Dilbestem "Fesleğenim" Tamamlandı

41.Bölüm Elif Zümra

Birgül yolculuk yapacağı gün olan dersinin bitimiyle herhangi bir durum ihtimaline karşı okulunu bilgilendirip ,gerekli izinleri alıp okuldan ayrılmıştı .Zaten sınav sonrası hafta tatil olacağı için ,iyi tatiller dilekleri ile uğurlanmıştı .

Bu bir haftalık tatili kullanmayacaktı aslında .Madem ki güzeller güzeli yeğeni doğmuş o zaman tabi ki seve seve tatilini kullanır , yeğenini ve ailesini görmeye giderdi .Hem geldi geleli ailesini özlemiş ve çokça göresi gelmişti.

Orhan'ın yardımlarıyla havaalanına uygun bir saatte ulaşılmıştı .Kısa bir vedanın ardından birbirlerini Allah'a emanet ederek ;Birgül valizlerini teslim etmeye Orhan da Birgül'ün görüş açısından çıkmasıyla arabasına doğru yol almıştı .

10 saati geçen yolculuklarında elbette uykuya yer verirdi Birgül . Ama yüreğindeki heyecan bu sefer gözlerini kırpmasına izin vermemişti adeta .

Çok ama çok farklı hissediyordu.Eslem yengesinin bahsettiği gibiydi hali belki de .Daha önce hiç görmediğin ,gelişini merakla ve heyecanla beklediğin biri var .Ve o dünyaya gelene kadar , kavuşana kadar özlem duygusu da ağırlıklı oluyor haliyle .

Elbette annesi ve babası kadar olamazdı .Ama şimdiden sevgisini paylaşacak olduğu yeğenine karşı merak sarmıştı yüreğini ve zihnini.

Acaba Asaf abime mi yoksa Eslem yengeme mi benzeyecek diye sık sık düşündü.Zaten hala olacağını duyduğu andan itibaren düşündükleri vardı .Ama şu an hepsi bir olup başına toplaşmış gibiydi .

Uzun uzun düşündükten sonra anne babasına benzemesinden ziyade sağlıklı olsunda diyerek genel kullanılan cümleye kanaat getirdi.

Elbette bir imtihan üzere sağlıklı doğmayabiliyordu .Bu demek değildi ki kolaylıkla vazgeçilebilsin .Gözle göremeyip ve görmek için adeta çeşit çeşit mikroskoba ihtiyaç duyduğumuz o küçücük virüs koca insanı bile yere devirip Allah korusun uzun sürelerce hasta yatağında yatırabilirdi .

Ya da Allah korusun bir saniye sonrasını bilmediğimiz şu hayatta başımıza gelen bir olayla nelerimizi kaybedebiliriz .Belki anlayamayız ama en azından anlayış gösterebiliriz.

Nihayetinde küçücük bir mikrobun devirebildiği bir insanken nedendir bu sağlığa güvenip insanları sağlıklı sağlıksız diye ayırt edişimiz? .Ya da sadece bir kromozom fazla olması ötekileştirmek için bir sebep mi ?

Maddi manevi tüm hastalığa olanlara ,"Allah'ım nerede ne varsa hepsine maddi manevi şifalar nasip eyle".diyerek onları da unutmadı .

Ve tabiki insanlığımıza anlayış diledi çokça .

Uçakta ilerleyen saatler Birgül'ü konudan konuya sürüklüyor .Hem bir hala hem de bir psikolog gözüyle ince ince düşünüyor ve
yorumluyordu .

Bulutlara bu kadar yakın hissederken bir ara bebeğin adı Bulut mu olmalı acaba diye düşünmüştü bile .

İlerleyen saatler de bu konu üzerinden ilerleyip kız bebek isimleri düşünmeye başladı . Abisinin ve yengesinin annelerinin isimleri Meryem ve Zeynep olmak üzere gerçekten güzellerdi .

Belki de saygı açısından ve isimler anlam olarak da güzel olduğu için birlikte kullanmak isteyebilirlerdi .Bu şekilde iki annenin de gönlü olurdu .

Ama anneler kendi isimleri haricinde bir isim isterlerse diye bir isim bulup onunla yeğenine varmaya karar verdi.

Kafasından o kadar çok isim geçiyordu ki .A'dan z'ye bildiği tüm isimler alfabetik olarak sıralanıyordu .

Bir yudum içtiği suyun ardından zihnini saran tatlı yorgunluğun farkına vardı .

-Allah'ım isim bulmak ,onca ismin arasında bir sonuca varıp birini seçmek ne zormuş .Allah ana babaların,isim koyanların yardımcısı olsun .