Houis

372 50 104
                                    

Ertesi gün Harry dişlerini Niall'a gösterdi ve "Dişimde muz var mı?" diye sordu.

"Yok." dedi Niall. Ve sonra gülerek "Dişinde muz kalması mümkün mü ki?" diye sordu.

Belli ki öyleydi çünkü bu durum Harry'nin en az iki kere röportajlara başlamasını durdurmuştu.

Muz kabuğunu çöpe attı. Ve çöpün kapağı nasıl olduysa, kayıp olmasına rağmen, kabuk yine de sekip yere düşmeyi başardı. Harry iç çekti ve onu almak için eğildi.

"Bekle." Mutfaktan çıkmaya çalışırken Niall onu durdurdu.

Harry ona kaşlarını çattı. "Video günlüğü yok mu şimdi?"

"Evet ama-" Niall yalnız olduklarından emin olmak için gibi etrafa baktı. "Sana sormak istedim, Louis seni rahatsız mı ediyor?"

"Bu dün gece, zil sesimi değiştirmesiyle mi alakalı?"

Niall kafasını salladı ama özlem dolu bir şekilde gülümsedi. "Porno inlemeleri komikti ama. Özellikle annen aradığında ve-"

"Tamam, tamam, lütfen bir daha bundan asla bahsetmesek olur mu?" dedi Harry acı çekerek. Annesiyle konuşup onun tanıdığı on altı yaşındaki Harry Styles gibi davranmak zaten yeterince zordu. Ki o şöyle dursun, nefes nefese kadın inlemelerini telefonundan duyduktan sonra bunu yapmak çok daha zor ve garipti.

"Demeye çalıştığım," diye devam etti Niall. "Seninleyken nasıl olduğu seni rahatsız ediyor mu?"

"Benimleyken nasıl?"

"Biliyorsun," dedi. "Her zaman seninle birlikte olmak istemesi. Ve sürekli sana dokunması. Ve, şey, sürekli senin yatağında uyuması."

"Ne?" diye sordu Harry inanmayan bir şekilde. "Neden bunun beni rahatsız edeceğini düşündün ki?"

"Eskiden ettiğini düşünmüyordum." dedi Niall. "Demek istediğim, başlangıçta sen de en az onun kadar kötüydün."

"Ve şimdi değil miyim?"

Harry bu konuşmayı yaptıklarına inanamıyordu.

"Şey, evet." dedi Niall sanki bu çok açıkmış gibi. "Şimdi sürekli ondan olabileceğin kadar uzağa oturmaya çalışıyorsun. Ve eğer çok yakınına gelirse de uzaklaşıyorsun. Ve eskiden olduğu kadar onunla konuşmuyorsun. Bazen, sanki ona bakmak bile istemiyorsun gibi görünüyor. Ve-"

"Niall." Harry onun sözünü kesti. "Louis ve ben bütün sabahı birlikte geçirdik. Sen de oradaydın, hatırlasana? Kameralar gelene kadar Louis kucağımda o kadar uzun süre oturdu ki bacaklarımı hissetmiyordum."

Niall parmaklarını şıklattı. "İşte bu- diğer insanların etrafında ondan kaçıyorsun, değil mi? Bu o zaman Houis hakkında mı?"

"Niall ondan kaçmıyorum- bekle Houis de ne?" diye sordu Harry.

"Hayranlar size böyle sesleniyor." dedi Niall. "Biliyorsun, bir çift ismi gibi. Ben ve Liam, Niam'ız ve ben ve Zayn de Nayn."

Harry, gülünecek bir anlığına sadece ona baktı ve sonra "Hayır değilsiniz. Siz Ziall'siniz." dedi.

"Yani demek ben ve Zayn'i biliyorsun ama Houis'i duymadın mı?"

"Hayır, Tanrım, tabii ki duydum. Sadece bizim için daha iyi bir isim olması gerektiğini düşünüyorum."

"Tamam?" Niall duraksadı. "Ama o zaman, bu yüzden mi ondan kaçıyorsun? Çünkü insanların yanlış fikirlere kapılmasını mı istemiyorsun?"

"Ne yanlış fikri?" diye sordu Harry çünkü Niall konuştukça dedikleri ona daha da az anlam ifade ediyordu.

"İkinizin birlikte olduğu." dedi Niall. "Yani gerçek bir çift gibi."

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin