5.Bölüm

1K 39 28
                                    


Yemek yeri /Yazar'dan...

Kanlarla kaplanan beden yere düştüğünde Kemal Kahraman ve Yamaç koşarak o bedene doğru ilerlediler. Beden tam yere düşecekti ki Kemal yetişerek onu tuttu. İkisi beraber yere eğildiklerinde Beren gördüğü manzarayla dona kaldı.

''H-Hayır.'' Dedi.

''Celasun!''

Hızlı adımlarla koşarak Celasun'a ilerlerken Selim kızını hızlıca yakaladı.

''Beren hala sıkıyorlar! Saklanman lazım.'' Dedi.

Beren onu dinlemeyerek hızlıca Celasun'a gitti. Kemal'i iterek Celasun'un kafasını kendi dizlerine koydu.

''Ce-Celasun bana bak Celasun.''

Celasun'un gözleri kapanırken tek gördüğü şey Beren'in yüzü olmuştu. Beren'e bakarken son kez gülümsedi ve arından gözlerini kapattı.

''C-Celasun hayır! Hayır benimle kal Celasun.''

Celasun'un gözleri kapanmıştı. Beren acıyla ağlayarak karşısındaki Yamaç'a baktı.

''Yamaç bir şey yap! Yamaç lütfen.''

Vartolu Dilara'yı sımsıkı tutarken Dilara onun kollarına vuruyordu.

''Vartolu bırak! Kardeşimi vurdular bırak.''

Dilara Vartolu'yu ittirmeye çalışırken Vartolu onu o kadar sıkı tutuyordu ki bu yüzden Dilara kurtulamıyordu.

''Kıpraşma ortam güvenli olana kadar seni bırakmayacağım.''

Dilara Vartolu'ya zarar vermek istemiyordu ama Vartolu onu bırakmıyordu. Bu yüzden ayağıyla Vartolu'nun ayağına sert bir darbe indirdi. Vartolu acıyla geri geri sendelerken Dilara hızlıca belindeki tabancayı çıkararak ilerideki adamlardan birine sıktı. Kurşun adamın omzuna gelirken Bahri Umman oraya baktı. Dilara oğlu Sadrettin Umman'ı vurmuştu. Bu sıra da mekana ambulans gelmişti. Sedyeyle Celasun'un yanına geldiklerinde Beren Celasun'a o kadar sıkı sarılmıştı ki Yamaç zorlukla ayırabildi. Celasun sedyeyle ambulansa binerken Beren onun elini tutarak ambulansa bindi.

''Celasun buradayım,seninleyim.''

Beren ağlayarak Celasun'un elini tutuyordu. Ambulans mekandan ayrılırken siren sesi geldi. Polisler gelmişti. Polisler arabadan çıkarak Umman'ların adamlarını yakaladılar. Bahri ve Sadrettin kaçmışlardı.

Sude'den...

Silah sesleri kesildiğinde Yamaç'ın beni bıraktığı güvenli yerden çıktım. Koşarak Koçovalıların yanına ilerledim. Dilara'yı ararken gördüm ve yanına koşacaktım ki tanıdık bir ses duydum.

''Sude!''

Kafamı çevirdiğimde Emrah'a baktım. Sevgilim gelmişti.

''Emrah.''

Emrah'a sarılmak için adımlamıştım ki bir kaç adım geri çekilerek çevreme baktı. Yüzünde buruk bir gülümsemeyle tekrardan gözlerime baktı.

''Onlardan biri olmuşsun.'' Dedi.

Bu söylediğine kaşlarım çatılsa da ona doğru bir adım atarak kolunu tutmaya çalıştığımda kolunu çekti.

''Hadi beyler gidelim işimiz bitmiştir.''

Emrah bana göz devirerek polis arabasına binmeye koyulduğunda arkasından bağırdım.

''Emrah!''

Beni duymamazlıktan gelerek arabaya bindiğinde bu saçma hareketine sinirlenmiştim. İdris baba bana evine açmıştı. Bana kızı demişti. Tabi ki onlardan olmuştum. İstanbul'a geldiğimde onlardan biri olacağımı biliyordu. Şimdi böyle yapması canımı sıkmıştı. Ben düşüncelerimde kaybolurken bir ses duydum.

Kayıp / ÇukurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin