Nazlı yı bir anda öpünce çok şaşırmıştı. Dudaklarımı ondan ayırdığımda suratı kızarmış bir şekilde karşımda oturuyordu. Bana sinirlenip yüzüme bir tokat attı. O tokadı yedikten sonra artık sinirime engel olamadım ve orayı terk ettim. Benim kim olduğumu sanıyor bu kız. Nasıl bana vurmaya cüret eder. Ben koskoca mimarım. Bana daha elini bile kaldırmaya hallenen olmamışken bu kız bana 2 kez vurdu. Sinirden bir sigara yaktım ve direk eve doğru yola çıktım. İddia falan umurumda değildi artık. Gözüm kararmıştı ve hemen spor yapmaya ihtiyacım vardı. Mert i arayıp eve basket oymak için gelmesini söyledim. Sesimden anlamış olacak ki itiraz bile etmeden hemen kabul etti. Bende eve geçip üstümü değiştirdim. Mert gelene kadar bir bardak viski doldurup içmeye başladım. Ben İkinci bardağıma geçene kadar Mert evimin önüne gelmişti. Hiç bekletmeden hemen sahaya gittik. O kadar sert oynuyordum ki sinirimden Mert bir iki kere düşmüştü. Sonra bana ne olduğunu sorunca ona anlatmak zorunda kaldım. Ben bunları anlatırken Mert çoktan gülmeye başlamıştı bile. Gülmesi daha çok sinirlendiriyordu beni. Sonra Mert bir anda:
-Kanka bir iddia için ne hallere düşmüşsün. Seni pazarda elinle poşetle hayal edemiyorum bile.
-Ya oğlum dalgayı bırak şimdi kız bana vurdu diyorum sana.
-Ortak sende kızı öpmüşsün ne bekliyorsun hemen sana mı aşık olacaktı?
-Hemen aşık olmasını beklemiyordum ama böyle bir şey de beklemiyordum. En fazla evden kovar diye düşünmüştüm.
-Neyse boş ver sen şimdi bunu şimdi ne yapacaksın?
-İddia falan umurumda değil. Furkan da ne yapabilir ki bana yani onla uğraşacağıma Furkan bana eziyet etsin daha iyi. En azından iş dışında bezdirir beni o kadar.
-Ben hiç öyle sanmıyorum ortak. Konu iddia olunca birde üstüne senin kaybetmen olunca neler yaptırabileceğini hayal bile edemiyorum.
Mert le biraz daha sohbet ettikten sonra onu evine yolladım. Bende duşa geçip biraz rahatladım. Sonra o kızın bana bugün neler yaptırdığı aklıma gel. Sinirimden gece boyunca uyuyamadım ama onla güzel vakit geçirmiştim. Eğlenmiştim ama buraya kadar daha fazla bunla uğraşamam. Kafamı bu düşüncelere soktukça daha çok daraldım. Sabah erken saatte hemen koşuya çıktım. Koşuyu erken bitirip eve geri döndüm. Hala sinirim yatışmamıştı. Bende hemen işe gitmek için hazırlık yaptım. Hemen arabaya binip işe doğru yola çıktım. İçeri çok erken geldiğimi gören Cansu:
-Kaan bey bugün çok erkencisiniz. Bugünkü raporlarınızı size sunayım.
-Şimdi değil Cansu bugünkü tüm toplantılarımı ertele. Sadece ofisimde çalışacağım kimseyi bağlama.
-Peki Kaan bey emredersiniz.
Normalde her sabah sakin bir şekilde işe gelirdim. Ama bugün sinirli geldiğimi gören Cansu bile korkudan bir şey diyememişti. Ofisime geçtim. Bir bardak sert kahve söyledim ve işe koyulmaya başladım. Kafamı biraz dağıtmıştı bunlarla uğraşmak. Sakinleşmeye başlıyordum ta ki içeri Furkan girene kadar.
-O kardeşim hoş geldin.
-Asıl sen hoş geldin. Ben sabah erkenden gelip çalışmaya başladım. Ha bu arada iddiayı da sen kazandın Kardeşim. Ben pes ediyorum. Bu kızla hiç uğraşamam. Kız manyağın teki çıktı.
-Biliyorum Mert anlattı dün gece. Yine benzetmiş seni.
Furkan yine kahkahalarına engel olamıyordu. Sırf onu mutsuz etmek için devam etmeyi bile düşündüm. Ama o kızla uğraşılmazdı. Furkan gülerek gittiğinde bende işlerime devam ettim. Aradan baya bir zaman geçmiş. Saate baktığımda çoktan saat 3 ü geçiyordu. Bense işlerimi bitirmiş. Ofiste kafa topluyordum. Sonra bir anda içeri Furkan girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Olmuyor
RomanceKitap tarafıma aittir. Hiçbir şekilde dizi veya filmden alıntı yapılmamıştır. Sevdiğiniz insanlar için ne kadar ileri gidebilirdiniz? Ben hem mafyayı hem de dünyayı önüme aldım Nazlı için. Onsuz yapamıyordum, nereye gitsem onu görüyordum. Hayatımı o...