Three

317 18 55
                                    

"ciddi olamazsın"

"malesef ciddiyim. Resmen beni görmezden geldi. Ve sonunda bunca yılın acısını çıkaracağız dedi. Hayır yüzüme bakmıyor ama acısını çıkarıcaz diyor. Değişik resmen"

Sabah uyandığımda kahvaltıya inmemiştim. Zaten yediğim birşey değildi. Onun yerine jisoo'yu görüntülü arayıp dün gece olanları anlattım ve şimdi jisoo'nun yorum yapması bekliyordum.

"yani sen onu aldattın sonra onlar amerika'ya gittiler ve yıllar sonra geri döndüler. Bence jongin senin onu aldatmanın intikamını alacak jennie. Dikkat et"

Alayla güldüm

"o'mu benden intikam alacak? Güldürme beni jisoo hatırlamıyor musun sevgiliyken üstümü ne kadar titrerdi. Şimdi gelip bana, beni deli gibi seven adamın intikam alacağını söyleme. O benim canımı yakamaz. Bunuda geçtim o bana asla kıyamaz jisoo"

"asla asla deme jennie. Ayrıca insanlar aldatıldıktan sonra değişebiliyor hatırlatırım. Sen onu hiç umursamadan başkası ile birlikte oldun. Üstelik seni aradığında 'sevişiyorum sonra ara' demiştin. Ona acımadın. Neden ona acımayan birine acısın?"

Tırnaklarımı törpülediğimde tırnak törpüsü durdurup jisoo'ya baktım. Sonra önüme dönüp işime devam ettim.

"ben onu aldatsamda, onun canını yaksamda o'nun bana kıymayacağını biliyorum. Kıyamayacak öyle bir düşüncesi varsada"

"bu kadar emin olma derim jennie. Beklemediğin şeyleri beklemediğin kişiler yapar zaten"

Göz devirdim. Lisa gibi mi demek istedim ama daha fazla konuyu uzatmak istemediğim için demedim. Konu kavgaya kadar gidebilirdi ve o kız için kavga etmemize deymezdi.

"her neyse jisoo, kolay kolay canımı yakamaz o kesin"

"dedim, diyorum hala o kadar kesin konuşma. Bu sözlerini hatırlatırım sana ama dua et hatırlatamayayım"

Göz devirdim ve törpüyü durdurup tırnaklarıma doğru üfledim. Sonra jisoo'ya döndüm

"neyse ne kapatıyorum görüşürüz sonra"

"görüşürüz"

Aramayı sonladırıp masanın üstüne bıraktım. Gözlerim aynaya kayarken yüzümü inceledim. Tombul yanaklarım vardı ve bu beni kilo'lu gösteriyordu. Kedi gözlerine benzer gözlere sahiptim. Çok dolgun olmayan dudaklara ve tavşan dişlere sahiptim hafiften.

Şimdi ben güzel miydim? Güzel kalıbına mı yoksa çirkin kalıbına mı giriyordum? Bunların ortası yoktu bende ya güzelim ya çirkin. Ya güzelsin ya da çirkin. Bir çok markanın yüzü olmuşkan güzel bir yüze mi sahiptim bilmiyorum. Herkes bu yüzü severdi ama ben ısınamıyordum çok fazla.

"ne olursa olsun güzelsin jennie kim"

Ayağa kalkıp yelefonumu dar pantolonumun arka cebine attım. Kandırıyordum böyle diyerek kendimi. Böyle yapıp özgüven veriyordum sonra onu da ego'ya çeviriyordum.

Buydu

Egoist olmam için yapmam gerekenler buydu.

Salık saçlarımı geriye atıp üstümdeki askılı kıyafetimin ince askılarını düzelttim. Dolabıma ilerleyip ceketimi üstüme geçirdim. Çantamıda alıp odamın kapısını açıp arkamdan kapattım ve aşağı doğru merdivenlerden inmeye başladım.

Merdivenleri inmeyi bitirdikten sonra hiç durmadan evden çıkıp arabama ilerledim. Çantamın içinden anahtarı çıkarıp kilidi açtıktan sonra oturup çantamı yanımdaki koltuğa koydum.

Troubled Love '~, JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin