all over again || larry

Canlı Şovlar: Hafta 6

Şarkıya tekrar başlamadan Liam onları durdurdu.

"Harry. Kendi kısmındaki 'beacon on the bay' kısmını 'we got to get away' gibi yapsan nasıl olur?"

Harry ona baktı. "Ne?"

"Biliyorsun, We got to, we got to, away-"

"Onu hatırlıyor musun?" diye sordu Harry ondan gözlerini ayırmadan. "Onu sadece bir kere falan söylediğimi duydun."

"Niye hatırlamayayım?" Liam ona bakıp suratını astı. "Şey olduğunu öyle anlamıştım, şey, Harry olmadığını."

"Ben Harry'im." dedi Harry biraz gönülsüzce.

"Ama hatırla, bunu söylediğini duydum. Beraber çalışmak isteyip istemediğini sormak için kapıyı çalmak üzereydim. Ve sonra seni duydum, we got to get away- tam şimdi doğru notadan ve doğru şekilde söyleyemediğime eminim.-"

"Evet söylemiyorsun." diye itiraf etti Harry hâlâ bunun nereye gideceğini anlamayarak.

Liam devam etti. "Ve tam o zaman bir şeylerin yanlış olduğunu anladım çünkü Harry onu yapamazdı. Ben de kesinlikle yapamam."

"Çalışsan yapabilirsin." diye önerdi Harry. "Demek istediğim onu söylemek için bir nedenim vardı. Sahip olduğum en zor şarkılardan biri. Şimdiye kadar yüzlerce kere söylemişimdir ama yine de hâlâ notaları sürekli doğru söylemek zor. Yani en tiz notalar falan değiller ama cümlenin sonunda olduğu için baya yüksek bir şekilde sesini ittirmen gerekiyor. Eğer onun çok kötü olmamasını sağlarsam sonraki şovda siz çocukları da mahcup etmem diye düşünmüştüm."

"Siz ikiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?" diye öğrenmek istedi Niall.

"Zaman yok, size sonra anlatırız." Liam onu geçiştirdi. "O zaman bizdeki kısmı da öyle yapabileceğini düşünüyor musun-"

"Hayır." Niall ısrar etti. Dudakları düz bir çizgi olmuştu. "Sırlar şimdi bitiyor."

Liam bıkmış bir şekilde Niall'a döndü ama Harry koluna elini koydu.

"Adı Sign of the Times." diye açıkladı Harry diğerlerine. "Şey, benim şarkılarımdan biri."

"Evet, onu anladım. Duymak istiyorum." dedi Niall kollarını kavuşturup. "Liam duydu, biz de duymalıyız."

"Ben-" Harry çaresiz bir şekilde etrafına baktı. Yapmak istediği son şey hayır diyerek her şeyi kendi için daha da kötü yapmaktı ama-

"Bunun zamanı olduğunu düşünmüyorum ahbap." dedi Louis Niall'a. "Yine sonlara doğru olabiliriz ama o kadar zamanımız yok yine de."

Niall Harry'e bir bakış attı ama "Pekala." dedi.

"Tamam, o zaman-" diye tekrar başladı Liam.

"Ama sen de ona benim kadar sinirlisin Louis." diye mırıldandı Niall.

"Harry, şey yapabileceğini düşünüyor musun-"

"Evet, evet, tamam. Demek istediğim deneyebilirim." Harry kafasını sallayarak zihnini boşaltmaya çalıştı. "Pekala. O zaman şöyle bir şeyler mi?"

Kendi kısmına normal başladı ama aynı Sign of the Times'da yaptığı gibi cümlelerin sonunda aşağı inmek yerine yukarı çıktı. Bütün kısmını söyledikten sonra durdu ve nakarata geçmeden "Ve eğer bunu gerçekten yapmak istiyorsanız nakaratı benim yönlendirmem gerekiyor. Siz de aynı çalıştığımız gibi yapabilirsiniz ve armoni yapmış oluruz." dedi.

Cevap beklemeden şarkının bir sonraki kısmına geçti. Sonra somurttu ve birkaç yeri değiştirerek tekrar söyledi.

Bitirdiğinde derin bir nefes aldı ve geri oğlanlara baktı. Hepsi ona bakıyordu.