"rahat mısın?"
Jongin sırtıma koyduğu yastığı düzeltirken başımda dikilmekten vazgeçmiyordu.
Gülümseyerek Jongin'nin yüzüne baktım "bebek gibi bakıyorsun bana, rahatsız olmaya zamanım olmuyor"
Yüzüme bakıp gülümsedikten sonra eğilip kafamın üstünü öptü. Geri çekilirken saçlarını okşadı"sen uzanmaya devam et, bende yemekleri hazırlim. Bir şeye ihtiyacın olursa bana seslen"
Başımı olumluca salladım"tamam, seslenirim"
Jongin arkasını dönüp mutfağa girmişti. Hastaneden 3 gün sonra taburcu olmuştum. Taburcu olduğum gün Jongin'nin evine gelmiş ve o zamandan beri Jongin'nin evindeydim. Açıkçası o ev dışında başka bir evde kalmak omuzlarım da ki tüm yükü almış gibi hissettiriyordu. Özellikle o ev Jongin'nin eviyken.
Bir süre televizyon izledim. Jongin önüme meyve tabağı koyup tekrar saçlarımdan beni öpmüş ve mutfağa gitmişti. Sessiz kalmakla yetinsem de gülümsemeden edemedim.
"Baba bize iyi bakıyor, ne dersin?"
Üzümü ağzıma atarken gülümsememi kesemiyordum. Sağ tarafım da mutfakta yemek yapan Jongin'i izlemeye başladık. Yemek yapmaya odaklanmıştı ve böyle çok karizmatik duruyordu.
Pekâlâ, kabul ediyorum. Ben azgın bir kızdım. Özellikle karşım da ki Jongin iken pek masum olamıyordum.
"Jongin"
Kafasını anın da bana çevirirken elinde ki tavayı ocağın üstüne geri koydu "efendim?"
"Çok sexy duruyorsun"
Gülmeye başladığın da yüzümde ki gülümseme daha da büyüdü.
"Bu nerden çıktı birden bire?"
"Yemek yaparken çok karizmatik duruyorsun, sakın başkanlarının önün de yemek yapma"
Kısılan gözleri ile başını iki yana salladı ve eline bıçak alıp salatalıkları kesmeye başladı. Kısa bir süre sonra kapı çaldığında kaseyi masanın üstüne koyup ayağa kalkmaya yeltenmiştim.
"Sen otur sexy anne, ben varken ayağa kalkamazsın"
Jongin önümden geçerken göz kırpıp salondan çıktığında arkasından bakmıştım "sexy anne mi?"
Arkama geri yaslanmadan önce kaseyi elime aldım ve içinde ki çileği elime alıp ısırdım. Kısa süre sonra içeri Jongin'nin arkasından Sehun girdiğin de gözlerimiz buluşmuştu. İstemsizce gerilmiştim.
Sehunla bir sorum yoktu, hiç bir zaman da olmamıştı. Benden nefret ettiği zamanlar da bile ondan nefret etmemiştim çünkü benden nefret etme konusunda haklı olduğunu biliyordum. En yakın arkadaşının canını yakmış ve aralarının açılmasına sebep olmuştum.
Ona karşı kendimi mahçup hissetmeden edemiyordum. Benim onu değil, onun beni kabul etmesi gerekiyordu çünkü ben onu zaten yıllar önce kabul etmiştim. Sehun'un beni kabul etmesi de çok zor bir ihtimaldi.
"Jennie, nasılsın?"
"Efendim?"
Sehun bedenini yanıma atarken ona bakıyordum. Jongin direk mutfağa geçmişti "nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Bende iyiyim, tebrik ederim"
"Ne için?"
"Bebek için?"
"Ha, doğru. Teşekkürler"
Bir süre sessizlik olduğun da tuhaf davrandığımı biliyordum. Bunun sebebi Sehun'un bana karşı böyle davranmasını beklemiyor oluşumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troubled Love '~, JenKai
Fanfiction-benimle oynamak tehlikelidir Kim Jennie -Ve ben tehlikeyi severim Kim Jongin Dedim parmaklarımı karın kaslarından sürterek gögsüne doğru çıkarırken. Gözlerinden çaresizce beni istediğini görebiliyordum. O beni istiyordu. Ama bunu dile getirmeyecek...