Tipim Değil

379 49 117
                                    

"Eee, Payno, konuştuğun kimdi?" Louis ayağıyla Liam'ın kaburgalarını dürttü.

Liam ona sinirlenmiş bir bakış attı ve yerde ondan uzağa doğru kaydı. Ama Harry yanaklarındaki kırmızılığı yakaladı ve ona bakarak sırıttı.

"Kız zinde ahbap." dedi Zayn, Harry'nin yanındaki sandalyesinde arkasına yaslanarak. Spor salonun yan tarafında oturuyorlardı, koreografi dolu düşüncelerine bir ara veriyorlardı. "Daha kötüsünü yapabilirdin."

Harry, Liam'ın biraz önce dansçılardan biriyle konuştuğu spor salonunun diğer tarafına baktı. Söz konusu  dansçı, uzun kahverengi kıvırcık saçlar ve üstüne gerçekten yapışan bir taytla minderlerin birinde esneme hareketleri yapıyordu.

"Evet yapabilirdi." dedi Niall, biraz büyülenmiş duyularak. Geldiklerinde onlara eşlik eden arka dansçılarını ısınırken bulduklarından beri Niall'ın gözleri yuvalarından fırlamıştı. O zamandan beri gözlerini onlardan pek alamamıştı.

Harry'nin aklına bir fikir geldi ve Niall'ın arkasından Louis'nin dikkatini çekmek için geriye doğru eğildi. Louis kaşlarını kaldırdı ve Harry de daha yeni açtığı bir şişe suyu anlamlı bir bakışla ona verdi. Harry sırıttığını biliyordu ve eğer Niall herhangi bir şekilde dikkat ediyor olsaydı bu aşırı şüpheli görünürdü.

Louis kapağı çoktan açılmış bir şekilde tekrar ona şişeyi verdiğinde bütün yapması gereken Niall'ın kafasının üzerine kaldırmak ve-

"Hay sikeyim!" Niall sırılsıklam saçını ovarken sıçradı. Onlara dönüverdi. "Bu da ne- Louis!"

Louis sadece sırıttı ve ellerini yukarı kaldırdı. "Ben değildim."

Ve Harry hâlâ elinde su şişesi olduğunu fark etti ve onu uzağa attı. Su şişesi açık bir şekilde gürültüyle yere düştü.

"Harry?" Niall ihanete uğramış bir şekilde mızmızlandı. "Beni tamamen sırılsıklam ettin."

Harry ona dikkatle baktı, sırılsıklam saçından -ıslak bile hâlâ doğal olmayan şekilde sarışındı- ıslak ve cılız göğsüne yapışan beyaz tişörtüne kadar.

"Evet." diyerek hemfikir oldu Harry.

Zayn yan tarafında kıs kıs gülüyordu ve Liam bile kafasını iki yana sallarken kısık sesle kıkır kıkır gülüyordu.

"Biraz serinlemeye ihtiyacın var gibi göründün." dedi Harry masum bir şekilde.

Niall burnundan soludu ve saçındaki suyu Harry'e doğru sıkmaya çalıştı. Sadece saçı çok ıslaktı ve suyun çoğu kendi boynundan damlıyordu.

"Nasıl başka bir şeylere dikkat etmem bekleniyor?" diye mızmızlandı Niall. "Sadece çok fazla..." Düzgün bile düşünemiyormuş gibi ellerini havaya atıp pes etti.

Louis kahkahayı bastı ve "Hayatında hiç kız görmedin zannedeceğiz delikanlı."

"Ama. Memeler." dedi. Fal taşı gibi açılmış gözlerini Harry'e döndürdü. "Senin de dikkatinin dağılmadığını söyleme. Bugün koreografiyi benim karıştırdığımdan daha çok karıştırdın."

"Yerler kaygan." dedi Harry omuz silkerek. Ve sonra ekledi çünkü son yıllarda bunun gibi şeyler söylememeye koşullanmış olsa da, bunu açıklığa kavuşturmak istiyordu. "Zaten memelere gerçekten düşkün değilim."

Louis'yi ona garip bir şekilde bakarken yakaladı.

"Ne, bir kıç adamı mısın?" diye sordu Zayn.

Harry çok dikkatli bir şekilde Louis'den uzağa baktı. Koreografiyi karıştırmasında eşofmanları içindeki Louis'nin kaygan yerlerden çok daha fazla etkisi olduğu düşünülürse şu an bunu inandırıcı bir şekilde inkar edebileceğine pek güvenmiyordu.

Onun yerine sandalyesinde arkasına yaslandı ve biraz önce attığı boş su şişesini almak için geriye uzandı. Ama çok geriye uzandığı için Louis onun bacağından kavrayıp tekrar aşağı ittirene kadar sandalyesi geriye doğru gitmeye başlamıştı.

Eli bacağında oyalanmadı ama Harry kendi eşofmanları arasından dokunuşu hissedebildiğine yemin edebilirdi. Louis'ye bunu tekrar yapmasını söylemek istiyordu, sadece bu sefer bacağında yara ve çürükler bırakması için daha sıkı kavramasını istiyordu böylece Harry daha sonra teninde Louis'nin parmak izlerinin şeklinin izini parmaklarıyla sürebilirdi.

Bunu yapamazdı tabii ki. Büyük olasılıkla söyleyeceği şey bir insanın platonik en yakın dostuna söylemesi için fazla rahatsız edici olurdu.

Bu yüzden onun yerine, Harry on altı yaşındaki yanaklarının ısınmasıyla savaştı ve Liam'a geri döndü. "O zaman Danielle'nin numarasını aldın mı?"

"Hayır, ben-" diye başladı Liam.

"Bekle, Cheryl Cole'a bir şeyler hissettiğini düşünüyordum." diye sözünü kesti Louis. "Geçen gece onun hakkında konuştuğum için beni azarlayan sendin."

"Seni azarladım çünkü salaklık yapıyordun." dedi Liam. "Ve dostum, o benden on yaş büyük. Bu asla olmayacak."

Harry içten içe inledi. Şu anda konuşmak istediği son şey Liam ve Cheryl'di.

"Asla bilemezsin." dedi Louis sesinde bir gülüşle. Liam'ı ayağıyla dürttü. "Belki de genç seviyordur."

"Louis." dedi Liam sert bir biçimde.

"Ne? Yargılamıyorum."

Harry mor spor ayakkabılarına baktı. Eğer Harry'nin ondan altı yaş büyük olduğunu ve kendini onu istemekten durduramadığını bilse Louis ne derdi diye düşündü.

"Kes sesini. Ve her neyse, hayır." Liam Harry'e döndü. "Danielle'nin numarasını almadım ama onu yarın tekrar ses kontrolünde göreceğiz bu yüzden ben de belki şey diye düşündüm-" Birdenbire durdu. "Onun ismini nasıl bildin?"

"Şey," dedi Harry.

Liam ona gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde bakıyordu. "Bekle, sen- yoksa ben-"

"Harry büyük olasılıkla ona senden daha önce ulaşmıştır. Kızlarla nasıl olduğunu biliyorsun." dedi Niall. Sonunda kendini kurutmak için silkelenmekten vazgeçmiş görünüyordu ve kendini sandalyesine geri attı. Sandalye hâlâ ıslaktı. Ama Niall da ıslaktı bu yüzden çok bir şey fark etmedi.

"Yok ya, Harry'nin son zamanlarda elde etmeye çalıştığını gördüğüm tek kız Rebecca." dedi Zayn.

"Aman Tanrım." diye inledi Harry. Kafasını kollarının arasına gömdü. "Onunla flört etmiyordum."

"Evet, sadece bir kadınla konuşması onlara asıldığı anlamına gelmiyor." dedi Louis sesinde anlaşılabilecek kadar kızgınlık duyuluyordu.

"Niye olmasın?" diye sordu Niall. "O da baya zinde."

"Sadece çocuklarının fotoğraflarını görmek istedim." diye mırıldandı Harry. O ve Rebecca artık aynı yaştalardı ve Harry de şimdiye kadar kendi bebeklerinin olabileceğini hiç düşünmüş falan değildi. Tabii, on altı, on yedi, on sekiz yaşı dışında ve- pekala belki de her zaman şu yaşına geldiğinde bebekleri olur diye ummuştu. Bebekleri gerçekten çok sevmesi onun suçu değildi.

"Ah, o zaman çocukları olduğu için mi?" diye sordu Zayn. "Bana fark etmezdi."

Harry iç çekti. Çünkü Zayn için fark etmeyeceğini biliyordu. En azından bundan bir yıl sonra X Factor turunda üç aydır Rebecca'yla takılıyor olmasından ve hatta Rebecca'nın çocuklarını Zayn'le tanıştırmak istemesinden biliyordu.

Ama başka bir şey söylemek yerine Harry dürüstçe, "Bir kadınla hayatımda bir gün bile flört etmedim." dedi.

"Sen evdeki en flörtöz flörtsün Kıvırcık." dedi Louis.

"Tamam, bir kadınla hiç bilerek ve isteyerek flört etmedim." diye düzeltti Harry. "Gerçekten tipim değil-"

Ama sonra sözleri bir anda karşılarında beliren ve ellerini ovuşturan Brian tarafından kesildi. "Tamam çocuklar, bu yeterli bir araydı. Koreografiyi tekrar bir gözden geçirmek için hazır mısınız? Bu sefer bana daha çok enerji verin."

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin