Kısık Mikrofon

403 56 98
                                    

"Hey, Harry, konuşabileceğimizi umuyordum-" diye başladı Cher koridorda onun yanından geçerlerken.

Harry istemeden durdu. Bu geçen hafta, belki, muhtemelen ondan kaçıyordu. Geçen sefer, arkadaşlardı- ya da en azından Harry, evdeki en genç iki kişi olduklarından beraber takıldıkları için öyle olduklarını düşünmüştü.

Ama bu sefer daha dikkatliydi. Harry, Cher'in onun aletini kavrayıp bir hamle yapmaya çalışmasının tekrarlanmasını gerçekten istemiyordu. Ve sonra da onu kandırıp peşinde sürüklediği için Harry'e bağırmıştı.

"Üzgünüm Lloyd, gitmeliyiz!" Louis Harry'nin kolunu kavradı.

"Nereye?" diye sordu Cher.

Koridorda koşarlarken "Çok gizli boyband işleri!" diye bağırdı Louis arkalarından.

Görünüşe bakılırsa, yeteri kadar uzak olduklarına karar verdiğinde ve diğer oğlanlara yeteri kadar yaklaştıklarında, Louis adımlarını yavaşlattı.

"Pekala, niye güzel Bayan Lloyd'dan kaçıyoruz?" diye sordu Louis. "Güçlü bir rakip ama buradaki en deli kişilerden biri değil."

"Şey, çünkü ne istediğini biliyorum- demek istediğim, bence istediği şey- arkadaştan öte olmak." dedi Harry.

"Belli ki." dedi Louis. Harry'nin saçına hafifçe vurmak için uzandı. "Kim bizim genç Harold'ımız ve kıvırcıklarından büyülenmez ki?"

Harry bocalayarak güldü.

"Ama endişelenme. Sen her türlü alçak tekliflerden ve hareketlerden koruyacağız."

Harry ona sırıttı. "Teşekkürler Lou."

***

"Trevor, adamım." dedi Zayn yüksek sesle ve arenanın üstünde bulunan kontrol kabinindeki iki adamdan biri kulaklığını çıkardı ve Zayn'le yumruklarını çakıştırırken kıkırdadı. "Bir iyiliğe ihtiyacımız var."

***

Zayn, kaydettikleri performanslarını dinletmeleri için onları ikna etti.

***

Mary'nin ses kontrolü bitene kadar kabinde beklediler ve sonraki yarışmacıdan önce bir ara olduğunda, Zayn, teknisyenleri kendi performanslarının kaydını dinletmeye ikna etti. Teknisyen- ya da görünüşe göre Trevor- bilgisayarda bir ses dosyası çıkardı. Bu, en son kaydettikleriydi ve yarın şovdan sonra satış için iTunes'a koyulacaktı.

Harry, şarkı söylemelerine odaklanmak için gözlerini kapattı. Geçen seferki kadar auto-tune falan yoktu ama şarkının sonunda gözlerini açtığı zaman kafasını sallıyordu.

"Benim hayal gücüm değilmiş o zaman, haksız mıyım?" dedi Niall. "Gerçekten farklı, değil mi?"

"Benim sesim çok yüksek." dedi Harry, iki ses teknisyenine kısaca baktı, sonra da diğer oğlanlara baktı. "Ben de girdiğimde duyabiliyordum ve son kısımlarıma kadar geri çekilmeye çalıştım. Neden hala sesim çok yüksek?"

"Louis'yi duyamadım." dedi Liam. Suçlayan bakışlarını ona döndürdü. "Şarkı söylemiyor muydun bile?"

"Orada başka ne yapacaktım?" dedi Louis kendini korumaya geçerek. "Tabii ki söylüyordum, seni aptal."

Harry önlerindeki ses masasına göz attı ve "Benim mikrofonumun sesini ne kadar arttırdınız?" diye sordu.

Teknisyenler birbirlerine bir bakış attı.

"Bunun hakkında konuşmamamız gerekiyor." diye şikayet etti ikinci teknisyen. Ve onlara bir şeyler söyleyecek kadar oğlanlara ısınması- pekala, gerçekte Niall'ın cazibesindendi- Matt'in sahneye çıkmasına kadar sürdü

Onlar için kısaca durumu özetledi. Zayn'i işaret etti ve "Sen çok sessizsin-"

"Ve de kız hayranlar, görünüşe göre senin sesini seviyor." diye kesti Trevor sırıtarak.

Diğer teknisyen Louis'ye işaret etti. "Ve senin sesin çok fazla çıkıntılık yapıp dikkat çekerek göze batıyor ahbap."

Ve sonra Harry'i işaret etti. "Ve senin de lider olman gerekiyor."

Harry'nin, kendinin ve Louis'nin mikrofonlarını temel ses düzeylerine getirmeleri hakkındaki ısrarı karşısında taviz vermediler. (Zayn'inkinin değiştirilmesini sormadı çünkü kimse güzel bir sesi olduğu ya da çok sessiz olmasını tartışmayacaktı.)

"Simon kellelerimizi uçurur." dedi Zayn'in arkadaşı özür dilercesine.

***

"Büyük olasılıkla böyle olması daha iyi." diye ısrar etti Louis. O gece Tinie Tempah'ın şovuna giden yolda bir X Factor arabasındalardı. "Harry'nin sesi gerçekten mükemmel ve kolay bulunmaz, onunla gösteriş yapmakta haklılar. Ve Liam'ın, kendi solosunun öne çıkması için yardıma ihtiyacı yok."

"Lou-" diye başladı Harry.

"Bak," Louis onun sözünü kesti. Yüzünün ayrıntıları geçen arabaların ışıklarıyla aydınlanıyordu. "Belki Niall sonraki şarkıda bir solo alabilir. Ama, benim için gerçekten fark etmez, ben aldırmıyorum. Sesimin hiç kimsenin aradığı şey olmadığını biliyorum. Gerçekten, bu grupta nasıl kendimi bulduğumdan emin değilim ama sadece sizinle burada olmaktan mutluyum."

En kötü tarafı da, söylediği şeylere inanıyordu ve ciddiydi.

"Bu zırvalık." dedi Zayn.

"Evet, bu da neydi böyle?" Niall'ın bir yanı Louis'nin şaka yapıyor olduğunu düşünürmüş gibi güldü. "Tabii ki burada olman gerekiyor."

"Teşekkürler beyler ama-" diye başladı Louis.

Liam, Louis'nin karşısındaki koltukta ona bakıyordu. "Bütün mesele zaten bu değil mi? Sesinin herkesinkinden farklı olması?"

"Evet Lou, yanlışsın." dedi Harry kesin bir şekilde. Louis'nin bacağını sıktı. "Çok yanlışsın. Ve Simon da yanlış- birçok konuda yanlış değil mi? Ama senin mikrofonunu kısmakta kesinlikle yanlış."

Louis'nin gözleri onunkileri buldu ve hâlâ itiraz edecek gibi görünüyordu.

"Hayır." Harry onu durdurdu. "Hepimiz bugün şarkının doğru duyulmadığı hakkında aynı fikirde olmadık mı?"

"Ama-"

"Seni duyamadığımız içindi."

Diğer oğlanlar da katıldıklarını söylerken sürücü tiyatronun önünde durdu.

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin