Uyandığımda saat 7.28 di. Yavaşça yataktan doğruldum ve ne kadar rahat uyuduğumu fark ettim. Sonra yatağımı örttüm. Elimi yüzümü yıkadım ve annemin bana not bıraktığını gördüm.
Bana kahvaltı hazırlamıştı, notta da villanın mutfağında olduğunu falan yazmış. Belli ki yine annem mutfak tarafında çalışacaktı ama gerçekten yemekleri o kadar güzel yapardı ki...
Anne tarafım annemin gençliğinde çok zengindi. Bir köşkte yaşıyorlarmış, dedemin bir şirketi varmış tekstil üzerine ama sonra annemle babam birbirlerini sevmiş ve dedemde kızımı o fakire vermem diye tutturunca annem babama kaçmış. Geçinmeleri için babamın maaşı yetmiyormuş.Annemde bu yüzden aşçı olarak işe başlayıp uzun süre aşçılık yapmış, tabii sonra babam bizi terkedip gidince mecbur böyle yatılı işler bulmak zorunda kaldık.
İşte annem aşçılık deneyimi olduğu için çok güzel yemekler yapar. Mutfak bölümünde çalışmasının sebebi de bu.
Bende hızlıca masadaki kahvaltıyı yaptım ve toparladım. Dişlerimi falan fırçaladım sonra kendimi geri yatağa attım. 10 saniye falan tavanla bakıştık, şu an o kadar mutluydum ki yeni hayatımda. Ceydasız bir hayat... düşüncelerimden sıyrılıp dolabımı açtım.
Günlük bir kıyafet giyerek villanın alt katına indim.
Cam silerek işe başladım , alt katın bütün camlarını silene kadar anam ağladı. Ne büyük bir evdi böyle. Ne evi şato şato. İşim bittiğinde kovaları yerine yerleştirdim. Cebimden telefonumu çıkardım ve saate baktım. 11'i 6 geçiyordu.O kadar yorulmuştum ki...
Bezmiş bir suratla merdivenlere yönelip zar zor çıktım ve bir anda karşıma Kaan çıktı. Ben soldan çıkıyordum o sağdan iniyordu.
Beni görünce bir anda önüme geçip gidiş yönümü kapadı ,ben de sağa geçip tam çıkarken yine önüme geldi. Bu sefer sola kaydım yine önüme geçti.
Ya sabır ya.
Boyu benden 20 santim falan uzundu. Kafamı yavaşça kaldırdım ve ne kadar yakın olduğumuzu fark ettim.
" çıkar mısın önümden yukarı çıkmam lazım" dedim. Duygusuzca demiştim. Dün dediklerini unutmadım tabii.1 adım sağa kaydı geçmeme izin verir gibi. Derim bir nefes aldım. Bende tam 1 adım atıp çıkacakken elini yanımdaki merdiven demirine yaslayarak hafifçe kahkaha attı ve konuştu.
"birde geçiyo ya" deyip sırıttı.
" komik bir şey mi var?"
" Bu kadar alıngan mısın gerçekten?"
Sana mı alıncam be. Sen kim köpek.
"Alınmadım"
"Alındın"
"Alınmadım"
"Alındın"
"Alınmadım" diye sesimi yükselttim.
O da bir anda " alınmadın" deyince refleks olarak tersini söyleyip " alındım" dedim.
Ortada bir tuzak varsa Asya Bozdağ o tuzağa illa düşer. Evrenin kuralı bu.
yine egolu kahkahasını attı. Rezil olmakta üstüme yoktur.
" sırf merakımdan soruyorum. Dün ne diye yaşımı sordun?" Dedi sırıtarak.
Nikahıma alıcam. Tövbe yaa.
Ciddiyetimi toparlayıp konuştum.
" Taşer kolejinin sınavına girmem için çalışmam lazım ve belki aynı yaştaysak sende çalışmam için ge-"
"Akşam odamdan alırsın" dedi lafımı bölerek. Sonra ellerini cebine koyarak aşağı kata indi.
Arkasından imalı bir şekilde "GEREK YOK" dedim ve "salak" gibi bişey mırıldandığını duydum.
Bana salak mı demişti o?
Kendi kendimi sakinleştirdim. O senin patronunun oğlu Asya kendine gel. Bağırmak yok diye tekrarladım içimden.
Odama girdim ve dolabımı açtım. O kadar çok giysi vardı ki hangisini giyeceğimi zar zor seçtim.
Siyah diz üstü bir etek ve üzerime de kırmızı dar bir tişört geçirdim. Eteğimi biraz indirdim çünkü çok kısa rahat edemem diye düşündüm.Neyse sonra yeni sırt çantasına da telefonumu, kulaklığımı, cüzdanımı, eskiden biriktirdiğim bir miktar para mı koydum. Bir de üşürsem diye ince bir hırka koydum.
Saçımı fön makinesiyle düzleştirdim. Gözüme hafif göz kalemi sürdüm . dudağıma da parlatıcı sürüp onu da çantama attım. Aslında eskiden çok makyaj yapmazdım ama madem imkanım var kullanalım bari. Telefondan annemi arayıp dışarı çıkıp bir kaç işimi halletmem gerektiğini söyledim o da tamam dedi.Çoraplarımı ayağıma geçirdikten sonra Konvers tarzı bir ayakkabı giydim sonra kapıyı kapatıp başladım gezmeye...
*sizce nasıl gidiyor? Önerileriniz var mı?*
^ oy vermeyi unutmayın🖤^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay ukala
Novela Juvenil"Ağlama" diye fısıldadım kulağına. Şiddetli ağlaması devam ediyordu. "Buldum güzelim , buldum anneni ,Ağlama artık. Annen iyi olucak, sana söz verdim ve anneni buldum. Tekrar söz veriyorum, annene bir şey olmayacak söz, Kaan Taşer sözü." Deyip gülüm...