26

394 11 13
                                    

Yazar'dan...

Vartolu silahını tuttuğu eliyle kafasına vura vura sokakta ilerlerken Yamaç'ta onu takip ediyordu. Vartolu,Yamaç'ın seslenmelerine rağmen durmuyor Dilara'ya bunu yapanlardan hesap sormaya gidiyordu. Yamaç adımlarını amcasına doğru atarak tekrardan bağırdı.

''Amca ne yapıyorsun delirme!''

Yamaç'ın bağırmasıyla Vartolu olduğu yerde durarak Yamaç'a döndü. Gözlerinde neredeyse delirmiş gibi bir ifade vardı. Çok kızgındı ama aynı zamanda çok üzgün gibiydi. Yamaç amcasının durmasından fırsat bilerek onun tam karşısına gelerek durdu.

''Amca ne yapıyorsun sen? Tek başına Umman'ların karşısına çıkmak ne demek? Canına mı susadın sen''

Yamaç'ın konuşmasıyla Vartolu dişlerini sıkarak gözünden yaşların düşmesine izin verdi.

''Acı çekiyordu lan acı çekiyordu!''

Vartolu'nun bağırmasıyla Yamaç'ın yüzünde acı bir tebessüm oldu. Kardeşinden bahsettiğini biliyordu.

''Evet amca acı çekiyordu ama sen şimdi Umman'ların karşısına tek başına çıkarsan o daha fazla acı çeker anlamıyor musun? Amcamızsın sen bizim sana bir şey olu-''

Yamaç'ın sözünü Vartolu'nun cümleleri böldü.

''Yamaç vurdular onun kanını akıttılar anlamıyor musun? Lan benim canım dediğim insanı vurdular. Canımdan can gitti benim sen ne diyorsun?''

Vartolu'nun konuşmasıyla Yamaç amcasının elindeki silahı almaya hamle etti. Vartolu hiçbir şey yapmadan Yamaç'a silahı vererek ellerini yüzüne götürdüğünde Yamaç acıyla amcasına sarıldı. Vartolu yeğenin omzunda diğer yeğeni için ağlıyorken Yamaç konuşmaya başladı.

''Amca ben de çok kızgınım ben de çok kötüyüm ama Dilara senin bunu yapmanı istemez. Beni senin peşinden o gönderdi neden biliyor musun? Sen delice bir şey yapma diye. Seninle şimdi onun yanına geri gideceğiz. Tamam mı?''

Yamaç'ın konuşmasından sonra Vartolu kafasını salladığında beraber Koçovalı Villasına geri dönmek için adım attılar.

*

Beren'den...

Burnuma dolan deniz kokusu ve sevdiğim adamın kokusuyla karşımdaki deniz manzarasını izliyordum. Kafam Celasun'un göğsünde ellerim karnına sarılıydı. Biz bunu hak etmiştik.

''Bazen sorguluyorum biliyor musun?''

Celasun'un sorusuyla kafamı kaldırarak ona baktım. Gözlerime tebessümle bakıyordu.

''Seni hak edecek ne yaptığımı sorguluyorum. Çok güzelsin be kızım.''

Onun bu söylediğine gülümseyerek dudaklarına yaklaştım. Bir süre öpüştükten sonra alnımı alnına yasladım.

''Ah Celasun Bey bir de bunu bana sorun... Sizin güzelliğinizden bir gün bildiğim her şeyi unutacağım sanırım.'' Dedim.

Bu sefer Celasun benim söylediğime gülümseyerek saçlarımı usulca öptü. Bir anda ayağa kalktığında ona baktım.

''Hadi gel biraz dolaşalım.'' Dedi.

Elini uzattığında elini tutarak ayağa kalktım. Aklında acaba gene ne vardı? Neredeyse boş olan sahil yolunda el ele yürümeye başladık. Güzel şeyler hakkında konuşup yeni hayaller kuruyorduk. Bu sıra da ikimizin de kulağına ileriden bir müzik sesi geldiğinde Celasun bir anda önüme geçerek gülümsedi.

Kayıp / ÇukurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin