet olsun tam boğazımda takılı kaldı yutamıyordum. Gözlerimi yumdum küçük bir nefes aldım. Dudaklarımı araladığımda gözlerimi açtım ve onun gözlerine bakmaya çalıştım.
