Call Me Maybe?

321 47 27
                                    

Harry uyuduğunu hatırlamıyordu. Ama bir noktada uyumuş olmalıydı. Çünkü Louis herkes uyuduktan uzun süre sonra odaya geri döndüğünde ay ışığında onu izlediğini hatırlıyordu. Büyük olasılık üstünde çok fazla sivri obje olduğunu fark edene kadar kendi ranzasını değerlendirmesini izlemişti. Ve sonra kendini odanın diğer tarafındaki ranzaya atmasını izledi. Zayn hoşnutsuz sesler çıkardı ama görünüşe göre Louis'yi kovacak kadar uyanmamıştı.

Ve şimdi camlarından yavaş yavaş güneş ışığı giriyordu ve Zayn'in yatağında sadece bir tane uyuyan bir oğlan vardı.

Harry Louis'yi mutfakta buldu.

Tezgahlardan birinde bir parça kıyafetin üstüne... bir şeyler yazıyor gibi görünüyordu ama Harry şu an bunu anlayabilecek durumda değildi. Gözlerini ovuşturdu ve içeri girdi.

"Günaydın Lou." dedi Harry ve sesindeki zorlama neşenin başarılı olamadığını duyabildi. Louis ona bir bakış attı ve sonra ne yapıyorsa ona geri döndü.

"Şey," dedi Harry. "Bir bardak çay ister misin?"

Louis kafasını salladı. Harry etrafa baktı ve yine de su kaynatmaya karar verdi.

"Dün gece pek bir şey söylemedin." dedi Harry düğmeye basarken.

"Ne söylemem gerekiyordu?" diye sordu Louis kafasını kaldırmadan. "Arkadaşımın söylediği kişi olmadığını öğrendim, hepsi bu."

"Bu-" diye başladı Harry, sonra kafasını salladı. "Sana söylemeye çalıştım. Çok uzun süre beklediğimi biliyorum ama özellikle bu son birkaç gün, sana söylemek için zaman bulmaya çalışıp durdum."

Louis sonunda ona baktı. "Sen-" Ve sonra gözleri büyüdü. "Kahretsin, benle konuşmaya çalışıp duruyordun." Boğuk bir şekilde güldü ve "Tam bir dangalağım, değil mi?" dedi.

"Ne? Hey, hayır, bekle." Harry karşı çıktı. Ama Louis çoktan diğer tarafa dönmüştü. "Değilsin Lou. Niye öyle diyorsun?"

Louis sadece omuz silkti ve yine Harry'den uzağa döndü.

"Benle konuşmaya çalışmayı bırakabilirsin." dedi Louis sonunda. Dolaptan bir kavanoz aldı. "Anlıyorum, tamam mı?"

"Neyi anlıyorsun?" diye sordu Harry. Yanında suyun kaynadığını belirten bir ses geldi ama o Louis'ye doğru yaklaştı. "Louis ne- bekle, Nutella'yla ne yapıyorsun?"

Bir şeyler yazdığı kıyafetin üstüne yayıyor gibi görünüyordu ve yazdığı kıyafet de- iç çamaşırı mıydı? Üstünde Louis'nin el yazısıyla Wagner'ının isminin yazdığı bir iç çamaşırı mı? Gerçekten Wagner'ın olamayacak kadar küçüktü ve vay canına bu Harry'nin Wagner'ın iç çamaşırı hakkında düşünmek istediği son andı. İç çamaşırının yanında boş bir paket vardı ve bu da sahibi kim olursa olsun en azından yeni olduğunu gösteriyordu.

"Sadece aptal bir ergen şeyi." dedi Louis. İç çamaşırını aldı ve gitmek için döndü. "Eminim anlamazsın ahbap."

***

O sabah daha sonra Fountain Studios'a geldiklerinde onlara bugünkü röportajlarından önce onlara bir kez daha medya eğitimi verecek olan Naveen'in beklediği arka bir ofise yönlendirildiler.

"Şimdi," dedi Naveen. "Hepiniz buradaki Louis'den Twitter kullanımı ile ilgili bir şeyler öğrenebilirsiniz."

Harry kendini durduramadan bir anda güldü.

"Evet Harry?" Naveen kaşlarını kaldırdı. "Bununla ilgili komik bir şey mi var?"

Harry gerçekten biraz kırılmış görünen Louis'ye baktı. Lanet olsun. Harry itiraz etti, "Hayır, hayır. Sadece-"

"Çünkü senin son tweetin-" iPad'inde bir şeylere bastı. "Ripped jeans, skin was showin'. Hot night, wind was blowin'miş."

"Bana çocukların ve gençlerin bileceği şarkıları tweet atmamı söylemiştin."

"Sana fanlarının bilemeyeceği şarkı sözlerini tweet atma demiştim." dedi Naveen. "Hiçbir zaman rastgele şarkı sözleri paylaşmaya devam etmen gerektiğini söylemedim. Ve her şekilde bu sözleri de hiçbir hayranının tanımayacağına oldukça eminim."

"Ne? Abartısız herkes bunu bilir-" Harry aniden Call Me Maybe'nin 2010'dan sonra çıkmış olması gerektiğini fark etti. "Aslında, şey, evet, sen haklısın. Bu.. bir şiirdi, galiba? Yayınlanmamış herhalde?"

Diğer oğlanların ona garip bakışlarla baktığını biliyordu ama Naveen sadece iç çekti. "Eğer Twitter hesabına yardım etmemizi istemiyorsan, gizemli tweetlerden tamamen uzakta duralım, buna ne dersin?"

Harry sandalyesine yığıldı.

"Kötü hissetme Harry." diye devam etti Naveen. "Hiç kimse bu şeyleri bilmeni beklemiyor. Bu toplantıları bu yüzden yapıyoruz. Şimdi, Louis'nin Twitter'ına geri döneyim. Onu bir örnek olarak alabilirsin."

Ve sonra onlara Louis'nin hayranlarından biriyle Twitter'daki konuşmasını gösterdi. Kız matematik öğretmeni ondan nefret ettiği için kötü bir gün geçirdiğini yazmıştı ve Louis de bir sonraki sınavı hakkında cevap vermişti ve bu konu hakkında bir süre tweet'leşmişlerdi.

"Hayranlarınızla bağlantı kuruyor olarak görünmeniz hepiniz için iyi promo olacaktır. Ve eğer hatırlarsanız, başarının sırrı genç kızların sizi erkek arkadaşları olarak istemelerini sağlamakta." dedi Naveen. "Ve kim Louis gibi destekleyici bir erkek arkadaş istemez ki?"

"Sadece dört küçük kız kardeşim var." dedi Louis omuz silkerek. "Her gün onları arıyorum ve sınavlarından önce onlarla konuşmaya alışığım."

"Böyle devam et." dedi Naveen. "Her erkek grubunun kendi rolleri vardır ve- Bekle. Ne dedin az önce? Onları her gün arıyor musun? Cidden mi?"

"Her zaman uzun süre konuşamıyorum ama ailem her hafta sonu buraya gelebiliyor sayılmaz, değil mi?" dedi Louis. Bir süre sessizlikten sonra etrafına baktı.

"Bu harika. Bu- evet, kesinlikle bunu kullanabiliriz." dedi Naveen oturduğu yerde düzelerek. "Az önce söylediğim gibi, her erkek grubunun rolleri vardır." Eliyle onları işaret etti. "Sizinkileri daha yeni oluşturmaya başlıyoruz ve hayranların zaten oluşturmaya başladığı algılara çoğunlukla dayanıyor. Birkaç hayran hesabının senin tweetlerini retweetlemesini sağladık Louis ve o yardımla burada görebileceğin gibi şimdiden altı yüz retweet var. Ve bak, burada güzel bir örnek var, 'Erkek arkadaşım keşke Louis kadar yakışıklı ve tatlı olsaydı'. Ve bunun bizim yerleştirdiklerimizden olduğunu da düşünmüyorum." Daha yakından baktı. "Hayır, bu orijinal."

"O zaman erkek arkadaşı onu okuduğunda sıkıntı olmayacak mı?" dedi Zayn sandalyesinde rahatça oturduğu yerden.

Liam ekrana bakmak için öne eğildi. "Bu da 'Louis'nin bir kız arkadaşı olması çok kötü' diyor."

"Yaa ve bir de mutsuz surat var." diye cıvıldadı Zayn. Louis Zayn'in kulağına hafifçe fiske attı.

"O zaman neden insanların Louis'nin kız arkadaşıyla ayrıldığını bilmesini istemiyorsunuz?" diye sordu Liam. "Demek istediğim, hayranlar bunu duymaktan mutlu olurdu gibi görünüyor." Sonra somurttu ve Louis'ye bir bakış attı. "Üzgünüm ahbap, öyle duyulmasını istememiştim."

"Aslında bu da beni sonraki konumuza getiriyor." dedi Naveen. "Kişisel yaşamlarınızdaki her değişiklik hakkında bizi bilgilendirmeniz gerekiyor. Özellikle eğer bu sizin toplumsal algınızı etkileyecek bir şeyse. Louis durumu değerlendirdik ve bizce şu an senin açığa çıkman için doğru zaman-"

"Bekle-ne?" diye bağırdı Harry.

Naveen ona garip bir bakış attı. "Yalnız olduğunu açıklayabiliriz." Geri Louis'ye döndü. "Güzel bir kız arkadaşı olan biri olarak ortaya çıkmıştın ve birçok kız onu kıskanıyor. Şimdi artık onlara bir şansları var izlenimi verebiliriz."

"Bazı kızlar çok genç ama." dedi Liam tereddütle ve Louis burnunu kırıştırdı.

"Evet, şey kız kardeşlerimin yaşındalar."

"Tabii ki onlarla gerçekten çıkmayacaksın." Naveen parmağını masaya vurdu. "Ne hakkında konuştuk? Toplumsal algı."

Ve bununla birlikte o hafta yapacakları röportajlar için konuşacakları konulara geçti.

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin