'Şansını fazla zorlama istersen'

955 50 37
                                    



Sabah gözlerimi açmamla içimi bir heyecan kapladı. Yeni okul, yeni ortam...

okul saat 8.30'da başlıyordu. Ben ise sabah 7.00'da  kalkmıştım.  içim içime sığımıyordu hemen bir duş aldım. Daha sonra duştan çıkıp dişlerimi de fırçalayıp üstümü giyinmek için dolabımı açtım. Okul eteğini ve gömleğini giydim. Cuk oturmuştu.

Kendimi 1 saat öylece izleyebilirdim ama gitmem gereken bir okul vardı. Giyinmem bitince hemen aynanın önüne oturdum dudağıma lip balmımı sürdüm gözlerime de rimel çektim. saçlarıma da fön çekip son kez kendime baktım.

Efso görünüyordum. Hemen Sanem ablanın hediye ettiği bileklik ve kolyeyi taktım. Ayağıma da beyaz sporları geçirdim ve o mis kokulu parfümü sıktım. Daha sonra yastığın altındaki telefonu alıp saate baktım, 8.03.

Telefonumu ve bir kaç şeyi daha yeni aldığım çantaya attım, dün zaten çantamı hazırlamıştım. Okula Kaan'la birlikte gidecektik. Ama ben ona hiç yüz vermeyecektim. O kendi yolunu çizmişti zaten. Artık yeni arkadaş yapma vaktiydi. Okulun ortamını çok merak ediyordum.

Hazır olduğumda odadan çıktım. Kaan'da  hazırdı. Beni  görünce 1 saat beni öylece süzdü demekki gerçekten güzel olmuştum. ama onunla çok muhatap  olmayarak arabaya bindim.

"Bu aralar çok suskunsun, bakıyorum" dedi gözünü yoldan ayırmayarak.

"Ne konuşabilirim?" Dedim ona dönerek.

"Bilmem, bu ara biraz Tripli gibisin"

"Sana öyle gelmiştir." Dedim ve yol boyu daha konuşmadık. İçten içe üzüldüğünü görmek hoşuma gidiyordu. Ve bunu sonuna kadar hakediyordu. Beter ol Kaan.

Sonunda Okula varabilmiştik . yavaşça arabadan indiğimde Kaan'da indi ve elimi tutup hızlıca beni bir yere sürüklemeye başladı. okula gidiyorduk herhalde. elimi ondan kurtardım ve

"Elimi tutma sebebin ne?" Diye çemkirdim.

"Noldu rahatsız mı oldun yoksa" dedi bana eğilerek.

"Okuldakiler yanlış anlıyıcak ."

"Anlasın , bir sıkıntı mı var?"

"Ben senin adına söylemiştim. Malum, her elimi koyduğum yerden sevgilin çıkıyo da, rahatsız olurlar." Dedim ve onu dinlemeden yürümeye devam ettim.

Merdivenlerden çıkarken herkes Kaana bakıyordu. tabi kızlarda beni süzmeden edemiyordu, Kaan'ın gösterdiği sınıfa girip en arkadan bir sıraya oturdum. Kaan'da arkadaşlarının  olduğunu düşündüğüm öbür taraftaki sıralardan birine oturdu. sınıftaki kızlar Kaana yiyecekmiş gibi bakıyordu. acaba arda neredeydi?  her şeyi merak ediyordum. berke denen çocuk kimdi? neyse her şey anlaşılır yakında.

Önümdeki sırada bir kızla  bir erkek oturuyordu. kız bana adımı falan sormuştu. iyi kıza benziyordu.Adı Zehraydı. bana okul hakkında birkaç şey söyledikten sonra içeri hocanın girmesiyle önüne döndü. Ben tek oturuyordum ve  halimden memnundum, Kaan arada kafasını sola çevirip bana bakıyordu sonra tekrar arkadaşlarına dönüp sohbet etmeye devam ediyordu bense umursamayıp hoca ne anlatacak diye bekliyordum. fizik hocası olduğunu öğrendim hoca yeni geldiğimi anlayıp kendimi tanıtmamı istedi dünyanın en saçma olayıydı ama mecbur adım Asya bozdağ diyerek kendimi tanıttım fazla ayrıntıya  girmeden  yerime oturdum. Hoca elindeki dosyalarla ilgilenirken herkes birbiriyle konuşuyordu.

Kapının tıklatılmasıyla sınıfta bir sessizlik oluştu. Herkes kimin gireceğini beklerken hocanın gel demesiyle kapı açıldı. içeri 1.80 boylarında kumral bir çocuk girdi. tipten biraz gideri vardı tabi . kızlar ağzı açık onu izlerken çocuk kendini tanıttı.

"Bu sene yeni geldim ,adım Emre Aydın " deyip etrafa bakındı.

Etrafa bakarken yanımdaki sıranın boş olduğunu görünce bana doğru ilerlemeye başladı. O sırada gözüm Kaana kaydı. Çocuğu ısıracakmış gibi bakıyordu. Dişlerini sıkmıştı. çocuk bana gelmeye devam ediyordu.

Kaanın böyle tepki vermesi hoşuma gitmeye başlamıştı. Hakediyordu.

Çocuk" yanın boş mu?" Diye sordu.

"Bunu algılayacak kadar Zeki olduğunu düşünüyordum" diye cevap verince sırıttı ve çantayı sıraya asıp oturdu.

İstemsizce gözüm tekrar Kaan'a  kaydı ve o sıra gözgöze geldik.  sinirli baksada belli etmemeye çalışıyordu.  gözlerimi kaçırdım ve Emre'nin bana bir şey söylemesiyle kafamı ona döndüm.

"Adını öğrenebilir miyim?, bu okul hakkında hiçbir şey bilmiyorum, yardıma ihtiyacım var gibi"

"Adım Asya , ama ben de yeniyim" deyip gülümsedim. Peki der gibi kafasını salladı.

Emre'yle ders boyu konuştuk kafa dengi bir çocuğa benziyordu. Kaan'da da takmamaya çalışarak arkadaşları ile konuşuyordu. Sonunda zil çalabilmişti. kantine gitmek istiyordum.

"Kantine gidicem, gelmek ister misin?" Diye sordum Emre'ye .

"İyi olur , yerini biliyor muyuz?" Diye sordu,

"Buluruz" dedim ve sınıftan çıktık.

Merdivenlerden indiğimizde koridora baktım o kadar büyüktü ki saray gibiydi. Duvarlarda gümüş kaplama desenler vardı. çok lüks görünüyordu. Herkes birbirleriyle bir şeyler konuşuyordu. kızlar birbirlerine sarılıp Özlem gideriyordu. Erkekler şakalaşıyordu.

O sırada Arda'yı gördüm. Bana  doğru geliyordu yanımda durdu ve onunla da sohbet ettim. Kaan ortalıkta görünmediği için rahat rahat konuşuyordum . onu Emre'yle tanıştırdım ve sohbet etmeye başladık üçümüz koridordaydık tam kantine gidelim derken bir anda okulu sanki buz kesti. Sessizlik oluştu. Kimse konuşmuyordu. Etrafıma bakmaya başladım . Herkes bir yere odaklanmıştı,

Hemen Arda'ya döndüm ve

" Arda noluyor?"

"Yukarı bak" deyip çenemi tuttu ve kaldırdı,

Kafamı kaldırdığımda yukarı katta Kaan'ı ve bir çocuğu gördüm. Okulun yapısı değişikti. Orta kısım bomboştu ve hiç kat yoktu, kafanızı iyice kaldırdığınızda gökyüzünü görebiliyordunuz, sadece cam vardı en üstte, kenarlarda merdivenler ve katlar vardı, yani kafanızı kaldırdığınızda ortadan yukarı katı görebiliyorsunuz. Herkes zaten o sırada o kata bakıyordu, ne olduğunu anlamayıp tekrar Arda'ya döndüm,

"Sana anlattığım gibi Kaan'ın yanındaki berke, yine laf dalaşına girecekler kesin. Okuldakiler de hep merak eder ve izler."

Emre "hiçbir şey anlamadım" deyince arda,

"Ben sana bir ara anlatırım" dedi Emre'ye.

O sıra berke denilen çocuğun sesi duyuldu,

"Ooo Kaan bey, özlemişim seni , görmeyeli 3 ay oldu" dedi imalı bir şekilde sırıtarak.

"Laf kalabalığı yapma" dedi Kaan ciddi suratıyla. Bütün okul pür dikkat onları izliyordu. Okul kızlarının yarısı berkeye hayranlıkla bakarken yarısı da Kaan'a hayranlıkla bakıyordu. Ve ben bugün bu kızlardan birine dalmazsam iyi.

Kaan arkasını dönüp ilerlerken berke "tatil sana yaramamış" diye gülerek bağırdı. Aklı sıra dalga geçiyordu.

Kaan arkası dönük merdivenlerden inerken "şansını fazla zorlama istersen " diye bağırdı, ama gayet normal bir şekilde dedi bunu.

Bakalım bu okulda bizi daha neler bekliyor...


:)

Bay ukalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin