27.Bölüm Kurtuldu

2.1K 219 13
                                    

Birgül'ün kurtarılması için çaba harcanırken daha önce olduğu gibi durumdan ilk haberdar olanlar Orhan'ın ailesi olurken , zaman geçirmeden Birgül'ün babası Hüseyin Bey haberdar edilmişti .

Hüseyin Bey endişeli adımlar ile Orhan'ın babası Serdar Bey ile ilerliyordu .Endişeli oluşunun yanında baba yüreği ile kızının bulunduğu kulübeye girip onu kurtarmak istiyordu ama ;bir davranışının yanlış bir duruma sebebiyet vermesini asla istemiyordu .

Kendini tutarken dilinden duayı eksik etmiyordu .Tabi birde asıl çekindiği kendisinden dolayı bir tanecik kızına zarar gelmesi durumuydu.

O yüzden ne kadar istese de plana uyum sağlıyordu .Serdar Bey Hüseyin Bey'e destek olmaya çalışırken ;arabadan fırlayıp giden Orhan'ı durduramamıştı.

-Ah Serdar Bey sen bana destek olacağım derken bu deli oğlanı tutmayı unuttuk .

-Allah vere de ikisine de birşey olmadan kurtulsalar .

-Kalk gidelim Hüseyin Bey de bulalım şu deli oğlanı .

İki baba evlatları için koşarken çoktan kapıdan sağ salim çıkan Birgül ve Orhan'ı görmüştü .

Yaşı kaç olursa olsun hani çocuklar anne-baba için büyümezmiş ya .Allah'a şükürler olsun nidaları ile evlatlarını ,ellerine ilk aldıkları gibi küçücük hallerini göz önüne getirip bağrına basmışlardı .

Komiser Mehmet Alan operasyonun başarı ile tamamlanması ile topladıkları tüm adamları karakola ekip arabaları ile götürmeden önce ailelere geçmiş olsun dedikten sonra ifadelerine başvurmak için beklediklerini bildirmişti.

Belki bu kötülüğe sebep olmak isteyen gerçek kötüler yoktu ama en azından onlar için çalışan adamları sorguya çekip asıl adamlar ile ilgili ipucu bulabilirlerdi .

Birgül gözleri açık olsa da en sonunda kendisine sarılan babasının kucağında bayılmıştı .

Birgül için ambulansı beklemeden yine Orhan'ın aracı ile hastaneye doğru yola koyulmuşlardı . Birgül'ü babasının dizine yatırmışlardı .

Şehir merkezine uzak sayılan kulübeden hastaneye götürmek uzun zaman almıştı . Birgül'ün acıdan çıkan sesleri ile arabanın içinde bulunan üç kişinin de içi sızım sızım sızlıyordu .

Bu yolculuk boyunca Hatice Hanım Birgül'den haber alamayışı ve Eslem'in yanında olmadığını da öğrenince iyiden iyiye telaşlanmıştı .Evin içinde dört dönse de sonunda çareyi kocası Hüseyin Bey'i aramakta bulmuştu .

Endişeli kalbinin atışı telefonun sesine eşlik etmişti :

-Alo Hüseyin Bey .

-Efendim Hatice Hanım.

-Birgülden haberin var mı ? Eslem'e gideceğim demişti ,aradım onda değilmiş hatta hiç gitmemiş nerede bu kız?

Hüseyin Bey hanımına birşeyi belli etmemek için olumlu bir cümle kurmuştu .Oysaki dizlerinde ağrı çeken kızı Birgül uzanıyordu .

-Koca kız hanım sen de iyice telaşlı oldun .Kızım benim yanımda .Baba kız biraz vakit geçirelim dedik .

Birgül'ün annesi derin bir oh çekmişti .

-Ay ilahi bey madem senin yanında çok şükür .Neyse siz bir gelin ben size sorarım beni telaşa koymanızı.Ah telaşe derken ben Eslem'e de haber vereyim . Kız boşu boşuna telaş etmesin . Hadi Allah'a emanet olun.

-Sağol hanım sen de Allah'a emanet ol selam söyle .

Bazı şeyleri aileden saklamak zordur .Ama bulunduğun an ve duruma göre bir karar vermek gerekir .O an vicdanen kendince hangisi daha doğru ve fedakarlık çerçevesi içindeyse insan onu tercih ediyordu .

Dilbestem "Fesleğenim" TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin