Video Günlüğü: Hafta 6

293 45 78
                                    

Hepsi tulumlarını düzeltip merdivenlere yerleştiklerinde, "Pekala, ilk soru. Isabella, bir Twitter trendi olmanın nasıl hissettirdiğini bilmek istiyor." diye kağıttan okudu Liam.

"Ne Twitter trendi?" diye sordu Harry, üst merdivendeki Liam'a bakmak için arkasına döndü.

"Görmedin mi?" Louis bacağına dokundu. "Ama her gün tweet atıyorsun. Bütün bildirimlerini görmedin mi?"

"Hayır?" dedi Harry. Bu, yıllar boyunca tekrar tekrar öğrendiği bir ders olmuştu ama geçen yıllarda bir noktada bilmemesinin genelde daha iyi olduğunu sonunda kabul etmişti.

"Ne?" diye sordu Niall, biraz gülerek. "İnsanların senin hakkında ne dediğini bilmek istemiyor musun?"

Harry tekrar Liam'a döndü ve yeniden sordu, "Ne Twitter trendi?"

"#HarryeMikrofonlarınızıVerin." dedi Liam, şaşırmış görünüyordu. "Geçen hafta Birleşik Krallık'ta ilk ona girdi. Gerçekten fark etmedin mi?"

"O zaman insanlar mikrofonları değiştirdiğimizi fark ettiler mi?"

Liam cevapladı, "Şey, bugün çıkan Telegraph haberine kadar insanlar bunun sadece bir teknik aksaklık ya da bizim ilgi çekmek için yaptığımız bir şeyler olduğunu düşünüyordu."

"Çocuklar." Hâlâ video günlüklerini ayarlayan Pattie araya girmeye çalışıyordu.

"Oh, evet. Onu sen de mi gördün?" dedi Zayn, Pattie'yi duymamış gibi sırıtıyordu. Harry'e döndü. "Görünüşe göre şovdan önce seslerin bozuk olduğunu öğrendiğimizi sesçi elemanlardan biri gazeteye söylemiş."

"Gerçekten mi?" dedi Harry. Niye bu zamana kadar bunu bilmediğini merak etti. Normalde halkla ilişkiler birimleri hemen bununla ilgilenmeye başlardı ve sonra onlara en azından insan içinde bununla ilgili sorular sorulursa diye konuşma noktaları ve de konuyla ilgili bir ders verirlerdi.

"Çocuklar." Pattie sesini yükseltti. "Gerçekten devam etmemiz gerekiyor-"

"Ama bekle, bu, insanlar bilerek normal ses düzenlemesinden fazlasını yaptıklarını bilecekler demek." dedi Harry.

"Evet." dedi Louis.

"Vay canına" dedi Harry, serseme dönmüş gibiydi. Tabii ki yaptığı değişikliklerin sonucunu görüyordu. Her şeyden önce, şu an merdiven basamağında mavi tulumla oturuyordu. Ve sahnede yaptıkları şey tabii ki gazetelere çıkmıştı. Ama bunun sadece kendi oylarından fazlasını değiştirme potansiyeli vardı.

"X Factor nasıl sahte olduğuyla ilgili de bir sürü tweet var şu an." diye katkı yaptı Niall. "Elemelerdeki auto-tune'lamaları falan da yeni çıktı ya. Ve canlı şovlarda da bunu yaptıklarını henüz kimsenin bildiğini bile düşünmüyorum-"

"Çocuklar." Pattie'nin sesi sonunda onları durduracak bir düzeye ulaştı. "Az önce söylediğiniz hiçbir şeyi kullanamayacağımızın farkındasınız, değil mi? O sorudan tekrar baştan alalım."

"Üzgünüz." diye özür diledi Liam.

Herkes tekrar kameraya bakarak yerlerine yerleşti.

"O zaman, Isabella'nın sorusu-"

"Bekle." dedi Louis elini kaldırırken. "Hangi twitter trendi için cevap vermemiz gerekiyor?"

"Louis," diye başladı Pattie.

"Başka bir tane daha mı var?" diye sordu Harry.

"Artık #LouisyeMikrofonlarınızıVerin oldu." dedi Niall. Telefonunu çıkarmıştı ve görmesi için Harry'e doğru uzattı. "Anladılar çünkü-" Ve Pattie'nin gözlerini kısıp ona baktığını görmüş olmalıydı çünkü orada durdu.

"On ikinci sırada." diye okudu Louis telefon ekranından. Harry'e kaşlarını oynattı. "Yakında senden daha çok mikrofon alacağım Kıvırcık."

"Havuçlardan iyidir." dedi Zayn.

Pattie ellerini çırptı ve "Pekala çocuklar, bu soruyu tamamen geçmeye ne dersiniz? Niall, eğer şey yapabilirsen- hayır, telefonunu kaldır. Hatta bu hafta Twitter'la ilgili başka bir konuşma yok. Ve lütfen tekrardan havuçlardan da bahsetmeyin. Girişten şikayet edip duruyorlar. Sıradaki soru ne?"

"Pekala o zaman." dedi Liam. Boğazını temizledi. "Lily aramızdan kimlerin kız arkadaşı olduğunu ve kimlerin yalnız olduğunu öğrenmek istiyor."

"Ne, cidden mi?" diye itiraz etti Zayn. "Bunu daha yeni cevapladık. İki kere. Cevaplarımızın üç günde değiştiğini falan mı düşünüyorlar?"

Harry saçının çekildiğini hissetti, Louis tulumunun kapüşonunun altından bir buklesini çıkarmıştı. Ona küçük bir gülümseme gönderdi.

"Bunu keseceğiz." dedi Pattie ve onlara sabırsız bir şekilde elini salladı. "Lütfen sadece cevaplarınızla devam edin çocuklar. Harry neden sen başlamıyorsun? Sende bir kız arkadaş var mı?"

"Bende kız arkadaş yok." diye tekrar etti Harry. Artık Harry'nin kapüşonunu neredeyse çıkarmış olan ve parmaklarını Harry'nin saçlarında gezdiren Louis'ye doğru yanaştı.

Zayn arka taraftan, "Bende de yok." dedi.

"Bende de." dedi Niall.

"Ben de bekarım." dedi Liam da üst taraftan.

"Ben de." dedi Louis ve Harry'nin saçını parmağına dolamaya çalışırken Harry'nin saçı birazcık çekildi.

"Pekala, sıradaki- bekle, ne dedin sen?" dedi Pattie.

Harry de Louis'ye dönüp bakmak için uzaklaştı. Louis'nin gözleri ondaydı, biraz temkinli görünüyordu ama umursamaz bir şekilde omuz silkip Pattie'ye bakmaya dönerken temkinli bakışlarını örttü.

"Bekar olduğumu söyledim?"

"Ne? Sen ve Hannah ayrıldınız mı?" diye sordu Niall.

Pattie elini kaldırdı. "Bunu kimler biliyor?"

"O biliyordur diye umuyorum." dedi Louis. "Annem, en yakın arkadaşım Stan-"

"Ekipten demek istemiştim." dedi Pattie gergin bir şekilde.

"Şey, artık sen biliyorsun." dedi Louis.

Harry hayretle ona bakmaktan kendini alamıyordu.

"Senin bir kız arkadaşın olması gerekiyordu." dedi Pattie.

"Ama... yok?" dedi Louis.

"Pekala, bunu tekrar yapacağız. Şimdilik- biz sana aksini söyleyene kadar- kız arkadaşın olduğunu söylemeye devam et."

"Gerçekten mi? Niye?"

Cevap vermek yerine Pattie derin bir iç çekti ve "Ve bunu söylerken grup arkadaşına dokunmayı bırakabilirsen çok iyi olur." dedi.

"Dokunmuyorum ki- oh." Louis, bunu yapmaya başladığını bile fark etmemiş gibi Harry'nin saçıyla oynadığı yere baktı. Harry'e küçük, şaşkın bir gülümseme yolladı ve elini çekmeden Harry'nin saçını tekrar düzeltmek ister gibi saçına yumuşakça vurdu. Tekrar kameraya döndü ve "Pekala, bu biraz delice ama tamam, yapalım."

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin