Hemen ekrana yaklaştım ve görüntüyü 3 saniye geriye aldım ve göstermek istediğim şeyi büyüttüm. Elimle ekranda fotoğraf çekilen bir çift sevgiliden kız olanı parmağımla gösterip"Bu kızı bir yerden tanıyor musunuz? Gözüm ısırıyor gibi."
Oğuz ekrana daha da eğilip
"Bir alt sınıftan buse bu. Abisi var hatta."
"Berat bu görüntünün Çıktısını al, Oğuz sende kızın evini bul. Bende bir Caner'i arayıp Asya'yı sorayım." Dediğimde herkes işine dönmüştü. Rehberden Caner'i arayıp bekledim 3. Çalışta açıp
"Efendim Kaan? Bir şey bulabildiniz mi?"
"Bilmiyorum bakıcaz. Asya nasıl? Sakinleşti mi biraz?"
2 saniye sessizliğin ardından
"Yere oturmuş sadece duvarı izliyor, gözlerinden bir kaç damla yaş akıyor. Adının Berna olduğunu öğrendiğim kız ve yanında bir arkadaşı var burda. Onlar ilgilenmeye çalışıyor ama Asya'da tık yok, Valla korkmaya başladım, yaşam belirtisi yok."
"Yemek yedi mi?"
"Verdim ama istemedi."
"Aç kalmasın bir şekilde ikna et, berke malı gitti mi?"
"İçeri aldırtmadım. Mecbur gitti."
"Tamam, görüşürüz" deyip kapattım.
Berat elindeki çıktıyı bana uzattığında dosyaya koydum ve Oğuz'a döndüm,
"Bulabildin mi?"
"Buldum galiba. Kızın en yakın arkadaşını aradım. Adresi verdi ama umarım doğrudur."
"Tamam hadi" deyip mekandan çıkıp arabaya bindik. Aklım hala Asyadaydı. Hiç yemek yememişti bugün. O tertemiz kalbi şu an paramparçaydı. Seher teyzeyi bulmam lazımdı. Zordu ama bulmam lazımdı. Şu an tek tesellim buse.
Arabayı Berat kullanıyordu yanında da Oğuz yolu tarif ediyordu, bende arkada bir kaç telefon görüşmesi yaptım. Seher teyzeyle ilgili. Sonrasında Berat arabayı lüks bir sitenin kenarında durdurdu. Arabalardan inip güvenliğe ilerledik. Güvenlik Buse'yi aramıştı ve buse aşağı inmişti, sitenin beyaz lüks çardağına geçtik ve oturduk.
Buse bize anlamsız gözlerle bakarken Lafa ben girdim.
"Buse sana çok önemli bir konuda işim düştü." Aklıma Asya geldiği için sesim kısık çıkıyordu. "Bugün sevgilinle gittiğin yerin çevresinde bir olay yaşandı, ve siz tam fotoğraf çekilirken olayın yaşandığı araba yanınızdan çekip gitti. Kameralarda plaka gözükmüyor, aşırı bulanık. Şimdi çekindiğiniz fotoğrafları bize gösterebilirsen belki resimlerde plakayı bulabiliriz."
Buse iyi bir kıza benziyordu , bu yüzden ne kadar sinirli olsamda ona olayı sakince anlattım.
Buse kafasını sallayıp "Peki" dedi ve hırkasının cebinden çıkardığı telefonu açtı, galeriye girdi ve bir fotoğrafa tıklayıp telefonu bana uzattı.
"Sağa kaydırarak git, umarım plaka gözüküyordur." Dedi bana bakarken.
Hemen elindeki telefonu aldım ve ilk fotoya baktım. Araba yoktu resimde, öbür resme geçtim, araba vardı ama plaka bulanıktı. Tekrar kaydırdım ve araba biraz daha yaklaşmıştı ama tamamen net değildi. Diğer resme geçtim, kalbim hızla atıyordu. Araba gayet yakındı ama busenin uçuşan saçları yüzünden çoğu sayı gözükmüyordu.
Umutla tekrar kaydırdım, işte bu be.
"BULDUM LAN BULDUM."
Oğuz ve Berat mutluydu.Hemen plakayı not edip fotoğrafı kendime attım, kıza telefonu uzattım, konuşan berattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay ukala
Novela Juvenil"Ağlama" diye fısıldadım kulağına. Şiddetli ağlaması devam ediyordu. "Buldum güzelim , buldum anneni ,Ağlama artık. Annen iyi olucak, sana söz verdim ve anneni buldum. Tekrar söz veriyorum, annene bir şey olmayacak söz, Kaan Taşer sözü." Deyip gülüm...