36.Bölüm Ortak Karara Varmak

1.8K 187 48
                                    

Birgül heyecan ve endişe içinde haber bekliyordu.Ya olur da mesajına dönmezse ;bu tehlike de olduğunu mu gösterirdi?Ya da sadece uyuyakalmış , mesajını görmemişti ki geri dönebilsin.Belki de çok evham yapıyordu .Ama yaşadıkları olayları düşündükçe kendine de hak veriyordu.Peki sürekli endişe,heyecan içinde olmayı kaldırabilecek miydi ?

Orhan için duyduğu endişenin vesveseye dönüştüğünün farkına varabilmişti nihayet Birgül.Estağfurullah dedi işlediği tüm günahlarından dolayı af dilercesine .

Çok geçmeden Orhan'dan da cevap gelmişti . Aslında Orhan nasıl cevap yazacağını düşünmese mesaj biraz daha erken bile gelirdi Birgül'e.

-İnanın sizden bir mesaj beklemiyordum ,onun şaşkınlığı ile geç dönüş yapmış olabilirim.Allah'a şükür iyiyim merak da kalmayınız.Sizi rüyanızda dahi endişe içinde bırakıyorum değil mi ?Bunun için ,tüm yaşadıklarımız için özür dilerim .

Birgül mesaj geldiği an Allahım çok şükür iyi demek ki cevap verilebildiğine göre diye düşünmüştü.Hızla mesajı okuduğunda iyi olduğuna sevinmişti . Kendisini suçlu hissetmesini hiç istememişti ki .Cevap verme gereği hissetti . Çünkü ne kadar tedbirli olursa olsun insanoğlu;başına geleceklerden , imtihanlardan kaçamazdı.

-Bakın iyi olduğunuza sevindim ama daha önce de söylediğim gibi yaşadıklarımız için lütfen kendinizi suçlamayın .Benim de iyi hissetmemi istiyorsanız lütfen kendinize dikkat edin ,kendinize daha fazla haksızlık etmeyin.Siz iyi olun ki sizi sevenler de iyi olsun inşallah.Allah'a emanet olun 🤗

Uzun bir mevzu olduğu için Birgül mesajı uzatmamaya karar verdi.

Orhan Birgül tarafından düşünüldüğü için mutluydu aslında .

-Huzurlu bir uyku diliyorum size ,benim iyiliğimi düşündüğünüz için mutluyum,ve kendimi suçlamamaya çalışacağım söz veriyorum çünkü sizi ve sevdiklerimi üzmek istemiyorum ve siz de Allah'a emanet olun 🤗

Belki de haklıydı Birgül .İnsan kendisini suçladıkça bir yere de varamıyor ki .Hatta öyle bir şeydi ki bu durum .Bir girdap gibi tabiri caizse .Kendine kızıyorsun ve bu üzüntüyü getiriyor ve seni bir bile ileri götürmeyi bırak .Olduğu yerde kilitliyordu insanı.

Evliliğe adım adım ilerleyen Birgül ve Orhan yürekleri ferah bir şekilde uyuyabilirlerdi artık . Nihayetinde birbirlerini Allah'a emanet etmişlerdi .

Gün oldukça hareketli başlamıştı.Aylardan beri beklenen gün bugündü.Ali ve Fatıma için düğün günüydü.Nişanın yapıldığı çiftlik evi şehre uzak olduğu için düğünü kır düğün salonu diye tabir edilen şehir merkezinde olduğu halde yeşilin içinde bir salon kiralanmıştı.Hazırlıkları çoktan tamamlanmıştı.Gelin evinden alınmadan önce sofralar kurulmuştu bile .Gelen misafirler düğün yemekleri eşliğinde ağırlanıyordu .Sabahtan dini nikah ve resmi nikah kıyılmıştı .Ortam kalabalıklaştıkça düğüne ev sahipliği yapanlar da mutlu oluyordu .

Damat Ali gelin arabasında ilerlerken gelinin evine doğru yönelmişti.Ve arkasında Ömer ve Asaf'ın öncülüğünde düğün konvoyu oluşturulmuştu .Ne kadar kendi mutlulukları için olsa da konvoy trafik kurallarına uygun bir şekilde varmıştı gelin evine . Bilhassa insan hayatını tehlikeye atmamak için daha uzun olan ama daha az aracın tercih ettiği yol kullanılmıştı.

Davul zurnanın olduğu yerde haliyle Harmandalı,Zeybek , Halay,Erik Dalı ,Horon derken yedi bölgenin, yörenin oyunlarına yer verilmişti.Gelin evinin önündeki kalabalık türkülerle alıp götüreceklerdi gelini .

Gelin Fatıma kına gecesinde ağlasa da gelin çıktığı evden ayrılırken gözyaşlarını tutamamıştı .Anadan,babadan,kardeşten ayrılmak elbet kolay değildi ama bu güzel bir ayrılıktı Allah'ın izniyle.Fatıma sanki bir köprüde duruyor gibiydi .Ömrünü uzun bir köprü sayarsak başlangıcını ailesi ile geçirmişken ,şimdi kendisi bir aile olmaya gidiyordu ve karşısında Ali vardı .Allah'a şükür ki ailesinin desteği, duası ve sevgisi hep yanında olacaktı .

Dilbestem "Fesleğenim" TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin