Nazlı babasını bir anda karşısında görünce kafasından kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Selen, Furkan'la tartışıyor, bende herkesi sakinleştirmeye çalışıyordum.
-Herkes bir sussun artık! Niye kavga ediyorsunuz anlamıyorum.
-Kaan ne demek anlamıyorum. Görmüyor musun babam burada, tam karşımda duruyor. Hiçbir şey olmamış gibi yemeğe mi oturalım?
-Onu beklemiyorum sizden Nazlı. Sadece sakin sakin konuşmanızı istiyorum. Babanızda kötü bir halde baksanıza. Sizi görmek, sizle konuşmak istiyor sadece neyi anlamıyorsunuz yani?
-Enişte babamı sen mi çağırdın buraya?
-Evet ben çağırdım. Artık şu saçma sorununuzu çözmenizi istiyorum sadece.
-Sana demiştim evlat canın sıkılacak diye. Gördün mü işte istemiyorlar babalarını.
-Evet baba istemiyoruz seni. Senin yüzünden şu düştüğümüz hallere bak! Önce ablamı aldın bizden, şimdi de sevgilimin aklına girmeye çalışıyorsun.
-Nazlı öyle birşey yok ortada. Ben çağırdım dediğim gibi, oturup adam akıllı konuşmanızı istiyorum.
-Kaan farkında değil misin? Bu adam seni öldürmeye çalıştı, Mert'e Furkan'a neler yaptı ve sen hala bana bu adamı mı savunuyorsun? Senin gözünde hiç mi değerim yok benim.
-Nazlı ağzından çıkanları kulakların duysun! Ne diyorsun sen. Sen benim en değerlimsin ama babanın haline de bir bakın artık. Adam ne yaptıysa sizi korumak için yaptı siz hala adamı kötü hale sokuyorsunuz.
-Enişte sana ne oldu böyle. Daha düne kadar sadece bizi korumak istiyordun, beraber gülüp eğleniyorduk şimdi ne değişti? Bu adam yüzünden biz hayatımızı korku içinde yaşadık. Bir mafya babasının çocuğu olmak ne kadar zor biliyor musun sen?
-Selen bilmiyorum tabi ki zorluğunu ama...
-Kaan bitti... Ayrılıyorum senden!
Nazlı bu lafları bana söyleyince bir anda donakaldım. Ağzımı bıçak açmıyordu sanki, konuşacak hiçbir şey bulamıyordum kendimde.
-Yenge ne diyorsun sen! Abartıyorsunuz şimdi bak. Kaan sadece sizin iyiliğinizi düşünmüş.
-Furkan sen karışma! Ben kendisinden böyle birşey istememiştim. Sadece yanımda olmasını istedim ama o bunu bile beceremedi. Selen yürü gidiyoruz.
-Abla bir sakinleş önce, bak bunun geri dönüşü yok!
Nazlı son bir kez suratıma baktı ve:
-Olmasın zaten Selen... Sadece kendini düşünen biriyle olmasın...
Önümden öylece çekip giderken kendisine bir gitme bile diyemedim. Zaman sanki benim için durmuştu. Konuşamıyor, kıpırdayamıyor, tepki veremiyordum. Bir bataklığa saplanmış gibi olduğum yere çakılı kalmıştım. Furkan bile halimden anlamış, beni yalnız bırakmıştı. İçim yanıyor, ona tek bir laf bile edemediğim için kan ağlıyordum. Ne yapacağımı şaşırmış, kafam can kırıklıklarıyla doluydu. Nazlı beni terk etmişti ama neden kendimi böyle bu derece berbat hissediyordum bilmiyorum. Hemen mutfağa geçip viski şişesini aldım ve içmeye başladım. Şu anki halimi sadece bu düzeltebilirdi diye düşünüyordum. İçince tüm dertlerimi unutur, Nazlı'nın beni terk ettiğini hatırlamam sanmıştım ama ne kadar içersem içeyim sarhoş olmadığımı unutmuştum. Yine de içmeye devam ettim, bir umutla sarhoş olurum diye. Ne kadar içtim bilmiyorum ama sabah güneşin yüzüme vurmasıyla kendime gelmiştim. Mutfaktan çok güzel bir koku geliyordu burnuma, düşündüm ki Nazlı pişman oldu ve yanıma geri döndü. Hemen ayağa kalkıp tökezleyerek mutfağa doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Olmuyor
RomanceKitap tarafıma aittir. Hiçbir şekilde dizi veya filmden alıntı yapılmamıştır. Sevdiğiniz insanlar için ne kadar ileri gidebilirdiniz? Ben hem mafyayı hem de dünyayı önüme aldım Nazlı için. Onsuz yapamıyordum, nereye gitsem onu görüyordum. Hayatımı o...