Sabah alarmın o iğrenç sesiyle uyandım.Yavaşça kafamı saate çevirdim. Saat yeni 9 olmuştu. Bu saatte neden kalkar ki bir insan. Tabii çalışmanız gereken bir sınavınız yoksa.
Yatakta doğruldum ve lavaboda elimi yüzümü yıkadım.
Bu sabah kahvaltı hazırlamakla uğraşamam diye düşünüp ekmek arası bişeyler koyup vişne suyuyla ekmeğimi bitirdim.
Dişlerimi fırçalayıp odama geçtim. Bugün yapacaklarımı düşündüm.
Öncelikle 10.30 'a kadar villadaki işlerimi hallederdim. Sonra bahçedeki masalardan birine geçip akşama kadar ders çalışırım diye planlamamı yaptım. Çünkü yarın taşer koleji için bursluluk sınavına girecektim.%70 burs yapsam yeterdi. Zaten Salih abiye kalsa beni direkt alıcaktı ama ah bu gururum...
Daha sonra telefonum çaldı ve ekrana baktım. Arayan salih abiydi.
Telefonu kulağıma koydum .
"Efendim Salih abi"
"Asya, uyandırmadım umarım."
"Yok, kalkmıştım zaten."
" yarın sınava gireceğin için bugün çalışırsın diye düşündüm, bugün izinlisin temizlik falan yapmana gerek yok ama senden bir ricam olucak"
"Tabii ki Salih abi buyur"
" benim adliyede birkaç dosyam var. Onları almam gerekiyo ama bir ihaleye girmem lazım. Adamlarımı gönderip aldırtamıyorum çünkü aileden birinin imzası lazım bende Kaan'ı göndericem. Seninde okula gidip kayıt için bir kaç imza atman lazım. Kaan adliyeye giderken seni de okula bıraksın, işlerinizi halledip dönersiniz olur mu?"
Gerçekten mi ya? Kaanla mı?
Allahım günahım neydi benim ya." ee tabi Salih abi sen merak etme biz hallederiz o işi"
"Sağol Asyacım "
Dedi ve telefonu kapattı.
Bir bu eksikti ya.
Neyse konuşmazsın olur biter, amma abarttın.Düşüncelere dalmışken telefonumun çalmasıyla irkildim.
Yabancı bir numara arıyordu.
Bir süre Açsam mı diye düşündükten sonra açmaya karar verdim ve telefonu kulağıma koyup telefondakinin konuşmasını bekledim.
" niye 1 saatte açıyosun kızım şu telefonu"
Ses Kaan'a aitti."Sen benim telefon numaramı nerden buldun?"
" çok konuşma da hazırlan 15 dk içinde kapıda olmazsan beklemem."
"T...."
DIT DIT DIT
Yüzüme kapattı.
Öküz.
Neyse dedim ve dolabın kapağını açtım. üzerime siyah düz tişört geçirdim.
Daha sonra beyaz kot elbisemide üzerime zorla da olsa giydim.Tabii ki bunları Sanem abla verdiği için hepsinin üzerime cuk oturmasını beklemiyordum.
Çok hafif dar olmuştu ama hoş bir hava katıyordu. Vücudumu az da olsa belli ediyordu.
Yüz kremimi yüzüme iyice yaydıktan sonra şeftali kokulu parlatıcıyı dudağıma sürdüm. Rimel ve açık renk farla makyajımı tamamladım ve saate baktım . Daha 4 dakikam vardı. Düz saçlarımı taradım, el çantama da kimlik gibi birkaç belge koydum kayıt işlemleri için.Masamın üzerinden deodorant alıp 2 fıs sıktım ve çantama attım.
Ayakkabılıktan düz taban beyaz ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim. Ve dışarıda yürümeye başladım.
2. Kapıyı açtığımda Kaan oldukça güzel bir tarzda giyinmiş spor arabasına oturmuş ve bir elinde sigara bir eli telefonda bir şeylerle uğraşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay ukala
Teen Fiction"Ağlama" diye fısıldadım kulağına. Şiddetli ağlaması devam ediyordu. "Buldum güzelim , buldum anneni ,Ağlama artık. Annen iyi olucak, sana söz verdim ve anneni buldum. Tekrar söz veriyorum, annene bir şey olmayacak söz, Kaan Taşer sözü." Deyip gülüm...