Mafya Masası

19 4 1
                                    

Maya gözlerimin önünde hayatını kaybetmişti. Arkama baktığımda ise Yusuf yere yığılmış ve yeri yumrukluyordu. Ağzından sürekli 'Neden! Neden sen Maya!' diye inliyordu. Nazlı ise bir bana, bir Maya'ya, bir Yusuf'a bir de Cansu'nun yerde yatan cansız bedenine bakıyordu. Şoke olmuş bir biçimde kıpırdamıyordu. Gözünün önünde bu kadar büyük olaylar yaşaması onu da kötü etkilemişti. Ben ise çoktan ruhumu kaybetmiş gibiydim, bana seslenen kimseye cevap vermiyor, kollarımla Maya'nın cansız bedenini sıkıyor ve Cansu'nun kanlar içindeki bedenine bakıyordum. İlk defa çaresizlik nasıl bir hismiş böyle bir zamanda anladım. Olayın üstünden biraz geçtikten sonra polisler ve ambulans geldi. Ama her şey için çok geç kalmıştı. Ambulansın içinde iki tane cansız beden bir de Nazlı oturuyordu yaralarını sardırmak için. Bugün ben çok sevdiğim iki kişiyi, Yusuf ise hayatının aşkını kaybetmişti.

Olayların üzerinden 2 ay geçti. Yusuf bu süre içerisinde Psikolojik destek almak için hastaneye sürekli gidip geliyordu. Doktor onu hastaneye kapatmak istediğini yalnız kalmasının onun için tehlikeli olduğunu söylemişti. Ama ben onun böyle bir şey yapmayacağını bildiğim için izin vermedim. Nazlı ise bu süre zarfında arada bir benim yanıma uğruyor ve beni toparlamak için yanımda olmaya çalışıyordu. Benim ise ne onun yardımına ne de iyiliğine ihtiyacım kalmıştı. Artık çok fazla eve gidip gelmiyordum. Sürekli barlarda, kafelerde veya tanımadığım kızların yanına gidiyor ve onlarla takılmaya başlamıştım. Sürekli bir bardan başka bir bara geçiyor, gece vakti tanımadığım kızların yanında kalıyordum. Artık her şeyi boş vermiştim. Telefonumun bile nerede olduğunu bilmiyordum. Kimseyle konuşmuyor hiç kimsenin yanına uğramıyordum. Özellikle bu olay ve eskiden Cansu'yu kurtarma şeklimdeki ölümü beni çok etkilemişti. Ailesine hem Cansu'nun maaşını hem de daha fazlasını yapıyordum. Ailesinin her ihtiyacının karşılanacağını onlara söylemiştim. Onlara Cansu'nun bu şekilde öldüğünü söylemedim. Bir trafik kazası geçirdiğini ve orada hayatını kaybettiğini söyledim. Doktorlara da ailelerine bu şekilde söylemesini rica ettim. Eğer gerçek ölüm şeklini bilseydiler onlar bu acıyı kaldıramazlardı. Arada bir Cansu'nun ailesinin yanına gidiyor, herhangi bir ihtiyaçlarının olup olmadığını soruyordum. Onlarsa bana bu olaylardan benim sorumlu olmadığımı kendimi suçlu hissetmemem gerektiğini söyleyip duruyorlardı. Gerçek ölüm şeklini bilseydiler büyük ihtimalle neden onlara bu kadar çok yardım ettiğimi anlarlardı. Ama bilmemeleri hem onlar için hem de benim için daha iyiydi.

Kendimi tamamı ile kaybetmiştim. Hiçbir yerde aradığımı bulamıyordum. Kafamı dağıtmak için ise sürekli bilmediğim ortamlara giriyor, ne kadar alkol varsa içiyor ve sarhoş olana kadar durmuyordum. Bir sabah kendimi uyandığımda tanımadığım birinin evinde yarı çıplak halde yatarken buldum. Etrafımda ise kimse yoktu. Hemen üstümü giyinip yatak odasından dışarıya çıktım. Mutfağa doğru baktığında ise benim yaşlarımda genç bir kızın kahvaltı hazırladığını gördüm. Onun yanına gidip neler olduğunu sordum. Oysa bana akşam vakti iş dönüşü evine giderken beni kendi evinin önünde yarı baygın halde bulduğunu söyledi. Beni sokakta böyle bırakmak istemediği için kendi evine almış, bana duş aldırmış ve yatağına yatırmıştı. Kafam yavaş yavaş yerine gelmeye başlıyordu. Kahvaltıyı o kız ile birlikte yaptıktan sonra, tam evden dışarıya çıkarken hem ona teşekkür etmediğim hem de ismini öğrenmediğim aklıma gelmişti. Kendisine hem teşekkür ettim hem de isminin ne olduğunu sordum. O da bana isminin Leyla olduğunu ve savcı olduğunu söyledi. Kendisine neden bana yardım ettiğini sordum. O da bana beni tanıdığını kim olduğumu bildiğini ve niye bu halde olduğumu bildiğini söyledi. Şimdi kafamda taşlar yerine oturmaya başlamıştı. Neden bana yardım ettiğini çok daha iyi anlıyordum. Beni tanıdığı için ve yaşadığım olayları bildiği için bana yardım etmişti.

Onun evinden ayrıldıktan sonra aklım tamamı ile yerine gelmişti. Koskoca iki ay hiç ama hiçbir şey yapmadan geçirmiştim. Ne kendime verdiğim sözü tutmuş, ne de Maya ve Cansu'nun katilinden intikamımı alabilmiştim. Artık her şeyi yoluna koymak zorundaydım. Kendimi iyice toparladım ve kendi evime doğru hızlıca hareket etmeye başladım. Artık aklımda yapacağım şeyler çok netti. Önce Cihan'dan intikamımı alacaktım, sonra da mafya dünyasının içine girecektim. Aklımda kendime göre büyük bir plan kurmuştum. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş ve kendimi o hapsolduğum karanlığın içine bırakmıştım. Kendi evimin içine geçtiğimde ise tam karşımda Nazlı duruyordu:

Sensiz OlmuyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin