Vartolu'nun Evi / Dilara'dan...
''Abi bu kız o kız mı?''
Önümdeki adam Vartolu'ya bakarak konuştuğunda neyi kast ettiğini anlamamıştım. Vartolu gömleğinin kollarını yukarıya kıvırırken Medet'e ters ters baktı. Sonrasında bana döndü.
''Hoş geldin Dilara.'' Dedi.
Sesinde her zaman ki sıcaklık yoktu. Oldukça soğuk gelen ses tonuna kafamı salladım.
''Ben mahalleye iniyordum da geçerken seni görmek istedim.''
Vartolu kafasını aşağıya yukarıya sallamaktan başka bir şey yapmadığında kaşlarım hafifçe çatıldı. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki Medet aramıza girdi.
''Ben de gidiyordum. Haberleşiriz sonra abi. Görüşmek üzere Dilara Koçovalı.''
Medet bana kafasını sallayarak yanımdan geçtiğinde Vartolu'yla yalnız kalmıştım. Gözlerime soğukça bakıyordu.
''Bir şey mi oldu?''
Bu sorumla kafasını iki yana salladı. Ama yalan söylüyordu.
''Of Vartolu yapma tanıyorum seni yal-''
Sözümü keserek konuşmaya başladı.
''Tabi tanıyorsun amcanım sonuçta.''
Sesindeki imayla kaşlarım çatılmıştı. Bana neden böyle davrandığını anlamıyordum.
''Niye ineceksin mahalleye evin bir ihtiyacı mı var?''
Kafamı iki yana salladım.
''Hayır sadece canım sıkıldı. Kemal'in yanına gideceğim.''
Vartolu'nun yüzünde az öncekinden daha soğuk bir bakış vardı.
''Kemal'le siz nesiniz?''
Sorusuna gülümsedim. Bunu merak etmesi beni şaşırtmıştı.
''Çocukluk aşkıyız.'' Dedim.
Bunu duymasıyla kafasını soğuk bakışlarıyla salladı.
''Eğer başka bir şey yoksa benim çıkmam lazım müsaadenle.''Dedi.
Gitmemi istediğini sert bir dille dile getirdiğinde hiçbir şey söylemeden bir süre ona baktım. O da hiçbir şey söylemeden ayakkabılarını giydi. Ona hoşçakal bile demeden arkamı dönerek ilerlemeye başladım. Beni kırdığını farketmemesi beni üzmüştü. Bunları aklımdan silmeye çalışarak mahalleye inmeye başladım.
*
Umman Malikanesi/Bahri'den...
''Baba ben hala bu Selim'i niye yanımıza aldığımızı anlamıyorum. Hiçbir işimiz yaramıyor.''
Oğlum bu hayatta ki en büyük mirasım konuştuğunda gülümsedim.
''Az sonra anlarsın.''
Sadrettin anlamayarak gözlerime baktığı sıra da kapı açıldı. İçeriye Koçovalılardan Selim girmişti. Sadrettin'e sert sert baktıktan sonra karşıma geçti.
''Beni çağırmışsınız?''
Sesindeki sitemi hissetmemle yüzümdeki gülümseme büyüdü.
''Selim senden bir şey isteyeceğim. Madem artık bizimle çalışıyorsun,bizim tarafımızdasın bunu kanıtlamanın vakti geldi.''
Selim'in gözlerindeki ifadenin değişmesi yerini endişenin kaplaması hoşuma gitmişti.
''Nasıl bir şey isteyeceksiniz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp / Çukur
RastgeleGenç kız annesini bir kan davasında kaybettiği gün Çukur'u terk edip gitmişti. Lakin artık geri dönüp ailesini kurtarması gerekiyordu.