Pişmanlık

904 54 120
                                    

Duştan çıktığımda hafifte olsa rahatlamıştım. Üstümü giyindim ve yatağa oturdum. Şu an başım çok ağrıyordu. Ağladıktan sonra hep böyle olur zaten. Ama şu an umrumda olan tek şey Kaan'dı. Nasıl onları orda bırakıp berkenin evine geldiğime inanırdı? Nasıl?

Hem de durup dururken. Konuşmama bile fırsat vermemişti. Kendimi toparlayıp odadan çıktım. Kaan'ın odasının kapısına yaklaştım ve tıkladım. Ses gelmedi, bir daha tıkladım.

Yine ses gelmeyince usulca kapıyı açtım. Teras kapısının yanına yaslanmış sigara içen Kaan'ı gördüm. Gözlerini manzaraya kitlemişti ve bana hiç bakmamıştı. Yavaşça içeri girip kapıyı kapattım. Ona olanları anlatmam gerekiyordu. Yanına ilerleyip önünde durdum. Kaçırdığım gözlerimi manzaraya sabitlediği gözlerine çevirdim.

Elimi omzuna koyup

"Ka-..."

"ÇIK DIŞARI"

Bağırmasıyla irkilip elimi çektim. Bana sinirliydi ama beni dinlemesi gerekiyordu. Dolan gözlerime aldırmayıp tekrar konuştum.

"Bak bilmediğin şeyl-..."

"SANA ÇIK DIŞARI DEDİM!"

Yutkundum. Hemde oldukça sert şekilde. Konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmadı. Gözlerime akmamak için direnen göz yaşım yanağımı ıslattı. Bakışlarım yere çevrildi. Derin derin nefes almaya çalıştım. Fakat biri bunu engelliyor gibiydi. Odadan usulca çıkıp kendi odama girdim.

Şu an düşünülecek o kadar şey varken düşünmemi engelleyip kendimi yatağa bıraktım. Kimsesizlik duygusunu en derinde yaşıyorum...

************

2 gün sonra

***********

Balkonda oturmuş manzarayı izliyordum. Çoktan akşam olmuştu. 2 gündür aynı evde , hatta yan yana olan odalarda kalmamıza rağmen Kaan'ı hiç görmemiştim. O evden çıktığında odama yiyecek depolamıştım ve onun gelmesini beklemiştim. Ama o hiç gelmemişti.

Nasılım diye görmeye veya açıklamamı dinlemeye bile gelmemişti. Beni görmüyordu artık , önemsemiyordu. Ama 2 gün boyunca Berke sürekli arayıp mesaj atmıştı. Berkenin beni Kaan'dan daha fazla umursaması kalbimde burukluğa yol açıyordu. Belki de doğru kişi Kaan değildir?

Ben onun sevgisine inanmıştım oysaki. Bakışları normal değildi, arkadaşça değildi. Ya da kıskanmaları.. lunaparkta yaşadığımız güzel anılar film şeridi şeklinde gözümden geçiyordu.

Ben onun beni sevdiğine emindim ama belki bende onu seviyorumdur? Ama tabii bu düşüncelerim 2 gün önceye kadardı. Şimdi ortada sadece kırılmış bir kalp vardı. Keşke bana güvenseydi.. keşke. En azından sonumuz böyle olmazdı.

Bu 2 gün içinde annem aramıştı beni. İyi olduğumu öğrenince çok rahatsız etmedi. Ardından Berna ve Eylülle konuştuk. Berke de aradı ama nedensizce açmak istemedim.

Yarın son kez Kaan'la konuşmaya çalışıcaktım. Dinlemesse de geriye yapılacak tek şey kalıyordu.

Yatağıma yatıp gözlerimi kapattım.

****

Derse yarım saat kala kalktım elimi yüzümü yıkayıp hazırlandım ve aşağı indim. Şu an ki tek isteğim Kaan'ın beni dinlemesiydi. Merdivenleri hızlıca inip koltuklarının birinde telefonla ilgilenen Kaan'ın yanında durdum. Cesaretimi toplayıp konuştum.

"Kaan sence de artık beni dinlemenin vakti gelmedi mi?"

"Gecenin bir vakti bir erkeğin evine gidip sarılmakta olan basit bir kızla konuşacak bir şeyim yok benim."

Bay ukalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin