Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“Bb-ben özür dilerim. Bilerek yapmadım.”
Bay Min'in karşısında kanlar içinde dikildim. Gözyaşlarımdan dolayı etrafımı bir duman kaplanmış gibi görüyordum. Kanlı ellerimi üzerime silerken Bay Min şaşkınca yanıma doğru geldi.
“Ne saçmalıyorsun sen?”
Arkama döndüğümde Yoongi'nin bedenini merdivinlere saklamıştım fakat Yoongi'nin bir eli buradan gözüküyordu.
Oradaki bir öğrenci merdivenden çıkıyor olmalı ki çığlığı basmıştı. Bay Min gözlerini kocaman açarak bana baktığında aniden beni önünden iterek merdivenlere doğru yöneldi.
Gözlerimi sıkıca yumduğumda biriktirdiğim gözyaşlarım gözlerimden hızlıca yüzümden süzüldü. Kanlı elimi kaldırıp gözyaşlarım sildiğimde Namjoon elleri ile omuzumu sıkıca tutarak yüzüme endişe içinde bakmaya başladı. “Jimin? Kendine gel!”
Bay Min Namjoon'u tam yanımdan iterek yakamdan tuttu ve beni hızlı bir şekilde duvara yapıştırarak bağırmaya başladı. “Ne yaptığın oğluma?” gözleri şimdiden dolmuş ve kanlanmıştı.
Namjoon Bay Min'i üzerimden ayrılmaya çalışırken ağlayan bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştım. “Ayrılmak istedim ama izin vermemişti.”
Bay Min elleri ile hafif kendine çekerek beni tekrar duvara sert bir şekilde yapıştırdı. Sırtımdaki ağrı ile yere yığılmıştım. Bay Min ellerini yakamdan çekerek Yoongi'nin yanına koştu ve onu kucaklayarak dışarı doğru götürüyordu.
Namjoon beni kaldırmak için kolumdan tutarken diğer kolumu ise Jin sıkıca tutuyordu. Taehyung dolu gözleri ile karşıma geçtiğinde kaşlarını hafif çattı. “Sana inanamıyorum. Ondan ayrılmak istiyorsun ve yaralıyorsun.”
Dudaklarımı aralamak için ayağımı bir öne atacağım sıra Namjoon Taehyung'a öfke içinde bağırdı. “Sigtir git Taehyung. Daha ne olduğunu öğrenmeden Jimin'i suçlayamazsın.”
Ellerimi yumruk yaptığımda lanet olası kafama sert bir şekilde vurarak tekrar yere çökmüş deli gibi ağlıyordum. “Ben yaptım, ben yaptım, ittim onu!”
“Duydun işte! Yoongi'e birşey olursa...” eğildi ve parmağını sallayarak beni tehdit etmeye başladı. “Seni öldürürüm.” Taehyung'un nerdeyse gözü dönmüştü. Olduğum yerde gerilirken Namjoon Taehyung'u hızlı itti.
“Hepiniz boksunuz. Kim bilir melek arkadaşınız Jimin'e ne yaptı da Jimin Yoongi'e zarar verdi.”
Ellerim ile duvardan tutunarak ayağa kalkmaya çalıştım. Onları iterek hızlı bir şekilde dışarıya doğru koştum. Bay Min'i bulmam gerekiyordu. Yoongi'yi alıp hastaneye gidecekti.
Yutkunarak etrafıma baktığımda Bay Min Yoongi'yi arabanın arkasına koyuyordu. Hızlı bir şekilde merdivenden inerek arabaya doğru koşmaya başladım. Bay Min o kadar hızlıydı ki şimdiden şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırmıştı.
