ben özgürlüğüne düşkün biriyim. gece dışarı çıkmaktan, ailesinden izin almamaktan bahsetmiyorum. ben düşünce ve ruh olarak özgürlükçü biriyim. başka birinin gereksiz kuralları altında kalamam, sırf diğer insanlar öyle olması gerektiğini düşünüyor diye öyle düşünemem.
fakat ben hakları olduğunu fark eden
biriyim. yorulduğunda ara verme hakkı olduğunu, insanlara hayır diyebilme hakkı olduğunu, kendi mutluluğunu ön plana koyma hakkı olduğunu...kendimi bildiğim andan beri en iyisi olmak zorundayım. ne olursa olsun ödevlerimi yapmak zorundayım. ne olursa olsun okula gitmek zorundayım. ne olursa olsun notlarımı yüksek tutmak, arkadaşlarımla iyi anlaşmak, odamın düzenini sağlamak, ailemin istediklerini yapmak zorundayım. nasıl hissettiğim, nasıl bunaldığım, neler düşündüğüm önemli değildir. böyle anlatınca ne kadar katı geldiğinin farkındayım fakat bunlarla yıllarca yaşadım ve bunların normal olduğunu zannediyordum. annemin, depresyonun moda olduğunu sanan biri olduğunu öğrenmemle başladı. kendi annem 10-18 yaş arası insanların üzülmelerini, yorulmalarını, stres yapmalarını, bir tarzları ve kendi fikirleri olmasını, kendi seçimleri olmasını şımarıklık olarak görüyordu. kimin ne dediği önemli değil, bu çocuk yetiştirmek, torun sevmek isteyen birinin yapabileceği bir davranış değil. olmamalı.
evden uzak geçirdiğim zamanlarda insanların bana ne istediğimi sorması, tercih hakkını bana vermesi, nasıl hissettiğimi kontrol etmesi beni kötü hissettiriyor çünkü hak ettiğimden fazla ilgi gördüğümü hissediyorum.
daha önce söyledim, tekrar söylüyorum. anne, sevmediğin bir insanla aile kurmamalısın. ve tekrar o sevmediğin insanla çocuk yetiştirmemelisin. bu çocuk yetiştirmek için doğru yöntem değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
izmarit.
Randomkurgu değildir. hiçbir edebi nitelik taşımaz. tamamen bana ait, bölüm içi farklı ruh halleri içerir. anonim olarak kullandığım kişisel bir günlüktür. günlük başında "¬" olan ve olmayan bölümler şeklinde iki farklı üslupla yazılmıştır. "¬" olmayan bö...