AZRA

6. BÖLÜM

Azra emlakçıdan çıkmasıyla soluğu iç mimar olan arkadaşında aldı. Aklındaki fikirlerden bahsetti.

Kardeşini mutlu etmek istiyordu. Büyüdüğü yeri bırakamamasını anlıyordu. Bu yüzden mahallede satılık olan yeni yapılmış, çok büyük olmasa da ikisine de yetecek kadar büyük, iki katlı bir ev bulmuştu. Satın alma süreci uzadıkça uzayacaktı. Ama paranın açamadığı kapı yoktu.

Gerekli evraklar yarına hazır olacaktı. Yarın resmi olarak evin sahibi olacaktı. Evin dekorasyonu hariç her şey tamdı. Onu da arkadaşı en kısa sürede halledecekti.

Eve gelmesiyle kardeşini televizyon karşısında buldu. Eşyalarını bir kenara bırakarak yanına yerleşti. Anında dizlerine kafasını koymasıyla şaşırdı. Birbirlerine soğuk olmasalar da aralarında hep bir görünmeyen duvar vardı. Azra ne yaparsa yapsın o duvarı aşamadığı için pes etmişti. 

"Geç geldin. Neredeydin?"

Eli kardeşinin saçlarında dolaşırken cevap verdi

"İşlerim vardı. Beklettiysem üzgünüm." Ardından aklına gelen şeylerle devam etti. "Önümüzdeki günlerde yemeğe davetliyiz. Yeni ortaklarım bizi evinde ağırlayacak. Senin için sorun olur mu?"

Kafa sallamakla yetindi. Gitmeye meraklı değildi ancak ablasını yalnız bırakamazdı.

"Yarın Buğra Bey ile görüşeceğim." Üzerindeki bir çift imalı gözü fark edince devam etti. "Hey! işle alakalı. Aklındaki düşünceleri sil. Kendisi yeni avukatım."

"Zamanın ne getireceğini bilemezsin ablacığım. Buğra abi yakışıklı adam neticede."

Düşünmeye gerek kalmadan kafa salladı Azra. Yakışıklı adamdı. Bunu söylerken de utanıp bozarmazdı. Liseli ergen değildi. Kardeşinin yeniden imalarını dinlemek istemediği için ayağa kalktı.

"Yorgunum. Duş alıp uyuyacağım. Sen keyfine bak."

Ne ara duş alıp yatağına geçtiğini farkına varmadan uykuya dalmıştı.

Sabah kalkar kalkmaz saate baktı. Dün gece erken yattığı için sabah da erken kalkmıştı. Aşağı inip müzik eşliğinde güzel bir kahvaltı hazırladı. Kendini müziğe kaptırıp dans ederken kapıda kendisini videoya çeken kardeşini gördü. Ellerini beline yerleştirip çemkirmeye hazırlandı.

"Ne zamandır oradasın? Çabuk kapat videoyu!"

Miray gülerek videoyu sonlandırınca Azra'nın yanına gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdu. 

"Günaydın."

"Günaydın, hadi kahvaltıya otur. Neler neler hazırladım."

Telefonundan gelen bildirimle telefonunu eline aldı. Ardından gözleri açılmış bir şekilde Miray'a döndü.

"Videoyu paylaştın mı?!"

Miray sırıtarak cevapladı.

"Herkes ablam olduğunu bilsin diyeydi canım." Ardından telefonunu ablasına gösterdi. "Bak anında mesajlar yağıyor."

"Bunu daha farklı yollarla da yapabilirdin. Neyse ki güzel çıkmışım."

Kahvaltı faslının bitmesiyle Azra, Buğra'nın ofisine gitmek üzere yola çıktı. Buğra'nın attığı konumla beraber 15 dakika sonra kendini Buğra ile karşı karşıya buldu. Buğra kızın güzelliğine kendini öyle kaptırmıştı ki odaklanmakta zorlandı.

"Merhaba Buğra Bey."

"Merhaba Azra Hanım. Konuşmaya geçmeden önce bir şey söylemek istiyorum. Sizin için de sıkıntı olmazsa aramızdaki resmiyeti kaldırabilir miyiz? Resmiyetten pek hoşlanmıyorum. Zaten gerek kardeşlerimiz gerek iş hayatı sık sık aynı ortamlarda bulunacağız."