Gözlerimi açtığımda kendimi eski hatıralarımın içinde buldum. Niye şimdi bunu yaşıyordum anlamıyorum. Neden şimdi geçmişi hatırlamak zorundaydım. İlk önce kendimi Yusuf'un yanında buldum. Birkaç yıl önce daha ona bar açmayı düşünmeden önceki halini gördüm. Eskiden Yusuf sokakta büyüdü. Yanında kimseler yoktu. Tek başınaydı ve her şeyi kendi halletmeye çalışıyordu. Onunla ilk buluşmamız sokağın ortasında olmuştu. Birkaç tane sokak serserisiyle tek başına dövüşüyordu. Bende aralarına girip kavgayı bitirdim:
-Hop gençler sakin olun. Neler oluyor burada? Niye hepiniz bu çocuğu dövüyorsunuz?
-Moruk sen karışma bu onlarla benim aramda, ben hallederim.
-Lan salak! Ayırmasam şu anda parçalardı bunlar seni. Seni niye bu hale getirdiler adam akıllı anlat.
-Annem babam olmadığı için benle dalga geçtiler. Beni kokuyorum, sokakta yatıyorum diye dövüşüyorduk.
Bu lafları duyunca çok sinirlendim. Benimde ailem olmadığı için bu çocuğun çektiği sıkıntıları anlayabiliyordum. Hemen aralarına girip hepsini tek tek dövmeye başladım. Çocuklar kaçınca bizde yere çöküp oturduk. Bir sigara yakıp konuşmaya başladık:
-Adın ne senin bakalım?
-Ben Yusuf. Sen kimsin?
-Bende Kaan dostum. Memnun oldum.
-Niye bu kavgaya karıştın?
-Seninle aynı sorundan bendede var diyelim. Arkadaşımın yanında kalıyorum şimdilik. Yakında bir şirket açacağız, eğer güzel bir şekilde işletebilirsek çok para kazanacağız.
-İyiymiş. Bende sokakta yaşıyorum işte. Hiç kimsem yok benim. Ya hırsızlık yaparak karnımı doyuruyorum yada çaldığım paralardan peçete, su falan alıp satıyorum.
-Dostum biz senle iyi arkadaş olacağız anlaşılan. Bana senin gibi gözü hiçbir şeyden korkmayan adamlar lazım olacak. İleride senin için bir şeyler yapabilirim.
Ayağa kalktıktan sonra Yusuf'a dört yüz beş yüz lira verdim bir iki hafta kendisine yetsin en kötü, kimseye muhtaç olmasın diye. Sonra sigarayı atıp:
-Yusuf ileride seninle tekrar görüşeceğiz. O zamana kadar adam akıllı bir işe gir, helalinden para kazan. Duydun mu beni?
-Tamam Kaan eyvallah. Bu iyiliğini unutmayacağım.
Sonra arkamı dönüp oradan gittim. Yanlış hatırlamıyorsam bir yıl sonra şirketi açtık ve çok hızlı yükseldik. Bir yıl sonra Yusuf'la tekrar buluştuk. Bu bir yıl içerisinde kendini toparlamış, sağlam bir adam duruyordu karşımda. Tamamen değişmiş biri vardı önümde. Biraz konuşup sohbet ettikten sonra kendisine bir yer açmak istediğimi söyledim. Kendisi bunu duyunca çok şaşırdı ama kabul etmekten başka çare bırakmamıştım ona. Birkaç günlük konuşmadan sonra kendisine bir bar açmaya karar verdik. Birkaç ay içinde barı açıp kendisine teslim ettim. Zaten dört yıl içinde işlettiği mekanı daha da uçurdu. Bende haftada bir yanına gidip sohbet ediyordum. O şekilde devam etti ve iyi birer dost olduk. Kendimi bir anda başka bir hatıranın içinde buldum. Bu sefer ki kimindi bilmiyorum. Bir gece vakti karanlık bir sokaktayım. Yolda boş boş yürürken bağırışlar duydum. Kimin olduğunu anlamıştım bile. Cansu'yu kurtardığım gece. O geceyi tekrar yaşamak bana üzüntü ve keder veriyor. Birkaç tane şerefsiz kıza gece yarısı tecavüz etmeye kalkışıyordu o gece. Kendimi yine aynı öfke halinde buldum ve yine önceki gibi adamlara saldırdım. O gece birisi beni sırtımdan bıçaklamaya çalışmıştı. Başaralı da oldu tabi, ben diğerleriyle ilgilenirken arkamdan birisi gelip beni çoktan bıçaklayıp kaçtı. Ben yerde can çekişirken Cansu üstünü kapatmaya çalışıyordu. O kadar yüksek sesle acı içinde bağırıyordu ki kendi acımı bana unutturmuştu. Kendisine bağırarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Olmuyor
RomanceKitap tarafıma aittir. Hiçbir şekilde dizi veya filmden alıntı yapılmamıştır. Sevdiğiniz insanlar için ne kadar ileri gidebilirdiniz? Ben hem mafyayı hem de dünyayı önüme aldım Nazlı için. Onsuz yapamıyordum, nereye gitsem onu görüyordum. Hayatımı o...