20

492 19 17
                                    

Celasun'dan...
Elini tutup yürüdüğüm kadına baktım. Onunla bir kaç ay önce sevgililiğin sadece hayalini kurabiliyorken şimdi evlenecektik. Hayallerimizi yaşayayacaktık. Gözleri ona benzeyen bir kızımız,huyları bana benzeyen bir oğlumuz olacaktı. Selim ve Hatice... Bunların hayalini kurmak bu genç kadının ellerini tutmak,öpmek hep istediğim şeydi ve şimdi gerçekleştiriyordum. Önümüze sadece bir sorun çıkıyordu o da Cumali Abilerin beni kabul etmeyebilir olmasıydı. Kahraman Abi beni kabul etmiş Beren'e evlilik süprizini hazırlamama yardım etmişti. Diğerleri de eder miydi bilmiyorum. Tek bildiğim şey çocukluğumdan beri onlarla büyüdüğüm bana öz aile olduklarıydı. Beren bir anda yürümeyi durdurduğunda düşüncelerimden arınarak gözlerine baktım.

"Hayatım neden durdun?"

Sorduğum soruyla sakallarını okşamaya başladı. Onun her dokunuşu tarif edilemez bir mutluluk yaşamama sebep oluyordu.

"Senin bir sıkıntın var? Söyle ne oldu?"

Sorusuyla beraber hafifçe gülümsedim. Beni çok iyi tanıyordu... Omuzlarımı silktim.

"Cumali Abi'ye emanetsin ve onun bu ilişkiye izin vereceğini,onun evliliğimize izin vereceğini sanmıyorum ben sana göre yetersiz ka-"

Beren hızlıca sözümü kesti.

"Ne sen bana,ne de ben sana yetersiz kalmıyoruz. Biz çocukluğumuzdan beri bir bütünüz çocukluğumuzdan beri birbirimize deli gibi aşığız aileme gelirsek eğer sen de onların bir çocuğusun bunu biliyorsun. Cumali Amcam benim için şu anda bir babadan farksız ve benim sadece mutlu olmamı ister. Kahraman amcam zaten bu ilişkiyi çoktan kabul etti. Yamaç seni çok seviyor o da edecektir. Dedem için sen bizden farksızsın kabul edecektir. Dilara ve Vartolu Amcam da kabul edecek bak göreceksin biz çok mutlu olacağız. Biz artık hak ettiğimiz mutluluğu yaşayacağız. Sadece çok sevelim birbirimizi tamam mı?"

Beren'in konuşmasıyla neredeyse gözlerim doldu. Ben bu kızı çok seviyordum. Gözlerimin dolduğunu anladığında kafamı boynuna gömerek saçlarımı okşamaya başladı.

"Eğer ağlamaya başlarsan ilerideki çocuklarımıza babanız çok sulu gözdür diyeceğim."

Beren'in bu söylediğiyle boynunda gülmeye başladım. Sonrasında geri çekilerek dudaklarına sevgi dolu bir öpücük verdim. Öpüşüme karşılık vermiş yanağımı okşuyordu. Bir süre sonra ikimiz de gülümsedik.

"Hadi seni eve bırakayım." Dedim.

Kafasını salladığında el ele tutuşarak yürümeye başladık.

*
Vartolu'nun Evi/Yazar'dan...
Dilara sakinlemiş bir şekilde Vartolu'nun kollarında yatıyordu. Televizyona güzel bir film koymuş onu izliyorlardı. Aslında Dilara filmi Vartolu kollarındaki Dilara'yı izliyordu. Bu çok yanlıştı,Vartolu ve Dilara imkansızlardı. İdris Koçovalı torununu Vartolu'ya bir kaç günlüğüne emanet ederken şöyle söylemişti. 'Yeğenine iyi bak' Evet Vartolu'nun annesi farklıydı ama babası İdris Koçovalı'ydı. Onların böyle olması çok yanlıştı. Ama Vartolu bunu şu anlık bir kenara bırakmaya karar verdi. Sadece Dilara'yı istediği kadar sevmek istiyordu. Dilara onu seviyor muydu bilmiyordu. Dilara için Kemal vardı belki de hala ona aşıktı. Bunu öğrenmek istiyordu bu yüzden tam konuşmaya başlayacakken kapı çaldı.

"Kim?"

Dilara,Vartolu'ya kafasını döndürdüğünde Vartolu bilmediğini ifade ederek kapıya ilerledi. Kapıyı açtığında görmek istemediği tek kişi karşısında duruyordu.

"Kemal?"

Kemal,Vartolu'ya kafasını salladı.

"Dilara'yı görmek istedim abi."

Kayıp / ÇukurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin