Gemi

313 42 72
                                    

Video günlüğü izleyicilerine Zayn'in favori kız tavlama lafının 'Vas Happenin' olduğunu ve herkesin bir günlüğüne Louis olmak istediğini -Louis dışında, o kıvırcık saçları olması için Harry olmak istermiş- açıkladıktan sonra gün ışığında birkaç nadir dakika geçirmek için bahçe kapısından kaçmayı başardılar.

"Bu garipti." dedi Louis, telefonuna bakarak somurtuyordu. "Ben- neden hâlâ bir kız arkadaşım olduğunu söylememi istediler?"

"Bilmiyorum dostum. Neden bize artık bir kız arkadaşın olmadığını söylemedin?" diye sordu Zayn.

Louis telefonuna bakmaya devam ediyordu ve çatlamış ekranda rehberindeki kişileri kaydırıyordu. "Sizce ona günlükte söylediğim şeyi söylemem gerekir mi? İzleyip izlemeyeceğini bile bilmiyorum ama izlerse kafası karışacak."

"Şey, şu an kafası karışık olan benim." dedi Niall. Cebinden bir çikolata çıkardı ve ağzına attı. Bir diğerini Harry'e uzattı ama Harry kafasını salladı. "Neden bize söylemedin? Güzel bir kızdı."

"Ne? Onu kendine ayarlayabilmek için mi sana söylemesini istedin? Louis'nin sana neden söylemek istememesini anlamak zor değil." dedi Liam.

Louis telefonundan kafasını kaldırdı, önce Harry'e doğru sonra da diğer oğlanlara baktı.

"Çünkü en son ikinizi şov sonrası after-partide gördüğümde ayrılmış görünmüyordunuz." diye devam etti Zayn.

"Çünkü ayrı değildik? Partinin başında değil yani." dedi Louis.

Harry bir süre sadece baktı, diğerlerinin göründüğü kadar kafası karışmış hissediyordu. Ama sonra zihinsel olarak kendini sarstı. On altı yaşında biri gibi davranmayı bırakıp gerçekten burada Louis'ye yardımcı olabilecek biri gibi davranması gerekiyordu.

"Eğer bunun hakkında konuşmak istemiyorsa, konuşmak zorunda değil, değil mi?" dedi Harry ve Louis'nin önüne geçmek için biraz öne doğru adım attı.

"Haz, sıkıntı değil. Sadece-" diye başladı Louis.

Harry devam etmesi için onu zorlamadı. Onun yerine elindeki telefonu işaret etti.

"Ona, insanlara hâlâ ikinizin beraber olduğunu söylemeni istediklerini söylemelisin." dedi Louis'ye. "Ona mesaj atabilirsin. Ya da belki Stan ya da annenin mesajı iletmesini söyleyebilirsin. İnsanların daha bilmemesi kötü bir şey olmayabilir, hatta o da neden ayrıldığınızla ilgili sorulara cevap vermekle uğraşmak zorunda kalmadığı için minnettar olabilir bile. Çünkü sadece arkadaşların değil senin burada olmandan dolayı onu takip eden Twitter ve Facebook takipçileri de sorular soracak. Onunla iletişim kurmaya çalışan haberciler de olur büyük ihtimalle."

Louis'nin gözleri büyüdü. "Lanet olsun. Bunu düşünmemiştim."

"Büyük olasılıkla hızlıca söner." Harry onu yatıştırdı. "Hâlâ çok erken."

Bunun hakkında birkaç saniye düşündü.

"Aslında, bugün bunun ortaya çıkmasına izin vermemeleri belki de kötüdür. Eğer elemelerdeki auto-tune ve mikrofon hikayeleri şu anda çıkıyorsa, herkes umursamak için çok meşgul olacak." Harry kafasını salladı. "Ama evet, çıktığında, röportajlarda bu önemsiz bir şeymiş gibi davranabiliriz. Ve eğer yine de ona çok dikkat çekerse, dikkat dağıtıcı bir şeyler de yapabiliriz."

"Dikkat dağıtıcı mı?" diye tekrar etti Liam.

"Evet, mesela Liam bir tane daha üstsüz foto paylaşabilir. Ya da ben Cher'le beraber yolda yürürken paparazzilere yakalanabilirim. İşe yarar."

"Ama kızları sevmiyorsun." dedi Louis yavaşça, gözleri Harry'nin yüzünde bir şeyler arıyor gibiydi.

"Demek istediğim," Harry omuz silkti. "Kimse bunu bilmiyor ama."

"Evet, ben de bunu düşünüyordum." dedi Zayn hepsi beraber çimdeki güneşli bir noktaya otururken. "Neden sadece bir şeyler söylemiyorsun? Kızlar hakkındaki o sorular sorulduğunda yani." Harry ona kaşlarını çattı. "Demeye çalıştığım, istemiyorsan tabii ki yapmak zorunda hissetmemelisin. Ama Gemma'nın dediklerinden hiçbir zaman kendini saklamıyordun gibi duyuluyor."

"Bu kadar basit değil." dedi Harry.

"Neden değil?" diye sordu Niall. "Geçen hafta sana Lo-" Dilini ısırmadan önce hızlı bir şekilde- ve çok belli olacak şekilde- Louis'nin yönüne bir bakış attı. "-Lorris hakkında soru sorduğumda, bir şeyler diyebilirdin."

"Lorris kim?" diye sordu Liam.

"Ben sadece alışkın değilim. Söylemeye." dedi Harry Niall'a. Bir parça çimle oynamaya başladı. "Söyleme alışkanlığını edinirsem bu bizim için işleri çıkılmaz hale getirebilir."

"Grup olarak bizim için mi?" dedi Zayn. "Gerçekten Haz, insanların cidden umursayacağını düşünmüyorum. O online forumları gördün mü? Oradaki insanların yarısı zaten bizim birbirimizle çıktığımızı düşünüyor."

"Hepimiz aynı anda mı?" Niall etrafındaki oğlanlara baktı. Sonra omuz silkti. "Bana fark etmez. Hepiniz yakışıklı genç adamlarsınız. Sizle bir gemiye binerdim."

"Demeye çalıştığım bu değil-" diye konuşmaya başladı Zayn. "Ne- neden bir gemiye biniyoruz?"

"Biliyorsun, gemi." Niall açıklamasına hiçbir şekilde yardım etmeyen ama çimlere çikolata saçılmasına yardımcı olan bir el işaretleri yaptı.

"Neden tekneler hakkında konuşuyoruz?" diye sordu Liam, Zayn'den bile daha kafası karışık görünüyordu.

"Sadece ona ne diyeceğimiz hakkında endişeliyim." diye devam etti Niall. "Çok fazla isimle biraz garip olabilir."

"Kesinlikle, çünkü o durumda garip olan şey isim olur." diye araya girdi Louis umursamaz bir alaycılıkla.

Ama Niall onlara bakıp kafasından işaretliyordu - "Li-Lo-Ha-Za-"

"Bu o rezalet ses açma egzersizlerinden biri gibi. Sözümü geri alıyorum, en garip kısım isim olur." dedi Louis.

"-iall!" diye bitirdi Niall. "Lilohazaiall. İsmin sığabilmesi için büyük bir gemi olması gerekir."

"Şey, aynı zamanda beşimiz ve erzaklarımız olacak." dedi Harry, gülmemek için dudağını ısırdı. "Zaten her şekilde büyük bir gemiye ihtiyacımız olurdu."

"Sonunda yararlı bir katkı." dedi Niall. "Ben senin geminin kaptanı olurum Harry."

"Hey." Harry, Niall'ın havadaki yumruğuna yumruğunu çakamadan Louis Niall'ın eline vurdu. Harry'i belinden kavrayıp kendine çekti. "Harry benim gemimde."

"Hepimizin aynı gemide olduğunu düşünüyordum." dedi Zayn. "Birileri aşağı mı atladı?"

"Louis gizli bir korsanmış!" diye feryat etti Niall. "Harry'i kaçırıyor!"

Louis, Niall'ın çikolatalarından birini aldı ve bir kılıç gibi kaldırdı. "Onu geri istiyorsan, önce bizimle dövüşmek zorundasın evlat."

***

Harry o gece Niall ve Louis'nin tulumları içinde ellerinde çikolatalarla düello yaptığı bir fotoğrafı "Gardını al!" yazıp Twitter'a tükledi.

En son ne zaman bugün güldüğü kadar güldüğünü hatırlayamıyordu.

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin