Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“Bak orada seni kurtlar felan yerse dikkatli ol!” Namjoon dalga geçercesine güldüğünde kafamı iki yana sallayarak “Bu kurtların kim olduğunu biliyorum sanırım.”
Namjoon kahkaha atarak elime çantamı tutuşturdu “Yoongi kurtundan uzak dur!"
Namjoon bana annem gibi nasihat verirken bizim sınıf çoktan otobüse binmeye başlamıştı. Namjoon gidecekti fakat sınıflar birleşik olmayacaktı. Herkes ayrı bir yerde kamp kuracaklardı ve o yüzden Namjoon sonra gidecekti. Keşke Namjoon da orada olsa idi çünkü yine tek başıma orada kedi yavurusu gibi yapayalnız kalacaktım.
Namjoon'a sıkıca sarıldığım da aynı şekilde oda bana sarıldı. Eli ile saçlarımı karıştırırken “sana verdiğim dersleri unutma. İlk önce onu kıskandıracaksın.”
Ah onu kıskandırmak için biri lazımdı ama o kişi yoktu. Yoongi'yi kıskandırmam zor olacaktı. Hatta onun beni kıskanacağını sanmıyordum.
“Bana bak eğer sana hala kötü davranıyorsa kendini sevdirmeye uğraşma o pezevenk için.”
Namjoon çok haklıydı. Bana hala kötü davranıyordu ama ben aptal gibi onu sevmeye devam ediyordum. Ben okulda en çok zorbalığa uğrayan kişisiydim ve bunu yapan da sevdiğim çocuktu.
“Merak etme ondan nefret etmek için elimden geleni yapacağım.”
Namjoon elini omuzuma atıp hafif vurduğun da gülümsedi “aferim sana öğrencim.”
Birbimize son kez tekrar sarılarak ayrılmıştık. Sırtıma attığım çanta ile otobüse doğru yürümeye başladım. Çanta yine ağırdı. Orada canım sıkılacaktı ve o yüzden okumalık kitap almıştım.
Orada kaç gün kalacağımızı bilmiyordum o yüzden telefonumun şarjını sonuna kadar doldurmuştum. Şarjım bitmesin diye telefonu kapatmıştım. Umuyorum ki annem bana uluşamadığı için kızmazdı.
Otobüse ağır adımlarla girdiğimde sınıftaki bazı kişiler bağırmaya başladı “seni mi bekleyeceğiz burada?”
Gözlerimi devirdim otobüsteki iğrenç bedenlere.Tüm koltuklar doluydu peki ben nereye oturacaktım? Derin bir nefes aldım ve arkaya doğru ilerlemeye başladım. Gözlerim aniden Yoongi ile buluşmuştu. Benim ona baktığımı görünce hemen kafasını çevirip cama bakmıştı. Sanırım ayakta bekleyecektim. Çantamı yere koydum ve elimi herhangi bir koltuğa koydum düşmemek için ama elimi koyduğum koltukta oturan kişi elimi hızla itmişti. “Başka yerden tutun.”
Nefesimi sessiz bir şekilde verdim ve bir geri daha attım adımlarımı. Bu sefer de arkadakiler bağırmaya başladı “Çekilsene önümden be!”
Dayanamadım ve olduğum yere çöktüm. Otobüstekiler gülerken çantamın kolunu sıkıca tuttum. Gözyaşlarım hemen boğulurken dişimi dudağıma bastırdım.
