33

341 17 16
                                    

Dilara'dan...

Kemal'in sağ eli yanağımda dudakları, dudaklarımdayken bir anda dudaklarımı çekerek ayağa kalktım. Ellerimi ağzıma götürerek kafamı iki yana salladım. 

''Bunu yapamam.''

Söylediğimle Kemal'in gözlerine baktığımda yüzünde hayal kırıklığını gördüm. Bu anı hiç böyle hayal etmediği o kadar belliydi ki yüzündeki kırgınlıkla o da ayağa kalktı. 

''Neden Dilara?''

Sorduğu soruyla kaşlarımı çattım. Bunun nedeni apaçık ortadaydı, ben onu değil Vartolu'yu seviyordum. Kalbim ona değil, Vartolu'ya aitti. 

''Kemal ben seni sevmiyorum.'' Dedim. 

Duyduğu cümlemle gözleri dolmaya başladığını kafasını yana yatırdı. 

''Neden?'' Dedi.

Onu üzmek, kırmak bu hayattaki en son isteyeceğim şey olurdu. Kemal'in yeri ben de her zaman apayrıydı. Hep çok özeldi. Gene de ona karşı hissettiklerim 'aşk' değildi. 

''Bak ben sadece se-''

Lafımı keserek konuşmaya başladı. 

''Söylesene, neden beni sevmiyorsun?''

Sesindeki kırgınlık kulağıma iliştiğinde ona doğru adımladım. Sağ elimi yanağına koyarak hafifçe okşadım. Dokunuşumla yüzündeki ifade yumuşamıştı. Ama gene de çok kırgındı. 

''Kemal ben seninle çok güzel anılar yaşadım. Çok daha fazlasını da yaşamak istiyorum. Çocukken ve gençliğimizde birbirimize aşıktık, çok güzel bir ilişkimiz vardı. Ama büyüdük ve benim kalbim o anlama senin için atmıyor.'' Dedim.

Kemal hiçbir şey söylemeyerek omuzlarını silkti. 

''Tamam, anlıyorum.'' 

Konuşmasıyla iç çektim. Anlamıyordu. Bana kırgın kalmaya devam ediyordu. Kemal'i böyle görmeyi hiç sevmiyordum. Bu beni çok üzüyordu. 

''Kemal, ben her zaman benim yanımda olmanı istiyorum. Güzel bir anımda, kötü bir anımda, Çukur'u korurken, Çukur için savaşırken her zaman kafamı çevirdiğimde senin yanımda olmanı istiyorum. Her zaman senin yanında olmak istiyorum. Bunu sevgili olarak değil, arkadaşça yapmak istiyorum.'' Dedim.

Kemal hiçbir şey söylemeden kafasını salladı. Gözlerine bakmaya devam ettiğimde konuşmaya başladı. 

''Ben de bunu istiyorum.'' 

Ona gülümseyerek kollarımı beline sararak sarıldım. Bir süre ayrıldığımızda telefonumdan saatte baktım. 

''Babama uğrayacaktım baya geç kalmışım. Yarın görüşürüz.'' 

Kemal'in yanından geçip, gidecektim ki sesi beni durdurdu. 

''Bu saatte tek başına gitme, seni ben götürürüm.''

Kemal'e dönerek kaşımı kaldırdım.

''Çukur'un annesini?'' Dedim.

Kemal kafasını salladı. 

''Çukur'un annesini.'' Dedi.

İkimizde gülümsediğimizde koluna girdim. 

Beren'den...

Sevdiğim adamın ellerini tutmuş hastaneye ilerliyordum. Bugün karnımdaki meleğin cinsiyetini öğreneceğimiz gündü. Kız veya erkek olması ikimiz için de hiç önemli değildi. Sadece sağlıklı olmasını istiyordum. Gerçi Celasun'un bir kaç kez kız olması için dua ettiğini duymuştum. Bu anılar aklıma gelince gülümsedim. 

Kayıp / ÇukurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin