Geçmişin İzleri

78 8 0
                                    

Nazlı bir süre düşündükten sonra isteğimi kabul etti. Kendisi bana bir şeyler soruyordu. Bense onun güzelliğine kapılmış bir şekilde ona bakıyordum. Gerçekten hayatıma onun kadar değişik bir insan girmemişti. Mavi gözleri, güzel fiziği ve kızıl saçları aklımı başımdan almıştı. Sonra Nazlı:

-Kaan alo burada mısın?

-Ha evet dalmışım pardon. Ne sormuştun?

-Ailen diyorum. Onlar nerede?

Bu soru biraz canımı sıkmıştı. Viskimden bir yudum alıp:

-Onları küçük yaşta kaybettim. Hatırlamıyorum bile.

-Özür dilerim. Bir anda böyle bir şey sordum.

-Önemli değil. Zaten hatırlamıyorum bile. Sadece Furkan ve Mert adında iki tane can dostum var. Başka kimsem yok. Peki senin ailen?

-Benim bir babam var. Annem beni doğururken hayatını kaybetmiş. Babamda yurtdışında iş gezisinde zaten. Sen sormadan ben söyleyeyim. İç mimarım ben.

-Bende mimarım Nazlı. Sen nerede çalışıyorsun?

-Alkay mimarlık. Orada proje müdürüyüm ben.

Bizim rakip şirketlerden birinde çalışıyordu Nazlı. Hem de en büyük rakibimizin olduğu şirketti. Bu durum biraz canımı sıkmıştı. Böyle bir şey beklemiyordum açıkçası. Bu durumu ona karşı kullanmak istemedim ve doğruyu söyledim.

-Ben sizin rakip şirketlerin birinin sahibiyim. Sizin patron beni pek sevmez ama.

-Niye ki?

-Çünkü bana karşı girdiği her savaşı kaybetti.

-Nasıl yani?

-En son Katarlı bir şirketle anlaşma yapacaktınız hatırladın mı?

-Evet. Projeyi ben kendi ellerimle yaptım. Onlar da beğenmişti. İhaleyi kazandık ama başka bir şirketin projesiyle anlaşma yaptılar. 

-Evet o bizim şirketti. O yaptığım proje de bir kaç saatimi almıştı. Senin patron benim müşterimi parayla satın almak istedi olmayınca da şirketimden birine projemi oynatması için yolladığını düşünüyorum. Ama son anda kusursuza yakın bir çizim yetiştirdim ve anlaşmayı kaptım.

-Senin yüzünden 1 haftadır azar işitiyorum ben. Patrondan yemediğim laf kalmadı. Ayrıca o öyle bir şey yapmaz tamam mı? O iyi biridir.

-O kadar çok güvenme ona Nazlı. Kaybettiğinde neler yapabileceğini ben biliyorum. Babasının parasıyla hiç birşey yapmadan geldi o bu noktaya. Onunla çocukluktan beri tanışmamız var. Hangi iddiaya girdiysek her seferinde kaybetti. O yüzden böyle sinirlenmiştir. Başkasına kaybetse koymaz ona.

-Onu nasıl bu kadar iyi tanıdığını düşünüyorsun sen? O herkese karşı iyilik yapar. Herkese değer verir.

-Nazlı bu konuyu kapatalım tadımız kaçmasın boş ver. Ayrıca yaptığın iyiliği herkese göstermek değil gizli yapmak daha büyük bir başarıdır. Neyse sen ne yapıyorsun boş zamanlarında?

Böyle sabaha kadar konuşmaya devam ettik. Saat üç gibi uyumaya başlayınca bende onu kendi yatağıma taşıyıp onu izlemeye başladım. Sanırım ona karşı kendimi kaybetmeye başladım. Onu tanıdıkça nasıl güzel kalpli, saf bir insan olduğunu anladım. İlkay a bile bu kadar çok inanmasını beklemiyordum. İt kendini herkese karşı iyi ve başarılı bir insan gibi tanıtmış. Ama bir ay sonraki ihalede onun aklını ben alacağım. Bir ay sonra çok büyük bir ihale vardı. Katarlıların projesinden bile daha büyük bir proje. Onun için çizimlere yavaştan başlamalıydım yoksa İlkay bana karşı ilk zaferini alacaktı. Ama eğer iş Nazlı daysa gerçekten 1 haftada çizsem bile kazanırdım. Çizim yapmak istiyordum ama önce kafamı toplamam gerekiyordu. Ama Nazlı dan gözümü ayıramıyordum. Saate baktığımda çoktan beş olmuştu. Bende biraz rahatlamak için erkenden koşuya çıktım. Bir saat koştuktan sonra eve geldim. Duştan çıktıktan sonra onu odamda göremedim. Bende beni görmemek için erkenden gittiğini düşündüm. Aşağıya indiğimde Gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Çok güzel bir kahvaltı hazırlamış Nazlı. Çalışanlarım benim kahvaltı yapmadığımı bildiği için öğle vakitlerinde benim evde olmadığım zamanlarda eve gelirdi. Nazlı ise oturmuş beni bekliyordu.

Sensiz OlmuyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin