Liam?

421 59 31
                                    

Brian'la koreografi için London'ın ortasındaki bir spor salonunda buluştular. Ama bu buluşma, sonunda sadece oturmaktan ve sonra ayağa kalkıp öne üç adım atmaktan oluşan bir koreografi için fazlasıyla efor harcamalarıyla sonuçlandı. Ama ne Harry ne de diğer oğlanlar daha karışık bir şeyler yapmadıkları için şikayet edeceklerdi.

Çıkarken yine bir izdihamla karşılaştılar çünkü belli ki konumları sızdırılmıştı ve imza dağıttıktan ve birkaç selfie çekindikten sonra, 3 saatlik lüks sayılabilecek bir boş zaman için eve yöneldiler.

Harry'nin grup arkadaşları arka bahçede futbol oynamak için Matt, Aiden ve birkaç kişiye daha katıldılar. Evde birkaç tane daha yarışmacı vardı ama Harry prova odalarına kaçtığında boş olduklarını gördüğünde memnundu.

Bu Harry'nin yalnız başına alıştırma yapmak için zaman bulduğu üçüncü gündü. Bu iki oda küçüktü, muhtemelen zemin kat yatak odaları olarak düşünülmüştü. İçinde klavye olan odada klavyenin üstünde kimin olduğunu bilmediği pembe dantelli bir sütyen vardı ve Harry diğer odayı tercih etmeye karar verdi.

Kayıt ekipmanına baktı ama onun yerine telefonunu çıkardı. Düzgün bir mikrofon kullanırsa kalite çok daha iyi olacaktı ama sesini geri kontrol etme çabalarının kayıt altında olmasını istemiyordu.

Sesinin alışkın olduğundan daha yüksek bir tonda olduğunu keşfetmişti ve buna alıştığında bu aynı notada kalması için harikalar yaratmıştı. Diyagram kasları alışkın olduğu kadar gelişmiş değildi bu yüzden istediği seslere ulaşmak ve düzgün bir nefes kontrolü için daha fazla çaba ve kas kullanması gerekiyordu. Ama artık bunu bildiği için eksiklerini telafi edebilirdi.

Ve ses telleriyle ne yapması gerektiğinden emin değildi -bir ses koçunun bunun için bir çok teknik ismi olduğuna emindi- ama ses tellerini kontrol etmek aynı anda hem daha zordu hem de daha kolay.

Ama en azından sonunda, bu hala onun sesiydi ve bu kısa sürede bile çok daha rahat hale gelmişti. Sesini ısıttıktan sonra, bugünün alıştırması nostaljik bir "What Makes You Beautiful", belki de biraz fazla gerçek olan (ama ne zaman Harry'nin hayatına fazlasıyla uymamıştı ki?) bir "Girl Crush" yorumu ve notaları istediği kadar uzun süre tutamasa da en tiz notalara bile ulaştığı bir "Sign of the Times" içermişti.

Bu noktada su getirmeyi unuttuğunu fark etti ve bir şişe almak için odadan sıvışmaya çalıştı.

Ama aniden durdu.

Liam oradaydı. Kapının dışarısına atılmış birçok puf koltuklardan birinde oturuyordu. Harry prova odasına bir bakış attı ve sonra da ona fal taşı gibi açılmış gözlerle bakan Liam'a.

Prova odaları ses geçirmez değildi. Alakası bile yoktu.

"Harry, o da neydi?" diye sordu Liam uzun süren bir sessizlikten sonra.

"Ben, şey." diye başladı Harry. "Senin de herkesle beraber futbol oynadığını düşünmüştüm."

"Ve ben de arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm. Ya da en azından olmaya başladığımızı." dedi Liam. Yüzü sertti ve yumuşak saçları yüzüne düşmüştü ve tekmelenmiş bir bulldog yavrusu gibi kızgın ve incinmiş görünüyordu. "Öyle şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum. Bizimle aynı şeyleri istediğini zannediyordum. Niye bu kadar kendini geri tutuyorsun?"

Harry, Liam'ın yanındaki puf koltuğa oturdu. Derin bir nefes aldı. "Li, biz arkadaşız, sana söz veriyorum. Ve ben de senin kadar kazanmak istiyorum. Ben sadece-" Liam akıllıydı ve müzik biliyordu ve Harry böyle diyerek onu resmen aşağıladığını biliyordu ama yine de denedi, "Belki şan dersi almışımdır ve size söylemeyi unutmuşumdur?"

all over again || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin