15. Bölüm

3.9K 271 108
                                    

Merhaba!
Hoş geldiniz!

Bu bölüm çok zor şartlar altında yazılmış bir bölümdür. Çünkü ne yazık ki şu 1 haftadır korkunç derecede saçma günler yaşadım.

Çok yorucu, can sıkıcı, üzücü bir sürü gelişme oldu ama size bir bahane sunmak istemediğimden gecikmek istemedim.

Umuyorum ki bölümde bir hata yoktur. Gözünüze çarpan yerleri yorumda belirtirseniz bana da düzeltme imkanı tanımış olursunuz.

Yine çok konuştum, sizi bölümle yalnız bırakıyorum ❤️

Hatam varsa şimdiden kusura bakmayın. Oyları unutmayalım.

Yorumlarınızı okumaktan çok keyif alıyorum. Lütfen beni mahrum bırakmayın❤️

💫

Geldim.
Koşarak, gülerek geldim.
Sevmeyi, aşkı öğrenmeye geldim.
Geldim Azad, senin için, kalbin için geldim.

💫

Kollarını vücudumdan ağır ağır çekerken ben de sıktığım kollarımdaki kuvveti azaltarak geri çekildim.

Gözlerinin içi gülüyordu. Anlayabiliyordum, hissedebiliyordum.

"İşe yaramış." dedi gülerek.

Benim onu anlayabilmem için çiçeğe ya da mesaja gerek yoktu. Bir şekilde onu anlayacaktım, içten içe biliyordum.

O, sadece süreci hızlandırmıştı.

Anlamam için açıkça anlatması gerekirdi. Yine alenen söylememişti ama bunu ima etmişti. Onu anlamıştım.

İhtiyacım olduğunu düşündüğüm kişinin o olduğuna artık emindim.

Zorlamıyordu, diretmiyordu. İnce ince sızmaya çalışıyordu. Onun sızma çabasına izin vermekten başka çare bilmiyordum.

Yüreğimi ele geçirmesini istiyordum. İnsan olduğumu kanıtlasın, ben de onun yüreğine sızayım istiyordum.

"Gel," dedi Azad ve cevabımı beklemeden yürümeye başladı. Adımlarını takip edip ilerlediğimde Metin, Ebru ve Özge'nin buluştuğu köşedeki yere gittiğimizi anladım.

Ulaştığımızda, köşeyi dönüp gözden kaybolduğumuzda kapının önünde sarıldığından daha tutkulu bir şekilde sarıldı. Ellerim belini sarana kadar olan süreçte kolları gevşemişti.

Sarılmayacağımı düşünerek vazgeçmişti belki de.

Parmaklarım sırtına değdiği anda da gevşeyen elleri tekrar sarmıştı bedenimi.

Başımı hafifçe yukarı kaldırdığımda göz göze geldik. Gülümsüyordu. Onu tanıdığım günden bu yana bir yabancıya ilk kez böyle gülümsediğini görmüştüm.

Bedenlerimiz birbirinden uzaklaştığında derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. Ne demem gerektiğini bilmiyordum.

"Korkma." dedi ve köşede çıkık şekilde duran, kısa duvarın üzerine oturdu. "İki günde beni sevdiğini düşünmüyorum, bir şansım olsun istedim sadece."

HİSSİZ AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin