Son merdiveni de çıkıp koridorda sınıfa doğru yürümeye başlamıştık , Berke duvara yaslanmıştı önce bana sonra Kaan'a sonra da birleşmiş olan ellerimize baktı. Berke elini yumruk yapmış bir şekilde dudağını ısırıyordu.Sorun çıkmasın diye Kaan'la birleşmiş olan ellerimizi ayırıp Kaan'a baktım. Berkeyi gördüğü için sinirli duruyordu. Daha fazla oyalanmadan sınıfa girdim. Kaan da arkamdan geldi. Teneffüs bitmişti ve bizde yerimize geçtik.
Berna ve Eylül'de tam sıradan kalkıp kendi sınıflarına gidiyorlardı. Onlarla da selamlaşıp sıraya oturduk. Berat ve oğuz arkasına döndü ve sessizliği bozan Berat oldu.
"Yenge nerdesin sen ya , valla bırakıp gittin sandık." Dedi.
Elime gelen ilk defteri sert olmayacak şekilde Beratın kafasına geçirdim. Kaşlarımı çatmış bir şekilde konuştum. "Ben senin yengen falan değilim."
Oğuz tam konuşacakken Kaan araya girdi.
"Kime göre ? Neye göre?"
Kafamı Kaan'a çevirip sakin bir ses tonuyla "bana göre" dedim.
Ardından telefonuma gelen mesajla dikkatimi onlardan ayırıp bildirimi açtım.
'Berke: konuşmamız lazım.
Mesajı görmemle Kaan'a baktım Beratlarla konuşuyordu. Bana bakmadığından emin olup cevap verdim.
'Asya: ne hakkında?
'Berke: onu konuşunca anlarsın.
İfadesizce telefonu cebime attım. Ne için benimle konuşacaktı acaba? Her ne için konuşacaksakta Kaan'ın bunu bilmemesi daha iyiydi. Hayır Kaandan falan korkmuyorum. Onun benim hayatıma karışabileceğini de düşünmüyorum. Tek korkum tekrardan Berkeyle kavga etmeleriydi.
Ben bunları düşünürken sınıfa fizik hocamız gelmişti. İlk 10 dakika yoklama ve ders için hazırlanmakla geçmişti. Hoca konuya giriş yaparken kapı tıklatıldı ve içeriye nöbetçi öğrenci girdi. Sınıf öğretmeninden onay alarak konuştu.
"Asya bozdağ. Müdür yardımcısı çağırıyor." Dediğinde aklımdan bir şey mi yaptım lan acaba diye geçirdim ama fazla oyalanmadan sınıftan çıktım. Nöbetçi öğrenciye dönüp "ne için çağırdı ? Biliyor musun?" Dediğimde kafasını olumsuz anlamda sallayıp önden yürümeye başladı bende onu takip ediyordum. Merdivenlerden inip boş bir koridorun önünde durdu ve bekle burda dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.
Nöbetçi öğrenci gidince önümdeki kapıdan Berke yanıma gelince afalladım. Hızla etrafa baktım kimse yoktu ve hafif karanlık , boş bir koridordu.
Berkeye dönüp konuşmaya başladım.
"Gerek var mıydı buna? Söyleseydin teneffüste de gelirdim."
"O Kaan iti bırakmazdı. Sana zarar vermesinden korkuyorum."
Dediği cümleyle kaşlarım çatılmıştı.
"Bak Berke Kaan'a olan nefretini anlıyorum hatta bende ona öfkeliyim ama bu dünyada bana en son zarar verecek kişi Kaan."
Dediğim cümle onu gersede sustu.
"Eee? Benimle konuşacağın o önemli mesele neymiş bakalım?" Diye sordum meraklı gözlerle.
Suskunluğu devam ediyordu.
"Eee sabaha kadar bekleyecek miyim burd-
"Sana aşığım"
Bu cümleyi duymayı beklemediğim için afalladım. Tamam Berkenin bana olan ilgisinin farkındaydım ama bu zaten Berke'nin her kıza duyduğu ilgilerden değil miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay ukala
Teen Fiction"Ağlama" diye fısıldadım kulağına. Şiddetli ağlaması devam ediyordu. "Buldum güzelim , buldum anneni ,Ağlama artık. Annen iyi olucak, sana söz verdim ve anneni buldum. Tekrar söz veriyorum, annene bir şey olmayacak söz, Kaan Taşer sözü." Deyip gülüm...