🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki :
"İki nimet vardır ki ,insanların çoğu bu nimetleri değerlendirme hususunda aldanmıştır :
Sağlık ve boşa geçirilen vakit (zaman)."
Hadis-i Şerif (Buhâri,Rikâk,1)
🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿🥀🌿
Yolcu olmak ,yollarda olmak ;bilhassa anlam yüklü yolculuklara bir amaç ile başlamak daha bir ehemmiyetli oluyordu insan hayatında. Hele hele bu dünyada misafir olan her insanın aslında birer ahiret yolcusu olduğu şuuruyla yapılırsa bu yolculuk,işte o zaman daha farklı bir boyut kazanıyordu.
Kaç kez yükselmişlerdi bu uçsuz bucaksız gibi hissettiren göklere .Kaç kez bulutların aralarında , göğün kendine has maviliğinde uyuyakalmışlardı .
Hangi vasıta ile yolculuk yapılırsa yapılsın,asıl ehemmiyetli olan o vasıtanın neler taşıdığı ile alakalıydı.
O yolculuk, sıladan bir kopuş muydu yoksa tam tersi bir sılaya varış yolculuğu muydu?
Bunca yılın hasretini vuslat mı eyleyecekti?
Ya da yıllara bedel hasretin ilk közleri mi atılacaktı yüreklere?
Her yolculuk bir ayrılık mıydı?Yoksa buluşmak mi vardı yolculuğun sonunda?
Sevdiğinden ya da kendinden bile kaçmak için mi yolculuk ederdi insan ?
Zoraki bir yolculuk muydu yoksa binbir heyecan, masmavi umutlar ile niyetlenilen bir yolculuk muydu?
Belki giden kalanın arasındaki köprüydü bu yolculuk.Zamanı ,hasreti peşinde kimine getiren kiminden götüren.
Demek ki yolculuk deyip geçmemek gerekiyormuş.Yoldan türeyen bu sözcük önce yolcuya sonrasında da yapılan yolculuğa ulaşıyormuş.
Ve her yolculuğun ağırlığı yolcuya göre değişiyormuş .
Ömrü hayatları bir olan yuvanın nadide çekirdekleri olan Birgül ve Orhan yine bir yolculuk üzereydi .
Memleketten memlekete yaptıkları yolculuklardan birindeydiler.Türkiye de Güney Kore de onlar için birer vatan ,birer memleketti . Özellikle Orhan için her iki ülkenin birer ata vatan ve ana vatan olduğu bir o kadar da aşikardı.
Şimdi bu iki yolcunun yeni durakları Türkiye olacaktı.Güney Kore'deki bulunmaları gereken süre dolmuştu.Orhan'ın proje ekibinin işi tamamlanmış ,verilen görev hakkıyla yerine getirilmiş,hatta şirketin diğer projeleri ile de ilgilenilmişti.
Birgül de bu süre zarfında görev aldığı üniversitedeki sözleşmesi dolmak üzereydi .
Öğretmenlik yapmayı, eğitmen olmayı, rehberlik etmeyi sevmişti Birgül.
Yeni dönem için Birgül'ün üniversitede kalması talep edilse de Birgül bu kararı tek başına vermek istemiyordu.
Nasıl ki Güney Kore'ye gelirken bir olup birlikte oturup ortak bir karara vardılarsa yine aynı saygı çerçevesinde ikisinin de meslekleri açısından meselenin olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendirip Türkiye'ye dönmeye yine ortaklaşa karar vermişlerdi.
Ne demişlerdi.Rabbim hayırlı eylesin.Hayırlı adımlar attırsın inşallah.
Şüphesiz bu dönüşe en çok sevinen aileleri olmuştu.Dönüş tarihinden önce Aydan,Durgun ve Günay aileleri bir araya gelmiş Birgül ve Orhan için hazırlık yapmaya koyulmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilbestem "Fesleğenim" Tamamlandı
SpiritualBir kaza ile gelen başlangıç Ve devamında nice vesile ... Birgül ve Orhan Ve onların vakti geldi Ömür sayfaları birbirine düğümlendi... Dilbeste:Gönül bağlamış, âşık. Kapak Tasarımı ; @Lavender_odor canı gönülden teşekkürler: ) Hikayenin eski adı...