Gözlerimi açtığımda tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım. Hastanede uyanmıştım ve her tarafında ağrılar vardı. Sanırım yine ölmeyi başaramamıştım. Yine ayaktaydım kolumda bir serumla birlikte göğsümde değişik birkaç tane kablo vardı. Uyandığımda yanımda kimse yoktu. Tek başımaydım bu büyük odada. Yavaşça ayağa kalkıp önce kolumdaki serumu sonra da vücudumdaki kabloları çıkardım ve odanın kapısına doğru yürümeye başladım. Duvarlara tutuna tutuna odadan dışarıya çıktım ve yavaş adımlarla hastaneden çıkmaya çalıştım. Birkaç tane hemşire beni tutup tekrardan odama geçirmeye zorladılar. Ben ise hiçbirini dinlemedim ve hastaneden çıkıp bir taksiye bindim. Karşımdaki adama evimin adresini verip beni oraya bırakmasını söyledim. Yol boyunca bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Beni kim kurtarmıştı? Neden uyandığında yanımda kimse yoktu? Herkes neredeydi? Belki de kimsenin benden haberi yoktu. Peki ya duyduğum o ses gerçekten bir rüya mıydı? Yoksa Nazlı ben insanlarla çatışırken beni mi bulmuştu? Ama yerimi kimse bilmiyordu. Bu tamamı ile imkansızdı. Benden başka sadece beni telefondan arayan o yaşlıların kahyası nerede olduğumu biliyordu. Kafamda çok şiddetli bir ağrı vardı. Sırtım çok fazla acıyordu. Ben derin düşüncelere dalmışken taksicinin bana seslenmesi ile tekrar kendime gelmiştim. Taksici bana evime geldiğimi söylüyordu. Taksiden inip taksiciye beni beklemesini kendisine parasını şimdi ödeyeceğimi söyledim. Şirketten yeniden bana gönderilen korumalardan birine seslendim taksiciye para vermesi için. Sonra evime doğru yürümeye başladım yavaş adımlarla. Korumalardan birisi kapıyı açtı ve evin içine girmeme yardım etti. Ben de hemen güvenlik gitmeden bana bir içecek doldurmasını, boğazımın kuruduğunu söyledim. Ondan sonra da yatak odama gittim. İçkim geldikten sonra güvenlik evden dışarıya çıktı. Ben de içkimi içmeye başladım. Birkaç yudum aldıktan sonra yüzüstü uzanıp kafayı vurup güzel bir şekilde yattım. Hastanede kalmamamın sebebi hastanelerden ve hastanede oluşan o sterilizasyon kokusunu hiç sevmememdi. Kendi evimden başka bir yerde o kadar rahat uyuyamayacağımı biliyordum. Evimde rahat rahat yatarken birisi beni bağırarak uyandırdı gözümü açtığımda, kim olduğuna baktığımda ise yanımda olan kişi Nazlı'ydı. Ona:
-Burada ne yapıyorsun sen! Neden geldin?
Hiçbir şey demeden boynuma ağlayarak atladı:
-Dur kızım daha yeni çıktım hastaneden. Dikişleri patlatacaksın.
Benden ayrıldıktan sonra ağlayarak konuşmaya çalıştı:
-Kaan... Senin için ne kadar korktum biliyor musun sen! Öldün sandım... Beni...
-Beni ne?
-Bizi terk ettin sandım Kaan. Neden buradasın sen? Hastaneden nasıl çıktın?
-Hastaneleri sevmiyorum ben. Ne kadar oradan çok çıkamasam da oradaki o kokuyu hiç sevmiyorum. Ayrıca burası benim evim. Sen neden buradasın.
-Arada bir evine uğrayıp çiçeklerimi suluyorum ben. Seninle aynı evde değilsem bile burada birçok eşyam var.
Nazlı yine yalan söylüyordu bana. Benim evime bunlar için neden gelsin ki. Kesin beni merak ettiği için arada bir evime uğruyordu. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım:
-Tamam Nazlı ağlama artık. Yaşıyorum işte. Sen benim hastanede olduğumu nereden biliyorsun?
-Seni hastaneye biz taşıdık Kaan. Senin yaralandığın gün biz Yusuf'un yanına gittik. Yusuf'u sıkıştırdık oda mecburen anlattı.
-Şerefsiz!
-Ona kızma. Biz zorladık onu söylemesi için.
-Devam et. Sonra?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Olmuyor
RomanceKitap tarafıma aittir. Hiçbir şekilde dizi veya filmden alıntı yapılmamıştır. Sevdiğiniz insanlar için ne kadar ileri gidebilirdiniz? Ben hem mafyayı hem de dünyayı önüme aldım Nazlı için. Onsuz yapamıyordum, nereye gitsem onu görüyordum. Hayatımı o...