çevremde ağlanmasını sevmem. mutsuz olunmasını da. kendinizi kaybedebilirsiniz ama bilin ki ben sizi daha iyi hissettirecek kişi değilim.
mutsuz hissettiğinizi söyleyip kendinizi açtığınızda size güzel tavsiyeler verebilirim. ve bu sizi benim destekleyici ve bu konularla güzel mücadele edebilen biri olduğumu düşünmeye iter. bilmediğiniz bir şey var ki bu konuda iyi olmamın tek sebebinin, bunların duymak istediğim şeyler olmasıdır. birilerinden gerçekten duymak istediğim ancak kendi düşüncelerim olduğu için samimiliğine inanamadığım şeyler.
ağlayan birini rahatlatamama problemi de burada başlıyor. diğer sayfalarda yazdığım gibi ağlama konusunda iyi biri değilim. ağlamayı çok isterdim fakat bu sadece yapabildiğim bir şey değil. on saniyeden uzun sürek son ağlayışım ilk defa yardım istememdi. ölüyor gibi hissedip 'arkadaşlarım'dan yardım istemiştim. sonuç saçma şakalar ve değişen konulardı. yaklaşık bir dakika ağladım ve aslında oldukça güzel hissetmiştim. bundan önceki son ağlayışım bir yıl önceydi. yıllardır benimle gurur duyduğunu söyleyen öğretmenlerimin bir anda suçlu olmadığım bir konuda beni linç etmesiyle sinir krizi geçirmiştim. şimdi ne kadar özlüyorum öyle ağlamayı. bu anıdan öncesi yok. şuanda olduğu gibi birkaç gözyaşı ve sonrasindaki boşluğu kastetmiyorum. hiç ağlamamıştım. bu uzun cümlelerden çıkarabileceğiniz özet, hiç ağlarken teselli edilmedim.
peki bunları kendimi acındırmak için mi anlattım? hayır burası benim günlüğüm olduğu ve benim için yaralayıcı şeyleri buraya yazma özgürlüğüm olduğu için anlattım.
konuya dönersek, yanımda ağlamayın. çünkü siz ben ağlarken orada değildiniz. dolayısıyla üzgünüm ama sizi nasıl teselli etmem gerektiğini bilmiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
izmarit.
Randomkurgu değildir. hiçbir edebi nitelik taşımaz. tamamen bana ait, bölüm içi farklı ruh halleri içerir. anonim olarak kullandığım kişisel bir günlüktür. günlük başında "¬" olan ve olmayan bölümler şeklinde iki farklı üslupla yazılmıştır. "¬" olmayan bö...