rüya: başlangıç

4 2 0
                                    

"rüya:" başlıklı bölümlerde rüyalarımdan bahsetmek istiyürum çünkü bu hakkında konuşacak çok şeyimin olduğu ve konuşmayı sevdiğim bir konu. tahmin etmesi zor olmasa gerek, çevremdeki insanları kendimle sıkmak istemiyorum.

rüyalarım her zaman bu kadar gerçekçi değildi. evet oldukça gerçekçilerdi ama belki ben o zamanları bulanık hatırladığıdan belki de öyle olduklarından, şuankilerle kıyaslanamayacak gibiler.

rüyalarımda havanın sıcaklığı, arkaplan sesleri, baktığın tüzeyin en ince dokusu, kimi zaman yer yer sökülmüş, tahriş olmuş boyaları. yansımaların netliği, derinliğin inandırıcılığı, kokular, temas hisleri, ISLAK BİR YÜZEYİN BIRAKTIĞI SOĞUK-KALIN HİS. günlük hayatta normal gelen bütün detaylar. bu yüzden lucid rüya görmek benim için zor. çünkü alışkanlık sonucu "rüyada mıyım" sorusunu sorsam bile "hayır" cevabını verebileceğim kadar hayatıma yakın, hissedebildiğim şeyler.

diğer bir yandan, rüyalarım fazlasıyla kopuk. aylardır rüya günlüğü tutuyorum- notlarımda haftalarca yazmadığım rüyalarım dışında tam 70 rüya yazılı. hiçbirinin ortak bir noktası, belli bir bağlantısı yok. bazen bilinç altımda kalan şeyler görüyorum, bazense tamamen tanımadığım insanlarla tanımadığım bir ortamda yabancıladığım şeyleri yapıyorum. bambaşka birinin hayatından bir kesit gibi. kısa süreliğine o kişinin hayatını yaşıyorum. bazen küçük bir kız çocuğu , bazen genç bir erkek, bazen genç bir kız.

hiçbir ortak noktaları, benimle en yakın bir ilişkileri yok. sadece görürüm, ve yok olurlar. anne babası tarafından tanımadığı bi adama bırakılan ve tacize uğrayan bi kız çocuğunun yerinde olduğum bir rüyayı görmek hiç hoş değildi. gerçekten. gerçek hayatta hiç yaşamadığım bu psikolojiyi rüyayla deneyimlemek ne kadar doğru sonuç verir bilmiyorum.

[RAHATSIZ EDİCİ İÇERİK. KAN, ÖLÜM KONULARINDA DETAYLI BAHSEDİM]

farklı şeyleri rüyalarımda deneyimlemek de diğer bir özelliğim. ne kadar ilginç biriyim değil mi :) evet rüyalarımda birden fazla kez katil psikolojisini deneyimledim. cesetten kurtulma stresini de, birini öldürme isteğini de, birinin boynunun orta yerine sivri bi parçayı defalarca geçirmeyi de deneyimledim. merak etmeyin, hiçbiri tatmin edici, kendini güçlü veya gururlu hissetmeni sağlayacak deneyimler değildi. her bu içerikte rüya gördüğümde üzerimde o suçluluk hissi ve pişmanlıkla gezmek zorundaydım çünkü öldürdüğüm kişilerin kim olduğunu, neden öldürdüğümü veya bunların hepsini kaç yaşımda yaşadığımı bilmiyorum. ve sonuçta elimde, o gerçekçi rüyalarda, elinin altında sıcaklığını hissettiğin adamın boynunu deşmek kalıyor.

[RAHATSIZ İÇERİK BİTMİŞTİR.]

evet bu tarz bölümler yazmak oldukça rahatlatıcı. umarım sabah bunları yanlış anlayan bir devlet teşkilatı üyesini kapımda bulmam.

izmarit. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin