Angry Birds

359 50 70
                                    

Harry Louis'yi bulamadı.

Geç olduğunda ve bütün yarışmacılar da şovun adrenalininden kurtulup yatmaya gittiğinde o da vazgeçmek zorunda kaldı.

Louis'nin bulunmak istemediğinde bulunamayacağını çok fazla deneyimden biliyordu.

Bu yüzden ranzalarındaki battaniyelerin altına tek başına girdi ve bunun buraya geldiğinden beri tek başına uyuyacağı ilk gece olması fikrine teslim oldu. Her şey Robin'in bungalovundaki o hafta olmuştu. Hepsi oturma odasında yerde uyuyordu ve farklı uyku tulumlarında yatıyor olmalarına rağmen, Louis ve Harry ertesi sabah uyandıklarında kollarını birbirlerinin etrafında bulmuşlardı. Ve sonraki sabah da. Ve sonra üçüncü gece Harry beraber bir uyku tulumu kullanmayı önermişti. Ve öyle yapmışlardı.

Ve sonra da beraber uyumayı sürdürmüşlerdi. Jüri Evi'nden, Louis'nin Harry'nin evinde kalmasına ve X Factor evine kadar nerede uyurlarsa uyusunlar sabahları kendilerini birbirlerinin kollarında buluyorlardı.

Herhangi birinin bunun iyi arkadaşlar arasındaki normal platonik davranışlar olduğunu düşünebilmiş olması inanılmaz görünüyordu. Ama sekiz yıl önce Louis heteroseksüel olduğuna inanmakla çok meşguldü ve Harry de Louis için yanıp tutuşmakla çok meşguldü ve diğer oğlanlar da Harry'nin sabahları hep Louis'nin kollarında kendini bulmasını doğanın kaçınılmaz bir kanunu gibi kabul edip sorgulamamışlardı.

***

Harry, Louis'nin nerede olduğundan ve kendine kim bilir neler dediğinden endişelendiği için uyuyacağını düşünmüyordu ama içi geçmiş olmalıydı çünkü ranzanın hareketiyle bir anda uyandı.

"Üzgünüm, üzgünüm." Louis'nin fısıldadığını duydu. Harry, sadece odanın penceresinden gelen ışıkla çok az aydınlanan karanlık gecede onu zar zor görebiliyordu.

"Lou, buraya gel." dedi Harry. Her zamanki duvarın yerinde ona yer açmak için kaydı.

"Seni uyandırmak istememiştim." Harry'nin davet edermiş gibi battaniyeleri kaldırdığı yere girerken Louis fısıldadı.

"Her zaman beni uyandırmanı isterim." dedi Harry, kendi sesinin uykudan boğuk olduğunu duyabiliyordu.

Battaniyenin diğer tarafını da Louis'nin etrafına sardı ve onun yanına yerleşti. Harry bir anda ince tişörtü altında ne kadar soğuk hissetti.

"Çok soğuksun." dedi Harry.

Harry Louis'nin tüyleri ürpermiş çıplak kolunda elini gezdirirken "İyiyim." dedi Louis. "Sadece dışardaydım."

"Sana bir çay yapayım." diye önerdi Louis ama Louis onun gitmesine engel oldu.

"Hayır." dedi. "Sadece burada kal."

Harry tereddüt etti ama zaten her şekilde Louis'yi gerçekten bırakmak istemiyordu. Bu yüzden dar yatakta tekrar onun yanına yerleşti. Kendi çıplak gövdesi Louis'ninkine dayalıydı ve aralarında sadece Louis'nin eski tişörtünün kumaşı vardı. Harry, Louis'yi ısıtmaya çalışarak sırtını sıvazladı.

Bir sessizlik oldu ve sonra, "Neden?"

Bütün dediği buydu ama Harry neyi sorduğunu biliyordu.

"Çünkü, seviyorum-" Kelimelerle dengesini kaybetti. "Senin sesini. Senin sesini seviyorum."

"Hazza-"

Harry onu kesti ve "Lou, bu adil değildi. Simon'ın sana yaptığı şey yanlıştı. Sen harikasın ve çok yeteneklisin. Ve ben de herkesin bunu bilmesini istedim."

Louis tuttuğu nefesini bıraktı.

"Senin de bunu bilmeni istedim." diye ekledi Harry sessizce.

Louis'nin, Harry'nin omzuna yaslı başını salladığını hissetti.

"Sinirli olduğunu biliyorum." dedi Harry.

"Ben sadece- evet, sinirliyim." dedi Louis biraz sonra. Ama sonunda kollarını Harry'nin beline sardı ve sarılmasına karşılık verdi. "Simon benim mikrofonumu bir neden için kıstırmıştı. Her şeyi mahvedebilirdim ve eğer başaramasaydık bu benim suçum olurdu."

"Ama mahvetmedin." diye geri fısıldadı Harry.

"Ben-"

"Mahvetmedin." Harry ısrar etti, parmaklarını Louis'nin sırtındaki ince kaslara bastırdı, buna inanmasını istedi. "Bizi aşağıda duydun. Ses kontrolünde duyulduğumuzdan çok daha iyi duyulduk."

Louis nakarat öncesi biraz tereddütle girmişti ve Harry'nin olabileceğini bildiği kadar güçlü bir şarkıcı değildi ama nakaratta başı çekmesi gereken kısımda yapması gerekeni yaptı. Yaptı.

"Aşağı inip tekrar izlememiz mi gerekiyor?" diye sordu Harry.

Louis omzuna hafifçe güldü. "Sorun yok Hazza."

Harry konunun kapanmasına izin verdi. Louis'nin sırtını sıvazlamaya devam etti. Isınıyordu ama hâlâ çok soğuktu.

"Üstelik dışarda o kadar uzun süre ne yapıyordun?" diye sordu Harry.

"Çoğunlukla Zayn'in telefonunda Angry Birds oynuyordum." dedi Louis. "Ama bir seviyede takılı kaldım ve içeri girme zamanı olduğuna karar verdim."

Harry bağırarak güldü ve kendini durdurmak için eliyle ağzının üstüne vurdu. Suçlu bir biçimde omzunun üstünden diğer oğlanları uyandırmadığını umarak karanlık odaya baktı.

Louis'nin bastırılmış kıkırdamalarını omzunda hissedebiliyordu ve Harry onun omzuna hafifçe vurdu.

Kendisi de kıkırdamalarını durdurmaya çalışırken bile "Kes sesini." diye ona tısladı.

"Üzgünüm canım." diyebildi Louis. "Sessiz olmayı öğrenmen gerek."

***

Harry ertesi sabah yastığının altına gömülmüş telefonunun titremesiyle uyandı. Burnunu kaşıdı. Güneş ışığı odada parlaktı ve diğer hiçbir oğlan orada değildi. Telefonunun kilidini açtı ve- oh-

Kendinin bir fotoğrafı vardı. Büyük olasılıkla dakikalar öncesindendi. Yüzünün bir yanı yastığa gömülüydü, ağzı çirkin bir şekilde açıktı, saçları kabarık bir kıvırcık karışıklıktı ve yanağında da güzel bir leke vardı.

Aynı zamanda da burun deliklerinde iki pipet vardı ve bu da Louis ve kendisinin yeniden iyi olduğu anlamına geliyor olmalıydı.

Denizaygırı Harry'i, Louis'nin kendine attığı mesajda fotoğrafın adına öyle denmişti, telefonunun yeni arka planı olarak ayarladı.

***

Sonraki haftaya geçtiler.

Belle Amie ve Katie Waissel en kötü ikiye kaldı. Jürilerin oyları bölündü, olay çıkmaza girdi ve halktan en az oy alanlar Belle Amie olduğu için yarışmadan evlerine gönderildiler.

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin