Seventeen

170 10 120
                                    

Gözlerimi aralarken ilk yüzüme dağılmış saçlarımı hissettim ve gördüm. Saçlarımın ardın da ki pencereden güneşi görürdüm. Kısık gözlerim bulanık görürken bir süre öyle bakıp gözlerimi geri kapattım. Tekrar uyumayı düşünürken uyumadan önce olanlar geldi aklıma.

Gözlerimi açıp komidine baksam mı yoksa uyusam mı düşüncesin de iken gözlerimi aralayıp başımı tavana çevirdim ve saçlarımı geriye ittim. Üstüm de ki yorgan biraz aşağı inmiş, kemerim de gevşemişti. Bornozu öylesine çekip komidinin üstüne baktım. Pembe ve sarı çiçeklerin olduğu buket komidinin üstün de duruyordu.

Ellerim ile yüzümü sıvazlayıp öyle durdum bir kaç saniye. Sonra yatakta oturur pozisyona gelip buketi elime aldım. Çiçeklerin için de ki kart direk gözüme çarptığın da kartı elime alıp üstün de ki yazıyı okudum.

Geçmiş olsun, ayağına dikkat et ve iyi beslen

Kjg

Kaşlarım hafif çatılsa da geri çözülmüşlerdi. Gözlerimi çiçeklere çevirip baktım. Aklıma geleni sorgulamadan buketi yüzüme yaklaştırdım ve kokladım. Anlık gözlerim kapanırken uyku istediğim biraz daha gün yüzüne çıkmıştı. Gözlerimi aralayıp çiçeklere baktım.

Çiçeği ve kartı komidinin üstüne koyup yataktan çıktım ve duşa girdim. Hızla duş aldıktan sonra üstümü giyip saçlarımı üstten topuz yaptım. Evden çıkmayı düşünmediğim için makyajımı yapmayı es geçip sadece krem sürdüm ve gözlüğümü takıp komidinin önünde durdum. Kartı çekmeceye koyup buketi ve telefonumu alıp odadan çıktım.

Merdivenlerden yavaşça inip hizmetçilerin çalıştığı mutfağa girdim. Beni fark eder etmez işlerini bırakıp selam verdiler.

"bir şeye ihtiyacınız mı var jennie hanım?"

Başımı olumluca sallayıp elimde tuttuğum buketi gösterdim.

"bunu koyacağım vazo lazım bana"

"hemen jennie hanım"

Bir hizmetçi yanımdan geçip mutfaktan çıkarken diğerlerine işlerine dönmüştü. Sandalye'yi çekip oturdum ve elimdekileri masaya koydum. Sarı pembe renklerine sahip çiçeklere bakarken hangi çiçek olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum. Çünkü jongin ince düşünen biriydi, aldığı çiçekleri bile öylesine almaz, anlamına göre alırdı.

Bunu bana ilk defa kırmızı gül aldığı zamandan dolayı biliyordum.

<->

Elim de ki telefona odaklanmış instagram da gezinirken ekranın önüne konan şeyle ilk başta irkilmiş, sonra yanım da bana kocaman gülümseyerek bakan bedene baktım.

Jongin buketi bana uzattığın da kırmızı güllerin olduğu buketi elime aldım. Yanıma otururken kıp kırmızı güllere baktım, burnumu güllere yaklaştırıp kokladım ve geri çekildim.

"güzel kokuyorlar"

"sende öylesin"

Yüzüne bakıp güldüm ve önüme döndüm. Kırmızı güllere bakarken jonginin bana baktığını hissediyordum ama rahatsız olmuyordum.

"anlamını biliyorsun değil mi?"

Anlamazca jongin'nin yüzüne baktım "neyin? Güllerin mi?"

Troubled Love '~, JenKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin