all over again || larry

Auto-Tune

Harry, oğlanlar ve kamera ekibi Simon'ın ofisinden çıktıklarında Belle Amie kızları dışarıda bekliyordu.

Louis yüksek bir sesle, "Sizi burada görmek ne güzel hanımlar." dedi.

"Bak, ne yaptığınızı biliyoruz." Sarı saçlı kız onlara dik dik baktı.

Louis, Liam'ın arkasına doğru eğildi ve "Ne hakkında konuşuyor olabileceğinizi bile bilmiyorum." diye yalan söyledi.

"Şey, ne yaptık?" diye sordu Zayn.

"Bilmiyormuş gibi yapma." dedi kahverengi saçlı kızlardan kısa olanı.

"Alarm? Dolabımıza yerleştirdiğiniz? Ve şovdan bir gece önce saat gece üçte çalmasına ayarladığınız?" Sarışın kız kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Ne? Bunu biz yapmadık." dedi Liam ama hâlâ onun arkasında saklanan Louis'ye hızlı bir bakış attı. Gözlerini kıstı.

"Kazanmak için bizi sabote etmeniz gerektiğini düşünmeniz sadece zavallıca." diye devam etti kız.

Harry kameramanın dikkatlice video kamerasini onlara yönelttiğini gördü ve hâlâ Liam'ın arkasında saklanan Louis'nin arkasına sıvıştı.

Şimdi geriye dönüp bakıldığında, Harry biraz bile düşünüyor olsaydı, onlardan zaten hoşlanmayıp kızmak için en çok sebebi olan ve buradaki yerlerine dikkatle tutunmaya çalışan yarışmacılara böyle bir şaka yapmanın centilmence ya da sportmence bir hareket olmadığını fark edebilirdi. Kendini savunması gerekirse, o anlarda Louis'yi öpmemeye çalışmakla biraz dikkati dağılmıştı.

"Kızlar, Simon sizin için hazır." diye duyurdu Simon'ın asistanı.

"Sonra görüşürüz Zayn?" uzun kahverengi saçlı kızın arkalarından seslendi. Kızın adı neydi? Geneva?

***

"İnce bir davranış." dedi Niall, grupça Syco binasının arka merdivenlerinden paldır küldür inerlerken. "Simon'ın bize bugün özel ses koçluğu ayarlaması."

Aşağı katlardan birinde Savan'la buluşuyorlardı. Belle Amie'den kaçtıktan sonra asansör çok yavaş ilerlemişti ve Savan'la koçluklarından zaman kaybetmek istememişlerdi. Bir şekilde hiç kimse Harry üstünde hiçbir şey yazmayan ve merdivenlere giden kapıyı bildiğinde sorgulamamıştı.

Bütün yarışmacılar ses koçluğuna pazartesi başlamıyordu. Hatta görünüşe bakılırsa, biri Savan'la çarşambaya kadar görüşmeyecekti bile. Tam çıkarken Simon, onları Savan'la bu sabah görüştürmek için birkaç kişiyi araya soktuğunu söylemişti.

"Simon'ın neden araya adam sokması bile gerekiyor ki?" diye sordu Liam. "İpler onun elinde değil mi zaten?"

Harry araya girdi, "Ona ne deniyordu?"

"Ne?" dedi Louis. Harry'i hafifçe dürttü ve şiddetli olmamasına rağmen Harry tökezledi. Ve onu sabit tutmak için Louis, Harry'nin sallanan kollarından yakalamak zorunda kaldı. "Lanet olsun, dikkat et Harold."

"Biliyorsun, ahşap, birinin hareket ettirdiği, ipleri olan şey?" dedi Harry normale dönünce.

"Kukla mı?" diye sordu Zayn. Merdivenlerin aşağısından Harry'e baktı.

"Evet kukla." dedi Harry. Louis hâlâ kolunu bırakmamıştı, Harry'nin hâlâ düşebileceğinden korkuyor gibiydi. Ama binanın eski olması, merdivenlerin dar ve kenarlarının yıpranmış olması ve Harry'nin bacaklarının olması gereken uzunlukta olmaması Harry'nin suçu değildi.

Harry devam etti, "Simon Cowell kuklacı. Anladınız mı? Çünkü bütün ipler onun elinde."

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Liam.