AZRA

13. BÖLÜM

"Her şey tamam mı? Bir sıkıntı yok değil mi?"

"Hayır Azra Hanım."

Son hazırlıklar yapılıyordu. Heyecandan yerinde duramıyordu. İlk gelenler, Adem Bey eşliğinde gelen Miray, Kutay, Sıla ve Gökhan'dı.

"Hayallerim gerçek oldu. Buradayım, Azra Eroğlu'nun defilesindeyim. " Sıla etrafa hayran bakışlar atıyordu. Azra'yı görmesiyle uçar gibi yanına geldi.

"Ay Azra, mahalledekilerin bakışlarını görmen lazımdı, özellikle kızların. Herkese gelmek nasip olmadı tabii. Bir de şoför yolladığını görünce iyice çatladılar." Güldü bu hallerine.

"Hoşgeldiniz, istediğiniz yere geçin. Benim kulise bakmam lazım." diyerek yanlarından ayrıldı.

Kulise geldiğinde etrafa göz attı. Mankenlerin her biri etrafa dağılmış hazırlanıyordu. Mankenlerle tek tek konuştu. Elbiselere yeniden göz gezdirdi. Bir sorun olmadığını görünce kulisten çıktı. Orada ne kadar oyalandığını, içeri geçtiğinde anladı. Mekan dolmuştu. Heyecanla kendisine doğru gelen Gizem'i fark etti.

"Burada! Neriman Soylu'yu gördüm."

İşte bu mükemmel bir haberdi. Onu bulmak için gözlerini etrafta gezdirdi. Köşede kendine şarap aldığını gördüğünde yanına ilerledi.

"Neriman Hanım. Geldiğinize çok sevindim. Beni ne kadar mutlu ettiğinizi tahmin bile edemezsiniz. Pişman olmayacağınızı umuyorum."

Neriman Soylu, moda sektörünün eski ve efsane isimlerinden.

"Pişman olacağımı sanmıyorum Azra. Sen çok yetenekli bir kızsın. Başarılar dilerim. İzninle.." diyerek şarabıyla yanından ayrıldı.

Bu küçük konuşma bile Azra'yı dünyalar kadar mutlu etmişti.

İlerde kendisine bakan abisi, kardeşi ve arkadaşlarını görünce onlara yöneldi Hepsine tek tek sarıldı. Sıra Gökalp'e geldiğinde sarılırken kulağına fısıldanan kelimelerle, heyecanı iki katına çıktı.

"Çok güzel olmuşsun, kalbe zararsın."

Pekala, heyecanını zaptetmeliydi. Dünkü söylediği cümleye atıfta bulunuyordu.

Geri çekildiğinde ona baktı.

"Seni de çok yakışıklı gördüm."

Babasını görmesiyle, onun kendisine sarılması bir oldu. Zar zor elleri yukarı çıkıp sırtını buldu. Üstlerinde flaşı hissetmesiyle kafasını çevirdi.

Magazinciler gelmişti. Babası ve kardeşleriyle olan durumu bilinmediği için yakınlıkları sorgulanacaktı. O da açıklayacaktı. Eninde sonunda herkes öğrenecekti zaten.

Magazincilere doğru ilerledi.

"Azra Hanım nasılsınız?"

"Azra Hanım, Demiroğlu ailesiyle olan samimiyetiniz gözlerden kaçmadı."

"Defilenize Neriman Soylu da katılmış. Ne düşünüyorsunuz?"

Ve daha niceleri...

"Arkadaşlar, teker teker lütfen."

"Bu gece hakkında ne düşünüyorsunuz? Defilenize başta Neriman Soylu olmak üzere önemli isimler katıldı."

"Çok heyecanlıyım. Kendilerini örnek aldığım isimlerin, benim için çok önemli olan bu geceye katılması heyecanımı daha da katlıyor. Güzel bir gece olur umarım."

Birkaç daha soru cevaplandırmıştı ki asıl konuya değinildi.

"Demiroğlularla ne gibi bir bağlantınız var Azra Hanım? Sizi Umut Demiroğlu ile görenler olmuş. Sevgili misiniz?"

E yok artık.

"Umut benim üvey kardeşim. Berat da öyle." 

Bombayı patlatmıştı. Şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu. Babası ve kardeşleri yanına geldi, kameraların karşısına geçti. Sözü Mehmet Demiroğlu devraldı.

"Azra benim öz kızım. Bu zamana kadar görüşemiyorduk, özel nedenlerden dolayı. Kimse bilmiyordu o yüzden."

Şaşkınlığı üzerlerinden attıkları gibi sorulara devam etmişlerdi. Artık gecenin başlama saati geldiği gibi soruları umursamadan ilerlediler. Yeterince cevaplamışlardı. Ellerine bombayı da bırakmışlardı.

Şarkı açıldı, mankenler tek tek çıkmaya başladı. Azra ise kulise gidip hazırlanmaya başladı

Koleksiyonun en önemli parçasını taşıyacaktı. Geceyi kendisi bitirecekti. Elbiseyi üstüne geçirdi. Saçlarına çeki düzen verdi.

Aradan zaman geçtikten sonra sona gelmişlerdi. Sıra kendisindeydi. Bir anda kendisini sahnede buldu.

Özgüvenli adımları, hayran bıraktıracak güzelliği ve fiziği...

Sahnenin sonuna kadar gitti, poz verdi ve geri gitti. Bir anda tüm ekip ve mankenler sahneye dizildi. 

Abisinin gurur dolu bakışları, Miray ve Berat'ın hayran bakışları, arkadaşlarının gülümseyen yüzlerinden cesaret alarak mikrofona konuşmaya başladı.

"Bu gece beni yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim. Geceniz güzel geçmiştir umarım. Çok çalıştık, çok emek verdik. Huzurlarınızda ekibime ve mankenlerime teşekkür etmek istiyorum. Onlar olmadan yapamazdım."

Ve kocaman bir alkış.

Sahneden indi, yanına gelenlerle tek tek konuştu.

Yorgunlukla eve gelip kendini yatağa attığında aklında, güzel geçen gece ve sık sık göz göze geldiği, içlerinde hayranlık parıltıları bulunan bir çift yeşil göz vardı.