Troubled Love '~, JenKai

Four

"tamamdır jennie gidip duşunu al"

"tamam"

Havluyu elime alıp terimi aldıktan sonra soyunma kabinine gidip bir bölmeye girip güzel bir duş aldım. Bornozumu giyip çıktıktan sonra kıyafetlerimi koyduğum dolaba ilerledim. Kapağı açıp getirdiğim kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı havlu ile kuruladım ve havlu ile suyunu aldım tekrar. Başıma şapka geçirip çantamı alıp odadan çıktım. Binadan çıkıp arabama ilerledim. Her gün belirli saatlerde plates'e gidiyordum.

Arabama binip ne yapsam diye düşündüm. Gentle Monster'i kontrol etmek istediğim için şirkete doğru sürdüm. Yeni tasarımlarım vardı onları gözden geçirebilirdik. Yoğun trafikten sonra kestirmeler ile şirketin önünde durup arabayı park ettim. Çantamı alıp indim ve binaya girdim.

Asistanımdan yetkili olarak seçtiğim kişilerin toplantı odasına gelmelerini söylemesini isteyip toplandı odasına gitmek için asansör'e ilerleyip düğmeye bastım ve açılmasını bekledim. Açılınca içeri girip 6. Kata bastım. Bir süre sonra asansör'den inip toplantı odasına girdim ve baş köşeye, yerime oturdum. Çantamdan dosyayı çıkarıp masanın üstüne koydum. Bacak bacak üstüne atarken ben olmadığım zaman yetkili olan kişilerin gelmesini bekledim. O sırada'da saçlarımınla oynamaya başladım. Uçları kırılmış gibiydi, kestirsem mi biraz acaba?

Kapı çalınıp açılınca saçımı bırakmadan kapıya baktım. Çağırıttığım kişiler bir bir içeri geçip yerlerine otururken tekrar saçlarıma baktım. Daha sonra geriye atıp onlara döndüm ve toplantıyı başlattım.

Anlaşmazlıklar yüzünden toplantı normalden uzun sürdüğü için biraz sinirlenmiştim. Ben ne desem 'tamam' diyin adam bu gün her şeyi reddeder oldu.

Gıcık adam

"Bunlardan birer tane üretin. O zaman daha fazla üretilip üretilmeyeceğine karar vericem"

"Ama-"

"Toplantı bitmiştir"

Çantamı alıp kalktım ve daha fazla birşey demesine izin vermeden odadan çıktım. Asansöre ilerlerken derin bir nefes alıp verdim. Bazen hiç düşünmeden kovasım geliyordu o adamı ama şirkette büyük bir katkısı vardı. Birde babamın sevdiği bir dostu diye. Bunlar olmasa çoktan kovmuştum adamı. Torpilli bunak.

Düğmeye basıp kapının açılmasını beklerken kollarımı gögsümde birleştirdim. Asansör kapısı bir kaç saniye içinde açınca boş olan asansörün içine girdim. Giriş katına basıp kapının kapanmasını bekledim. Kapı kapanınca etrafa göz gezdirmeye başladım.

Bir kaç dakika sonra ineceğim katta durunca asansörden çıktım ve çıkışa doğru ilerledim. Gözlüğümü gözlerime yerleştirdikten sonra binadan çıktım ve arabama doğru ilerledim. İçine yerleştikden sonra çalıştırdım ve annemin ayarladığı benim zorla gittiğim çizim kursum için yola koyuldum.

Mükemmel olduğum her şeyde yetersizmişim gibi beni kurslara göndermesi ne kadar sinirimi bozsada o evden ne kadar uzak bir gün geçirirsem o kadar mutlu bir gün geçirmiş olurum. Bu yüzden istemesemde onun ayarladığı saçma kurslara gidiyordum.

İlk defa yapacağım bir şeyde bile mükemmel iken beni kurslara göndermesi gülünçtü. Mükemmel kelimesinin daha üstü bir kelime varsa kesinlikle o olurdum.

Arabayı boş bir yere park edip binaya doğru ilerledim. Direk kurs sınıfına girip en öndeki yerimi aldım. 3 kişi vardı sınıfta. Çantamı sıraya bırakıp duvarın önündeki dolaba gidip içinden ders için malzemeleri aldım ve yerime geri oturdum. Çantamdan telefonumu çıkarıp sosyal medya da dolanmaya kara verdim.