2. BÖLÜM

23.1K 916 15
                                    

Azra'yı görmesiyle daha da hiddetlendi Kemal.

"Ne işin var burada? Kardeşin bizi seçti. Düş artık peşimizden. Git nereye gidiyorsan!"

Alaycı bir gülüş belirdi Azra'nın yüzünde. Miray ise hala ablasının burada olduğuna inanamıyordu. Gidip sarılmak istiyordu ama yüzü yoktu.

"Kardeşimin bana ihtiyacı varmış diye duydum. Kuşlar öyle söyledi." demesiyle gözü kalabalığın içindeki Gökhan'a kaydı.

Kardeşi sayesinde tanıştığı,yokluğunda kardeşini emanet ettiği biricik arkadaşı Gökhan.

"Abla!" hızla Azra'ya koştu Miray. 

"Ne yapıyorsun Miray? Buraya gel!" Kemal'in öfkesi dur durak bilmiyordu.

"Gelmiyorum! Ne oldu ayaklı para makinen elden mi gidiyor?" Olayın ne olduğunu bilmediği için meraklı bakışlar atan ablasına döndü ve devam etti. "Senin banka hesabıma her ay yolladığın paraları o çekiyormuş. Ben onları okumak için biriktirmiştim. O senden gelen paraları harcıyormuş! Beni önemsediği falan yok. Onun tek önemsediği senden gelen para!"

Öfkelendi Azra. Kardeşi için yolladığı paraları o pis herifin harcamasına şaşırmamıştı. Miray'ı uyarmıştı. İlk gördüğü andan itibaren işkillenmişti adamdan.

"Para için seni kullanıyor demiştin. Bense seni mutluluğumu bozmakla suçladım. Ama yemin ederim tahmin edememiştim böyle olacağını, özür dilerim."

Geçmişi hatırlamasıyla gözlerine hüzün çöktü Azra'nın. Ağrına gitmişti kardeşinin onu istememesi.

Herkes onları dinliyordu. Dinlerken de kendilerince yorum yapıyorlardı.

"Hem ablana neler neler de, hem de parasını al."

"Benim böyle ablam olacak var ya, adım atmam buraya."

Karşılık verecek yüzü yoktu Miray'ın. Haksızdı çünkü. Azra ise saygısızlık yapmamak için ağzını açmadı. Bunun yerine Kemal'e dönerek konuştu.

"Kardeşimi alıp gidiyorum. Bundan sonra yolumuza çıkmasan iyi edersin!"

"Bunca yıl baktık biz senin kardeşine. Bu mu karşılığı?"

"Yediğin paralara say. Nasıl baktığınızdan şüpheliyim. Silah zoruyla mı evlat edindirttiler size? Konuşma daha fazla!"

Azra, Miray'ı arabasına yönlendirdi. Miray kısa bir an arkasını döndü.

"Anne, Mert! Sizi ziyarete geleceğim. Lütfen üzülmeyin." Arabaya binmeleriyle gitmeleri bir oldu.

Kemal hala öfkeliydi. Aldı başını gitti. Nazmiye bir kaldırıma çöktü. Mert yanı başında teselli ediyordu. Birçok kişi yanlarına giderken, genç kızlar oturup olayları değerlendiriyordu.

"Azra Eroğlu gerçekte daha güzelmiş."

"Miray ile kardeş olmaları peki? Ablan Azra Eroğlu olsun, sen gel buralarda sürün."

"Umarım tekrar gelir de tanışabiliriz."

Erkeklerde de durum pek farklı değildi.

"Gökhan, Azra Eroğlu falan, bize açıklamak istediğin şeyler var mı?"

"Bakmayın öyle imalı ımalı. Daha önce Miray'ı almak için geldiğinde tanıştık. Çok üzgündü ben de yardım ettim. Derken bu hale geldi arkadaşlığımız."

"Ben hala anlamadım olanları ya.."

"Miray 3,Azra 6 yaşındayken anneleri ölmüş. Babaları terk etmiş sanırım. Anneleri ölünce yurda verilmiş. Miray küçük olduğu için çok geçmeden evlat edinilmiş. Azra'yı da 10 yaşındayken tek başına yaşayan, orta yaşlı bir kadın evlat edinmiş. Kadın rahmetli olmuş geçen sene. Azra reşit olunca kaldıkları yurdun müdiresi sayesinde Miray'ı bulmuş. Azra ne kadar Miray'a "gel,ben sana bakarım" dese de istememiş. Azra ikna edemeyince gitmeden Miray'a para vermiş harçlık niyetine. O zamanlar Kemal, baktı bu kızda para var diyerekten Azra'ya para mevzusu açmış.  Azra da anlamış onun ne mal olduğunu. Miray' söylemiş. Kendisiyle gelmesini istemiş. Miray da bu sefer onu kıskanmakla,mutluluğunu bozmakla suçlayınca kötü ayrılmışlar. Biz de o gün bu gündür tanışıyoruz. Miray'ı bana emanet etti.  Azra da kendini iyice okumaya,çalışmaya verdi. Karşılığını da alıyor. Ünlü Tasarımcı Azra Eroğlu!"

Konuşmanın başından beri sessiz kalan Buğra, kardeşinin çağırmasıyla yanına gitti.

"Abi kusura bakma,seninle de ilgilenemedim. Olanlar malum. Yol yorgusun bir de. Kanada'dan geldin. Yemek hazırlayayım mı?"

"Yok, sağ ol Büşra. Aç değilim."

Hukuk mezunuydu Buğra. Daha iyi bir kariyere sahip olmak ve daha çok kazanmak için Kanada'ya yüksek lisans için gitmişti. 2 sene ardından geri dönmüştü ki kendini köşeden olayları izlerken bulmuştu. Kardeşinin sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.

"Azra Eroğlu'nu gördün mü abi? Ben hala inanamıyorum olanlara. Miray ile kardeş olmaları bir yana, güzelliği peki.."

"Evet" diye mırıldandı belli belirsiz bir sesle. Gerçekten de güzel ve zarifti. Ardından ekledi. "Sen biliyor muydun Miray'ın ablası olduğunu?" Bilmemesi imkansız diye düşündü. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.

"Hayır. İlk görüştüklerinde ablası henüz okuyordu, ünlü değildi. Ben de kendisini görmemiştim zaten. O günden sonra da Miray ablasıyla kötü ayrıldığı için ondan hiç bahsetmedi. Ama bundan sonra sık sık aynı ortama gireceğimize eminim"

"Ben de eminim."


AZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin