Yamaç, karşısında oturan amcasının gözlerinin tam içine baktı. Burada birazdan oluşacak gergin ortamdan açıkçası endişeliydi...
''Dilara, ne zaman gelecek?''
Selim'in sesiyle hem Sude, hem de Yamaç ona baktılar. Dilara ve Selim'in, bir araya gelecek olmaları ikisini de tedirgin ediyordu.
''Birkaç dakikaya burada olacağını yazmış.''
Sude'nin sesiyle, Selim ona bakarak kafasını salladı.
''Damla, uyuyor mu? Onu gitmeden önce görmek isterim.'' Dedi.
Sude, küçük kızının uyuduğunu söyleyerek gülümsedi. Tam bu esnada kapı çalmıştı. Yamaç, rahatsızca oturduğu yerden kalkmak için hamle yaptığı sırada Sude, onun elini tuttu.
''Canım, istiyorsan ben bakayım. Sen, Selim Abiyi balkona çıkar.''
Yamaç, bunun iyi bir fikir olduğunu düşündü. Selim ve Dilara, tek başlarına balkonda konuşmalılardı. Sude, kapıya doğru ilerleyerek kapıyı açtı. Karşısında en yakın arkadaşı endişeli bir şekilde duruyordu.
''Sude, beni buraya çağırdınız ama ben hazır değilim. Bak benim amcamın karşısına çıkacak ne yüzüm, ne de ce-''
Sude, arkadaşına destek vermek için onun omzuna dokundu. Ardından lafını keserek konuşmaya başladı.
''Bana çok eskiden onun en sevdiğin amcan olduğunu söylerdin. Onunda seni ne kadar sevdiğinden bahsederdin geçmişte ne yaşanırsa yaşansın siz birbirinizi çok seviyorsunuz. Seni affedip, affetmeyeceğini bilmiyorum ama seni çok özlediğine eminim, şimdi git ve onunla yüzleş.'' Dedi.
Dilara, en yakın arkadaşının cümleleriyle ona sımsıkı sarıldı. Sude, gerçekten onun her şeyiydi...
Dilara, titreyen elleriyle beraber adımlarını balkonun içine attı. Karşısında arkası dönük ayakta duran bir adam gördü. Selim Amcası... Dilara'nın gözleri saniyesinde dolmuştu. Amcasını o kadar özlemişti ki... Yaptığı hata yüzünden o kadar pişmandı ki... Selim Koçovalı'nın hayatını mahvetmiş, ona yıllarca işkence etmelerine neden olmuştu. En sonunda cesaretini ve gücünü toplayarak amcasına seslendi.
''A-Amca.''
Gücünü toplamasına rağmen sesi oldukça güçsüz ve titrek çıkmıştı. Selim, duyduğu sesle içini çekerek yavaşça arkasına döndü. Gözleri, yeğeninin gözleriyle buluştu.
''Dilara''
Dilara'nın sadece ismini söylemişti. Eskiden ona 'güzel yeğenim', 'canım kızım' diye seslenirdi. Bu Dilara'nın üzüntüsü daha çok artırmıştı.
''Amca, b-ben özür dil-''
Selim, kafasını iki yana sallayarak konuşmaya başladı.
''Geçmişi bir daha açmak istemiyorum. Yaşadığım onca kötü olayı bir daha hatırlamak, düşünmek istemiyorum. Seni buraya başka bir şey için çağırdım.'' Dedi.
Dilara, amcasının cümleleriyle kafasını salladı. Geçmişi bir daha açmayacaktı. Buraya neden çağrıldığını merak etti.
''Seni asla affetmeyeceğimi bilmeni istiyorum. Affetmek istesem de bunu yapamam.''
Dilara, duyduğu acı cümlelerle canının ne kadar yandığını fark etti. Selim, Dilara'yı asla affedemeyecekti...
''Şunu bilmeni istiyorum ki Vartolu'nun se-''
Dilara, duyduğu isimle kafasını iki yana salladı. Ardından amcasının lafını kesti.
''Onun hakkında tek bir kelime konuşmak istemiyorum. A-''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp / Çukur
RandomGenç kız annesini bir kan davasında kaybettiği gün Çukur'u terk edip gitmişti. Lakin artık geri dönüp ailesini kurtarması gerekiyordu.