Birgül ve Orhan artık bir ömür tutulacak defterin yapraklarını yaşamaya başlamışlardı.
Her düğünün kendine göre güzelliği, kendine göre özelliği vardı.Birgül ve Orhan'ın düğünü de bir hatıra olmuştu .Ailenin her ferdine kendi güzelliğinde naiflikler bırakmıştı.
Birgül ve Orhan'ın mutluluğuna gölge düşmeden vuslat nasip olmuştu Allah'a şükür.Ne de olsa Orhan'ın endişe duyduğu hiçbir şey Allah'ın izniyle gerçekleşmemişti .
Misafirler için düğün davetiyeleri yerine birçok alanda binbir çeşit dikilmiş fidanlar ikamet ediyordu.
Birgül'ün mesuliyetinde olan "Can Ormanlığı " ise bu güzel fidanlar birini büyütüyordu bağrında .
Birgül ve Orhan'ın diktiği çam ağacı düğünün hatırası gibiydi.Onların evlilikleri gibi yaş alıp nasip olursa büyüyecekti.
Birgül her fidanın gün be gün büyüdüğünü görmek istese de şu an için arada görebilme imkanı oluyordu .Neyse ki bu koca ormanlığı ve bakımını emanet ettikleri kıymetli çalışanlar ve emek verenler vardı .
Hem kendi helal kazançlarının hem de kendilerine emanet edilen onca fidanın derdini seven gönlü güzel insanlar.Bir dikili ağaç değil belki de bin dikili ağaca aynı hassasiyet ile gözü gibi tabiri caizse evladı gibi bakan, büyüten güzelim insanlar.
Vardır ya aramızda öyle güzelinden insanlar;çiçeğine,ağacına evladına baktığı gibi bakan hele hele hayvanlarını evladı yerine koyan .Onlar iyi ki varlar .Ne de olsa çiçek de, ağaçlar da , hayvanlar ise başlı başına can taşıyor.Belki de bu kıymet cana verilen kıymetten geçiyor.
Yeri gelir bir fesleğen büyütür ,onunla konuşur ,halini hatrını sorarsın .Bir gün yaprağı soluk olsa ne oldu bakalım sana diye dertlenirsin .
Kesilmiş bir ağaç , koparılmış bir çiçek için ne de çok üzülürler .Oldukça haklılar ,hele hele o güzelim hayvanların başlarına gelenler ne kadar acı ne kadar üzücü değil mi ?
Bu koca daha doğrusu koskoca dünyaya sığamaz olduk .Sanki bu dünya sadece insanlara aitmiş gibi yaşadık .Dünyaya faydalı olan kadar zararı olan yine biz insanlardık.
Ne diyelim merhameti bol Rabbimiz gönlümüze merhamet nasip eylesin...
Dipsiz Kuyu 30.Bölüm İnsan 🍁
Zamanın birinde
Karanlık bir yerde
Mutsuz insanlar varmış
Kötülükten beslenirlermiş
Zulüm zorbalık hüküm sürermiş
Kalpleri esir alınmış
Ama farkında değillermiş
Peki ne olmuş da bu hale gelmişler
Yıllar yıllar öncesinde
Ama gül gülistanlık bu yerde
Gülücükler havada uçuşurmuş
Gönüller sevgiyle doluymuş
Mutluluklar dillere destanmış
Güneş Rabbinin buyurduğu vazifeyle
Burayı aydınlatır zamanı dolunca
Sıra geceyi aydınlatan aya gelirmiş
Yaşayanlar bu güzellikler için
Yaradana daima şükredermiş
Sonra bu güzel diyara biri gelmiş
Adı kötülükmüş gelenin
Hem de dolu dolu gelmiş
Içinde bencillik ,hırs,zalimlik,
Çekememezlik ,yalan ,şükürsüzlük
Ve daha nice kötü duygular
Önce çocuklara bulaşmış
Salgın bir virüs gibi
Sonra bütün kalpleri ele geçirmiş
Gel zaman git zaman
Bu güzel yaşanılan yer
Kötülükler diyarına dönüşmüş
Velhasıl kelam
Rahmân yarattıklarına birçok his
Duygular nasip eylemiş
Ne zaman ki bu duygular arasındaki
Denge bozulmuş aşırılık başlamış
O zaman insan aciz bir kul olduğunu
Bu dünyada gelip geçici olduğunu
Unutmuş ama ne unutmak
Ben ben demiş herşeyi sahiplenmiş
Oysa ki mülk Allahındı
Içindeki hırstan kalıbına sığamaz
Kıskançlıktan kimseyi çekemez
Kötülükten iyiliğe dayanamaz
Yolunu bulamaz olmuş
Kalbinin karanlığında kaybolmuş
Ve artık insanlığını da kaybetmiş
Sabır ve şükrün bereketiyle
Insan olabilmek duasıyla ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilbestem "Fesleğenim" Tamamlandı
EspiritualBir kaza ile gelen başlangıç Ve devamında nice vesile ... Birgül ve Orhan Ve onların vakti geldi Ömür sayfaları birbirine düğümlendi... Dilbeste:Gönül bağlamış, âşık. Kapak Tasarımı ; @Lavender_odor canı gönülden teşekkürler: ) Hikayenin eski adı...